Arama

Mustafa Özcan
Eylül 19, 2018
Soçi ve sonrası

Soçi'de Türkiye ile Rusya arasında İdlip'in geleceğine ilişkin anlaşma zaptı veya mutabakatı şehre geçici olarak da olsa nefes aldıracaktır, esenlik getirecektir. İdlip'in statüsünün nihai anlaşma veya siyasi çözüm sonrasına bırakılması İdlipliler ve muhalefet adına da iyi olmuştur. Kısaca bu mutabakat kimse için zafer olmasa bile Türkiye, Rusya hatta muhalefet için de yararlı olmuştur. İdlip mutabakatında İran devre dışı kalmıştır. Ama bu geçici bir statüdür. İnsani felaket başta Türkiye ile Almanya olmak üzere Avrupalı ülkelerini de kasıp kavurur ve zor duruma düşürürdü. İşin şakaya gelir tarafı yoktu. Putin bunu anlayarak ve gereğini yaparak, iyi yaptı. İçeride ve dışarıda İdlip pazarlığı veya mutabakatına bir tepki olarak Lazkiye bölgesinin bombalandığı ve Rus uçağının düşürüldüğü yorumu paylaşılıyor. Peki! İdlip mutabakatı kotarılmasaydı Batılı ülkeler ve İsrail nasıl bir tepki verecekti?

Bir Rus savaş uçağı Hamimim Hava Üssüne inmek üzereyken Suriye rejimine ait savunma sistemleri tarafından düşürüldü. Kısaca Rus uçağı dost ateşiyle vuruldu. Onun ötesinde Rus uçağını düşüren sistemin tedarikçisi de bizzat Rusya'nın kendisidir. Kısaca Rusya kendi uçağını kendi ekipmanıyla ve savunma sistemleriyle düşürmüştür. Kaderin acı cilvesi olmalı. Bununla birlikte Moskova Rus uçağının düşürülmesinde İsrail ve Fransa'nın dolaylı rolü olduğuna inanıyor. Rusya Savunma Bakanlığı, Il-20 model Rus askeri uçağının Akdeniz üzerinde radardan kaybolduğunu duyururken, daha sonra uçağın Suriye savunma sistemleri tarafından yanlışlıkla vurulduğu açıklandı. İsrail F-16 jetlerinin Suriye üzerinde operasyon düzenlediği esnada meydana gelen olayla ilgili açıklama yapan Rus yetkililer İsrail'e ateş püskürdü ve olaydan İsrail'i sorumlu tuttular. Düşen uçakta 15 Rus mürettebat hayatını kaybetti. Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, İsrailli mevkidaşı Avigdor Liberman'la yaptığı telefon görüşmesinde Rus uçağının 15 mürettebatıyla Akdeniz'de düşmesinin sorumlusunun İsrail olduğunu savundu. Şoygu, İsrail'i daha önce Suriye'deki Rus güçleri için tehlike oluşturmama konusunda uyardıklarını, cevap verme hakkını saklı tuttuklarını belirtti. Şoygu, iki ülke arasındaki Suriye'de tehlikeli olayların önlenmesi için imzalanan anlaşmalara rağmen, İsrail ordusuna ait F-16 uçağının gerçekleştireceği operasyonla ilgili sadece 1 dakika önce bilgi verildiğini kaydetti. Bu da tedbir alınmasını zorlaştırmıştır. Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü Igor Konashenkov ise teknik olarak meseleyi şöyle izahat getirmiştir: "İsrail pilotları, Rus uçağını bir kalkan olarak kullanarak Suriye hava savunma sisteminden gelen ateşe açık bir hale getirdi. Bunun sonucu olarak yüzeyi F-16'dan çok daha büyük olan Il-20 uçağı, S-200 savunma sisteminden gelen bir füze ile vuruldu."

Bir iki gün içinde Rusya iki defa tökezlemiş, acı yaşamıştır. İdlip'te istemediği ateşkese razı olmak durumunda kalmıştır. İkinci olarak, bir defa da 15'ten fazla mürettebat kaybetmiştir.

Bilindiği gibi bu tür kazalara mahal vermemek için ABD ile Rusya arasında hava seyri seferine ilişkin koordinasyon sağlanmıştı. Keza İsrail ile Rusya arasında da böyle bir mutabakat vardır. Buna rağmen bu tür bir olay meydana gelmiştir. Bunun nedeni İsrail'in Rusya üzerinden tam olarak istediklerini elde edememesidir. Rusya İsrail'in İran ile ilgili taleplerini ağırdan almakta ve taraflardan birinin çıkarını temin yerine ortalamayı tutturmaya çalışmaktadır. Bu da tarafları sürtüşmeye açık hale getirmekte ve ceremesini de Il-20 model Rus uçağı hadisesinde olduğu gibi Rusya çekmektedir. Moskova atıp tutsa da cevap seçenekleri son derece sınırlı bir durumdadır. 24 Kasım 2015 tarihinde Rus uçağının düşürülmesi karşılığında Türkiye'ye misilleme yapamayan Rusya'nın İsrail'e misilleme de bulunması çok düşük bir ihtimal, opsiyondur. Kaldı ki İsrail'in uçağın düşürülmesinde doğrudan bir dahli yoktur. Sadece kaza payını artırmıştır. Rusların sözel tepkinin dışına çıkarak fiili bir cevap verme ihtimali son derece sınırlıdır. Bu da hazımsızlıklarını artırmaktadır. Bununla birlikte meseleyi sineye çekecektir. Bir de tersinden düşünelim, Soçi'de İdlip mutabakatı sağlanamasaydı, Ruslar ile rejim İdlip'i gelişi güzel bombalasa ve kara taarruzu yapsaydı ne olurdu? Bu durumda dış tepkinin çapı hangi vetireye uzanırdı? Yine de Suriye'ye müdahalesinden dolayı Rusya'nın şimdiye kadar ödediği bedel çok küçük sayılır. Bu nedenle de son sıralarda İran uluslararası tepkileri nazarı itibara alarak İdlip operasyonuna katılmayacağını önceden ilan etti ve dilini yumuşattı. Rusya da İdlip'de geri adım atmaya zorlandı.

Peki! Cevap verecek olsa Putin ne yapabilir? Öncelikli olarak Suriye ile İran rejimlerinin İsrail'e yönelik olarak ellerini serbest bırakır ve cevap vermelerini sağlar. İkinci olarak, Suriye hava koridoru konusunda İsrail ile anlaşmalarını askıya alabilir. Ama bu durumda karşı tırmandırmayı da kışkırtmış olur. Bu durumda bir revizyon yetmez revizyonları da yeniden revize etmesi gerekir. Bu da bölgede Rusya'yı yıpratır. İdeolojik olarak İsrail'i yıkma planı olmayan Rusya'nın bu durumda revizyonlardan hep zararlı çıkacağı varsayılabilir. Bu durumda Suriye cephesi daha fazla kızışır. İsrail ise Rusya yerine ABD ile ortaklığa ağırlık verir. İsrail Esat'a gözdağı verdiği gibi, bu defa rejime yönelik istikrarsızlaştırma politikası izler. Buna kısaca rejimi devirme hedefi diyebiliriz. Bu açıdan Rusya esip gürlese de fazla yapabileceği bir şey yok. İçinde bulunduğu tezatlar manevra imkanı vermiyor ya da kısıtlıyor.

Kısaca, Rusya Suriye'de keskin bir virajda, eski hal muhal ya yeni hal ya izmihlal. Kısaca herkesi idare etme dönemi sonuna varıp dayandı. Artık orkestra şefi gibi davranması söz konusu olamaz. Tarafını seçecek. Bir an evvel ya İran'dan ayrılacak ya da İsrail'den vazgeçecek. Bir dostundan diğerini tercih edecek ya da birini boşayacak. İsrail'den vazgeçmesi en ihtilallerden en düşük olanıdır.

İdlip anlaşması üzerinden Türkiye ile ilişkilerinin geleceğini kurtarmış, sağlama almıştır. Ama güney cephesi çatlamıştır, oranın tamiri zordur.

Uzun vadede Putin'in önünde tek seçenek var. Esat rejiminin gitmesi ve yabancıların Suriye'yi terk etmesi. Aksi taktirde, Suriye'de oyunun mahiyeti ve kuralı değişiyor. Herkesin kazan kazan oynayacağı vasat herkesin kaybettiği bir vasata dönüşüyor. Suriye sahnesi herkesin 'Zero sum game /Sıfır toplamlı oyuna' yuvarlandığı bir bataklığa dönüşebilir. Gidiş ona doğru. Ağlayanın malının gülene faydası olmaz.

Çıkarların farklılığı ve tezadı, gerçek manada yabancılar açısından Suriye'yi bataklığa dönüştürebilir. Bitti denildiği yerde Suriye'de daha büyük oyuna geçiyor. Aklı olan bir an evvel hem Suriye rejimini hem de Suriye'yi bir terk eder.

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN