Hz. Peygamber’in silahları
16. asrın Amasya'sında bir medresede müderrislik yapan Mevlâna Ali Efendi Gurtî'nin 1590'da kaleme aldığı Gazânâme'sini (haz. Murat Karavelioğlu ve Ahmet Çolak İstanbul: DBY, 2023) okurken Hz. Peygamber'in kullandığı silahlar ve isimler çok dikkatimi çekti. İlk defa gördüğüm silahları ve isimleri benim gibi görmeyenler ve bilmeyenler için aktarmak istedim.
Müderris Ali Efendi'nin Gazanâme adını verdiği ve zevkle okunan bu eserinde, gaza ruhunu ve gaza ile ilgili hususları, gazanın ve cihadın kurallarını, gaza esnasında dikkat edilecek hususları Hz. Peygamber'den, ashabından, erken dönem İslam tarihinden, hatta Selçuklulardan örnekler vererek, hikâye ve kıssalarla zenginleştirerek anlatır. Hz. Peygamber'in kahramanlıklarına ise özel vurguda bulunur. Hz. Peygamber'in kaç tane zırhı, tolgası ve kalkanı olduğunu isimlerini vererek sıralar. Kılıçlarının adını biliyordum ama zırh, tolga ve kalkanını bilmiyordum. Sırasıyla kitaptan sadeleştirerek aktarayım.
Zırhları
Hz. Peygamber'in yedi zırhı vardı. Ziyade fazlaları olduğu için Zatu'l-Füzûl adı verilen zırhı çok uzundu. O kadar uzundu ki ata bindiğinde yağmurluğun atı örtmesi gibi atı örterdi. Bu zırh Hz. Peygamber'in vefat ettiğinde Ebu'ş-Şahm adında bir yahudide rehin idi.
Hz. Peygamber'e bazı arap kabilelerinden konuklar geldi. Peygamberimizin onlara ikram edecek yiyeceği yoktu. Hz. Peygamber bu yahudiye adam gönderdi ve veresiye birkaç kilo bakliyat almak istedi. Yahudi rehin almadan bir şey vermem, deyince Hz. Peygamber bu zırhı verdi. Vefat ettikten sonra da yahudiden alamadılar.
Adı Zatü'l-visâh olan bir zırhı daha var idi. Bir diğerinin adı Zatü'l-Havaşî idi. Bir diğerinin adı zırh imalatıyla meşhur Sa'd adında bir yerden geldiği için Sa'diyye idi. Bazıları bu zırhın Hz. Davud'un yaptığı zırhlardan olduğunu söyler. Bir başka grup Hz. Davud'un Calut'u öldürdüğünde üzerinde olan zırh olduğunu söyler.
Bir diğer zırhının adı Fidda idi. Gümüş gibi bembeyaz olduğu için bu ad verilmiş idi. Bir diğeri kısa olduğu için Betra denilen zırhı idi. Diğerinin adı Harnak idi.
Tolgalar
Hz. Peygamber'in iki tolgası vardı. Birinin adı Müvaşşi diğerinin adı Sebûğ idi. Hz. Peygamber, Mekke'nin fetih gününde Sebuğ adındaki tolgasını giymişti.
Kalkanlar
Hz. Peygamber'in Zelûk adında bir kalkanı vardı. Zelûk zelaktan türemiş sıfat-ı müşebbehedir. Zelak sözlüklerde sıyrılmak ve dayanmak manasına gelir. Kalkana Zelûk adı verilmesinin nedeni kalkanın üstüne bir silah geldiğinde üstünden kayıp gitmesi, sıyrılması ve batmamasından dolayı idi.
Bir kalkanı daha vardı. Arap beyleri tarafından hediye olarak gönderilmişti. Bu kalkanın üstünde siyah bir kuş resmi vardı. Hediye olarak geldiğinde Hz. Peygamber dest-i mübarekleri ile resmi sıvadı ve resim silindi, kayboldu.
Mevlâna Ali Efendi Gurtî'nin Gazânâme gibi eserleri okumayı sevmemin nedenlerinden biri de aklımın köşesinden bile geçmeyen konularda hiçbir yerde bulamayacağım bilgilerle karşılaşmam. Size de okumanızı tavsiye ederim.
İsmail Güleç
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.