Arama

  • Anasayfa
  • Yaşam
  • İlmini ve hayatını paylaştığı kadına Einstein’dan evlilik sözleşmesi

İlmini ve hayatını paylaştığı kadına Einstein’dan evlilik sözleşmesi

Tarihin en önemli fizikçilerinden Albert Einstein, dünyaya kattıklarının yanında özel hayatıyla da büyük yankı uyandırdı. 1914’te, Einstein’ın on bir yıllık eşi Mileva Marić’le evliliği pamuk ipliğine bağlı hale gelmişti. Einstein, evliliklerini sürdürmek için birtakım şartlar öne sürdü. Zürih Politeknik Enstitüsü’nde öğrenciyken tanışan çiftin ayrılmasına ramak kalmışken Einstein, genç oğulları Hans Albert ve Eduard uğruna ilişkilerini sürdürmeyi teklif etti; ama bazı şartlar karşılığında…

İlmini ve hayatını paylaştığı kadına Einstein’dan evlilik sözleşmesi
Yayınlanma Tarihi: 17.9.2018 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 17.09.2018 17:51


Dünyada zaman da dünyanın seyri de onunla değişti. Peki, eşinin katkısı ne kadardı bu dehaya? Belki de birçok insan bu soruyu düşünmek bile istemedi. Çünkü Einstein, yayınlarının hiçbirinde karısına atıf yapılmamış. Günümüzde 1896 – 1914 yılları arasında Einstein ile birlikte 18 yıl geçiren bu bilim kadınının öyküsünü daha çok yazılan mektuplardan anlıyoruz.

Sırp kökenli Mileva Marić eğitim hayatı boyunca azimli, çalışkan ancak fazla konuşkan olmayan bir öğrenciydi. Albert'ın tam tersi bir karakterdi.

Albert ve Mileva'nin hikayesi 1896'da Zürih'teki Politeknik Enstitüsünün fizik-matematik bölümüne dahil olmaları ile başladı. Bitip tükenmek bilmeyen çalışmaları onları zaman içinde ayrılmaz bir ikili haline getirdi. Albert evde oturup çalışmayı tercih ederken, Mileva dersleri düzenli takip ediyor, notlar alıyor ve bunları Albert ile paylaşıyordu. Bu bilgileri ikilinin birbirine tatil dönemlerinde yazdıkları mektuplardan öğreniyoruz. Albert'tan Mileva'ya gönderilen 43 mektup günümüze ulaşmışken, Mileva'nın sadece 10 tane mektubu bulunmakta. Aslında bu bile düşündürücü bir durum.

Ağustos 1899'da Albert Mileva'ya şunları yazdı:

"Helmholtz'u ilk okuduğumda yanımda olmadığın için çok anlamsız geldi bana ve halende bu anlamsızlık devam ediyor. Birlikte yaptığımız işler ve ortaya koyduğumuz çalışmalar beni çok mutlu ediyor."

2 Ekim 1899'da Milano'dan şunları yazdı:

" … Burasının iklimi bana hiç uymuyor, çalışmayı özledim aklımda karanlık düşünceler dolaşıyor sürekli başka bir deyişle, beni kontrol eden, aklımdan bu düşünceleri uzaklaştıran varlığını özledim."

1900 yılında mezuniyet zamanı gelince Mileva ve Albert'in, uygulamalı fizik dersi haricinde benzer notları almışlardı. Ancak Mileva fizikte tam not alarak birinci olurken, Albert sadece 1 alabilmişti. Einstein, deneysel çalışmada başarılı olamamıştı. Ancak, sözlü sınavda Profesör Minkowski 5 öğrenciden oluşan grubunda, dört erkek öğrenciye 12 üzerinden 11 verirken, Mileva'ya sadece 5 verdi. Sonuçta sadece Albert derecesini aldı.

İkisi de Ekim 1900'da tez çalışmalarına başlamak için Zürih'e döndüler. Diğer üç öğrenci Enstitüde asistan pozisyonu almıştı, ancak Albert bu işi istemedi. Profesör Weber'in onu engellediğini düşünüyordu. Bir süre özel dersler vererek eskisi gibi birlikte çalışmayı sürdürdüler ancak evlenmeleri için Albert'ın bir iş bulması gerekiyordu.

Albert ve Mileva mezuniyetten sonra evlenmek istese de, Albert'ın ailesi buna şiddetle karşı çıktı. Bunun nedenleri Mileva'nın Yahudi veya Alman olmamasıydı. Ancak annesi aynı zamanda aralarındaki yaş farkını da sorun ediyordu. Mileva Albert'tan 4 yaş büyüktü. Ayrıca, Albert'in babası oğlunun evlenmeden önce iş bulması konusunda ısrarcıydı.

13 Aralık 1900'da, ilk ortaklaşa makalelerini yazdılar. Sadece Albert'ın adıyla yayınlama kararı ortaklaşa alınmış gibi görünüyor.

New York City College'da tarih profesörü olan Radmila Milentijević, 2015 yılında Mileva'nın en kapsamlı biyografisini yayınladı. Ona göre, Mileva Albert'ın adının duyulmasını ve iş bulmasının kolaylaşmasını istemiş olabilir. Ljubljana Üniversiten fizik profesörü Dord Krstić, Mileva'nın hayatını araştırarak 50 yıl geçirdi. Kitaplarında belirttiğine göre o dönemlerde bilim dünyasında kadına dönük önyargı göz önüne alındığında, bir kadın adıyla imzalanan bir yayının itibar görmesi pek de olası değildi.

Aralık 1901'in başında, sınıf arkadaşlarının babası vasıtasıyla, Albert Bern'deki Patent Ofisindeki bir iş için başvuruda bulundu ve Haziran 1902'de çalışmaya başladı. Ekim ayında Albert'ın ailesi evlenmelerine onay verince Albert ve Mileva 1903'te evlendi. Bu esnada Albert günde 8 saat, haftada 6 gün Patent Ofisinde çalışıyor, Mileva da ev işleriyle meşgul oluyordu. Akşamları ise ikili, gaz lambasının ışığında fizik çalışmalarını sürdürüyordu. 1904'te oğulları Hans-Albert doğdu.

1905 yılı, Albert Einstein'ın kariyerinde "mucize yıl" olarak bilinir. O yıl 5 akademik çalışma yayınlamıştı: Foto elektrik efekti (1921'de bu makalesiyle Nobel aldı),Brownian motion (bu konuda 2 makale yazdı), Özel görelilik teorisi, E=mc2

Bunların yanında 21 makaleye yorum yazdı. Aynı zamanda molekül boyutları hakkındaki tezini de sundu. Başarısında Mileva'nın katkısı olduğu muhakkak, Albert çalışmasını tamamladığında Mileva'ya veriyor ve o defalarca ve defalarca sayıları kontrol ediyor, matematiksel hesaplamaları yapıyordu ama elbette hiçbir çalışmada Mileva'ya atıfta bulunulmadı.

1908 yılında dostları Conrad Habicht ile beraber, ultra hassas volt ölçeri icad edip, patentini aldılar. Mileva'nın adı burada da geçmedi. Kendisine bu konuyu soran ailesi ve dostlarına Mileva mektuplarında şöyle cevap verdi: "Adım neden geçsin? İkimiz birlikte aynı kişiyiz."

1909 yılında Albert'a Zürih'te akademik bir pozisyon teklif edildi. Mileva hala ona yardım ediyordu. Albert'in ilk ders notlarının sekizini Mileva el yazısı ile yazmıştır. Mileva ailesine yazdığı mektuplarda kocasının başarısı ile gurur duyduğundan bahsetmekteydi sürekli ancak giderek ailesine daha az zaman ayırmakta olduğuna dair ufak serzenişleri vardı. İkinci çocukları Eduard, 1910'da doğdu.

Einstein, gönlünü kuzenine kaptırınca büyük aşkı ile arasında soğuk rüzgarlar esmeye başlamıştı. Bu dönemde gelen bir teklifi değerlendiren Albert muhtemel biraz da Elsa'ya yakın olmak için 1914'te Berlin'de çalışmaya başladı.

"Babamdan bahsederken dilim niye mi bu kadar zehir saçıyor? Haberiniz yok mu? Cümle âlem biliyor zannediyordum. Babam bizi; annemi, ağabeyimi ve beni 1914 Ağustos'unda Berlin'deki peronda terk etti. O günden sonra da savaş ilan edildi."

Bunlar, Laurent Seksik adındaki yazarın kaleme aldığı ve Eduard Einstein'ın ağzından çıkan sözlerdi.

Kitabı incelemek veya satın almak için tıklayınız…

Einstein 1914 yılında eşi Mileva ile ilişkilerine neredeyse son verecek duruma gelmişlerdi. Üniversite aşkı olan bu ilişki artık bitmek üzereydi. Albert, eşi Mileva'ya çocuklarının hatırına bu ilişkiyi sürdürebileceğini ama istediği sözleşmeyi imzalaması gerektiğini söyledi.

Büyük aşkın bittiği ama çocuklar için yapılan zorunlu paylaşımın şartları şöyleydi:

A. Aşağıdakilerden sorumlu olacaksın:

1. Giysilerimin ve çamaşırlarımın düzenli olduğundan;
2. Üç öğün yemeğimi odamda düzenli bir şekilde yediğimden;
3. Yatak odamla çalışma odamın tertipli tutulduğundan, özellikle de çalışma masamı benden başka kimsenin kullanmadığından.

B. Toplumsal sebepler kaçınılmaz bir şekilde gerektirmediği takdirde benimle tüm kişisel ilişkini keseceksin. Özellikle aşağıdakileri talep etmeyeceksin:

1. Evde seninle birlikte oturmamı;
2. Seninle dışarıya ya da seyahate çıkmamı.

C. Benimle ilişkinde aşağıdakileri gözeteceksin:

1. Benden fiziksel yakınlık beklemeyecek, bana hiçbir şekilde sitem etmeyeceksin;
2. İstediğim anda benimle konuşmayı keseceksin;
3. İstediğim anda yatak odam ya da çalışma odamdan şikâyet etmeden ayrılacaksın.

D. Beni çocuklarımızın önünde sözlerin ya da davranışlarınla aşağılamayacaksın

1919'da Mileva ve Albert boşandı. Mileva Zürich'e döndü Albert'in düzensiz verdiği nafakalar ve özel dersler ile bir süre hayatta kalmaya çalıştı. Bu esnada oğlu Eduard'ın sağlık sorunları başladı, bu Mileva için önemli bir giderdi. Mileva'nın tek bir talebi oldu: Günün birinde Albert Nobel'i kazanırsa, ödül parasını Mileva'ya verecekti. Albert bunu kabul etmesine rağmen, 1921 yılında Nobel'i kazanınca, Mileva'ya parasını 1925 yılına kadar ödemedi. Bu paranın oğullarının hakkı olduğunu belirtti. O güne dek hep geri planda kalmayı tercih eden Mileva ise, parayı kendisine vermesini, yoksa tüm çalışmalarını beraber yaptıklarını söylemekle Albert'i tehdit etti. Albert ona cevaben yazdığı mektupta şunları söyledi:

"Yazdıklarınla beni güldürdün. Hakkında konuştuğun adam bu kadar başarılı olmuşken, kimse senin söylediklerine ilgi gösterir mi sanıyorsun? Eğer bir insan önemsiz ise, kimseye bir şey söylemeden, sessizce kalması gerekir. Sana da bunu tavsiye ederim."

Mileva sessizliğini bozmadı. Mileva ömrünün geri kalanını fakirlik içinde geçirdi. Albert ise dünyanın en meşhur bilim insanlarından birisi oldu. Mektuplarda Albert'ın itibarına zarar gelmemesi açısından uzun süre yayınlanmadı.

Albert Einstein 1919 yılında ikinci dereceden kuzeni Elsa Löwenthal ile evlendi. Çift 1933 yılında Nazi Almanyası'nda Yahudilerin çalışacağı alanlara kısıtlama getirilmesinden dolayı ABD'ye yerleşti. Mileva Marić'se bir daha evlenmedi.

(Derlenmiştir.)

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN