Mehmet Akif’in entelektüel biyografisi yazıldı mı?
Mehmet Akif, hakkında en çok kitap yazılan ve çalışma yapılan kişilerin başında gelmesine rağmen İsmail Kara hocamız, son yazdığı Mehmet Akif Ersoy Şair Bir Mütefekkirin Dünyası başlıklı kitabında onun henüz tam manasıyla bir biyografisinin yazılmadığını söyler. Mehmet Akif hakkında yaptığı ciddi araştırmaları ve yayınları ile bildiğimiz İsmail Kara'nın, Mehmet Akif'in mevcut biyografilerinden haberdar olmadığı düşünülemeyeceğine göre bu iddiasıyla ne kastetmiş olabileceğini anlamaya çalıştım.
Şu ana kadar okuduğum Mehmet Akif biyografileri ki hepsini okuduğumu iddia etmiyorum, aklımdan geçirdim, hatırlamaya çalıştım. Genellikle hayatı, ailesi, tahsili, çalışma hayatı, içinde bulunduğu grup ve örgütler, Kurtuluş Savaşı'ndaki faaliyetleri, Mısır'a gitmesi, Mısır hayatı, dönüşü, vefatı ve eserlerinden bahseden Mehmet Akif biyografileri idi. Muhatap kitleye, akademik-popüler olup olmamasına ve üslubuna göre değişen biyografi kitapları genellikle benzer bilgileri tekrar edip durduğunu fark ettim. Okuduğum biyografileri düşününce İsmail Kara hocamızın bu sözünün doğruluğuna üzülerek inanır gibi oldum.
Üzülmemin sebebi, çok sevdiğimizi söylediğimiz ve bayraklaştırdığımız bir şairin vefatının üzerinden neredeyse bir asra yakın bir süre geçmesine rağmen onu tam olarak anlatan bir eser yazılamamış olmasıdır.
Mehmet Akif'in entelektüel biyografisinin yazılmamasının birçok sebebi olabilir. Mehmet Akif'in biyografisini yazabilmek için İslam bilimleri yanı sıra, edebiyat, tarih, sosyoloji, düşünce tarihi gibi disiplinlerde uzman olmak gerekiyor. Entelektüel bir biyografi yazmak için biyografisi yazılacak kişinin basılı tüm eserlerinin yanı sıra mektupları, varsa ders notları, girdiği polemikler, düşüncesini etkileyen çevreler ve şahıslar, düşüncelerinin teşekkülünde hayatında yaşadığı kırılma anları üzerinde özenle durulması gereken konulardır. Dolayısıyla sıradan bir edebiyatçının veya bir tarihçinin altından kalkması ve yazabilmesi kanaatimce mümkün olamayacaktır.
Entelektüel biyografi nasıl yazılır?
Uzun zamandan beri klasik edebiyatımızın büyük şairlerinden birinin entelektüel biyografisini yazmak istiyorum. Aklımda birkaç şair var yazmak istediğim. Ancak fırsat bulup bir türlü yazamadım. İnşallah bir gün fırsat bulup yazarım.
Kendim için aldığım notlardan yola çıkarak bir entelektüel biyografinin diğer biyografilerden ayıran özelliklerini sıralamaya çalışayım.
Yazılırken mutlaka düşüncelere eleştirel bir gözle yaklaşılır. Düşmanlık veya hayranlıkla yazılmaz. Şairin özellikle üzerinde durduğu konular ve durma sebebi üzerinde durulur, desteklediği ve karşı çıktığı fikirler sebepleriyle açıklanır. Şairin varsa yaşadığı çelişkiler, birbirini nakzeden görüşler özellikle öne çıkarılır, telif edilmeye çalışılmaz.
Entelektüel biyografilerin temel özelliği merkezinde kişinin düşüncesinin yer almasıdır. Olaylar kişinin düşünceleri üzerinden okunur ve açıklanmaya çalışılır. Çünkü kişi ancak düşünceleriyle var olabilir. Dolayısıyla bir konuda düşüncesi olan birinin entelektüel biyografisi yazılabilir.
Mehmet Akif gibi mütefekkir, şair, ahlakçı, hoca, dil bilgini, din alimi, tarihi bir şahsiyetin entelektüel biyografisini yazmak herkesin harcı olmadığını söyleyeyim. Sonra da ciddi bir entelektüel biyografi yazmanın en az on yıllık bir iş olduğunu da ilave edeyim.
Ailesi, anne-babası ve çocukluğunun geçtiği çevrenin çok iyi anlaşılması ve tahlil edilmesi gerekir. Ailesinin etkisinin ne şekilde olduğu izah edilir. Gittiği okullarda kim veya kimlerin düşüncelerini ne şekilde benimsediğinin üzerinde durulur. Babası Tahir Efendi'nin çocuklarına düşkünlüğünün onun üzerinde ne tür tesir bıraktığı ve etkilediği önemlidir.
Böyle bir biyografi yazacak kişinin sadece üzerinde çalıştığı kişinin değil, yaşamış olduğu dönemin önemli eserleri ve şahıslarını da bilmeli, arada varsa ilişkileri tespit edilir.
Medreseli bir ailede mektepli olmanın Mehmet Akif Ersoy'un medrese hakkındaki düşüncelerini nasıl etkilediği üzerinde durulur. Mehmet Akif gibi mütefekkir bir şairin ideolojisini anlamak dönemin diğer ideolojilerini, aralarında geçen tartışmaları, ideolojik örgütlenmeleri ve temel eserleri bilmek gerekir.
Düşüncesinin merkezinde Kuran olan, hadis, fıkıh ve kelam geleneği içinde yetişen, klasik İslam ahlâk literatürünü bilmesinin yanı sıra Batı düşüncesinden haberdar olan ve mesafeli yaklaşan birini tanımlamak çok kolay değil.
Yanından ayırmadığı ve gittiği her yere götürdüğü Celaleyn tefsirine neden bu kadar değer veriyordu? Bu tefsiri onun için özel kılan şey neydi? 16 yıllık baytarlığı onun hayatını ve sanatına ne tür bir katkıda bulundu?
Sırat-ı Mustakim ve Sebilü'r-Reşâd çevresi, derginin işlevi, etkisi, nüfuzu ayrı ayrı incelenir. Yakın dostları Babanzade Ahmet Naim, Ali Şevki Hoca, Ferit Kam, Emrullah Efendi, Hüseyin Kazım Kadri, Hasan Basri Çantay, Neyzen Tevfik ile münasebetleri, niçin onlarla dost olduğu anlaşılmaya çalışılır. Tercih nedenleri üzerinden düşüncesi anlaşılmaya çalışılır.
Mehmet Akif'in benimsediği ideolojinin altında inanç ve felsefe yattığı için düşünce tarihi içindeki yerini de tespit etmek gerekir. Şiirlerinden düşüncelerini çıkarabilmek ise dilin çok iyi bilinmesi ve kullanılması ile mümkündür.
Şairin sessiz kaldığı dönemler bile bir araştırmacı için çok şeyler söyler. Onun sessizliğinin nedenini anlamak, o döneminde neler yaptığını bilmek çok önemlidir. Yaşadığı hayal kırıklıkları, kandırılmalar, başarısızlıklar hep araştırılır.
Kırılma anları tespit edilir ve bu anlarda düşüncede gözlemlenen değişiklikler açıklanır. Nurettin Topçu'nun "millet mistiği" olarak tarif ettiği üzerinde özellikle durulur.
Derviş meşrep olmasına rağmen tasavvufa ve tarikatlara karşı mesafeli olmasının nedeni nedir? Mehmet Akif'in, Mevlid'i çok sevdiğini biliyoruz. Mevlid'i çok sevmesinin nedeni neydi?
Mehmet Akif Ersoy'un yanından ayırmadığı üç kitap Sadi'nin Gülistan'ı, Hafız Divanı, Mevlana'nın Mesnevi'si. Bu eserlerde ne buluyordu ve onlardan nasıl etkilenmişti?
1910'da İstanbul'da yazılan Mahalle Kahvesi ile 1925'de Mısır'da yazılan Hicran şiirini yazan şairin aynı olmadığını söyler. 15 yılda hayatında neler değişti? Berlin ve Hicaz seyahatları onun düşüncelerinde bir değişikliğe neden oldu mu?
Olduysa onun düşüncelerine nasıl bir zenginlik kattı?
Şairin, benimsediği ideolojiye nasıl bir katkısı oldu? Kimleri hangi yönüyle etkiledi? Bu etkinin topluma yansıması nasıl oldu? Safahat hem edebi biçim, tür ve üslup bakımından hem sosyoloji ve tarih hem şairin biyografisine katkısı hem de üzerinde durduğu konular bakımından ayrı ayrı incelenir.
Güzel sesli bir hafızdan Kuran dinlemeye düşkünlüğünün ve aldığı hazzın sebebi neydi?
Onun düşünce sisteminde yer alan Batı medeniyeti ve modernizm eleştirisinin altında hangi olaylar yatıyor?
Eleştirdiği Batı toplumları ve devletleri ile birlikte değerlendirilerek önerdiği sistem tartışılır.
İstiklal Savaşı'ndaki Mehmet Akif ve işlevi savaşa katılan kişi ve gruplar üzerinden okunur, değerlendirilir. Mehmet Akif'in hutbe ve konuşmalarından yola çıkılarak İstiklal Savaşı'nın altında yatan düşünce ve inanç çözümlenmeye çalışılır.
Mehmet Akif'in yeni Ankara ile mesafeli olması ve Mısır'a gitmek zorunda kalması onun düşüncelerini nasıl etkiledi?
Ankara'nın Kuran meali için Mehmet Akif'i tercih etmesinin sebebi sadece Arapçayı ve Türkçeyi çok iyi bilmesinden dolayı mı idi?
Günümüzde Mehmet Akif'in düşüncelerinin nerede konumlandırılabilir ve nasıl okunur?
Mehmet Akif'in biyografisini onun hayatında üç önemli devir olan Balkan ve I. Dünya Savaşı, Balkanlardan ve kutsal topraklardan çekiliş ve milli mücadele onun düşünce hayatında ne tür değişikliklere vesile olduğu anlaşılmaya çalışılır.
Ve aklıma gelmeyen bir ton soru ve ayrıntı. Siz bu soruların ve konuların yer aldığı bir Mehmet Akif biyografisi biliyor musunuz?
İnşallah bu büyük mütefekkir şairin entelektüel biyografisini okumak için daha çok beklemeyiz.
İsmail Güleç
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.