Arama

Mehmet Emin Ay'ın dilinden zekat

Yayınlanma Tarihi: 07.04.2023 19:05 Güncelleme Tarihi: 07.04.2023 19:04

Zekat aslında Yüce Rabbimizin kuluna ihsan ettiği türlü türlü nimetlerden, müminlerin Allah'ın (CC) kendilerine lütfettiği bu nimetlerin bir şükrü olarak yine Allah'ın (CC) kullarına vermiş oldukları, ayırmış oldukları bir bedeldir.

Mali bir ibadet olarak bildiğimiz zekat sadece bu ibadeti yerine getirmekle mükellef olan kişiler için farz kılınmıştır. Dolayısıyla belli bir varlığa, servete sahip olan kişilere farz olan bir ibadettir zekât.

Zekât kelimesinin sözlük manası, artmak arınmak, övgü bereket gibi manalar ifade eder. Fakat onu biz İslam dininde varlıklı kimselerin gerek sahip oldukları servet etlerinden para olarak mal varlığından yahut bazı hayvanlardan sahip oldukları bu hayvan türlerinden ya da ekip biçtikleri zirai mahsul illerden vermeleri gereken bir vazife, bir ibadet olarak görüyoruz.

Kitaplarımızda ilmihallerimizde okuyoruz. Zekat aslında yüce Rabbimizin kuluna ihsan ettiği türlü türlü nimetlerden, müminlerin Allah'ın kendilerine lütfettiği bu nimetlerin bir şükrü olarak yine Allah'ın kullarına vermiş oldukları, ayırmış oldukları bir bedeldir.

Dolayısıyla zekat müesseselere değil, bizatihi insana verilmesi gereken bir mali bedeldir. Biz İslam'ın sosyal barışa sosyal hayata vermiş olduğu önemi çok çeşitli vesilelerle görebiliriz ve bunun en başında zekat ibadeti gelir ki fakirlerin toplumda belli bir hayat seviyesine ve standardına ulaşabilmesi için islam'ın öngördüğü bu ibadet son derece büyük fonksiyonlar ifa edebilmiştir.

Baktığımız zaman İslam medeniyetinde zekatın verildiği toplumlarda fakirlik oranının ciddi seviyelerde azaldığı görülmüştür. Allah Teala Maide suresinin 55. ayetinde şöyle buyuruyor: "Sizin velîniz ancak Allah'tır, peygamberidir, bir de Allah'ın emrine boyun eğerek namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren müminlerdir."

Peygamberler tarihine baktığımız zaman. Allah'ın emrettiği, bu mali ibadeti yapan toplumların da bizatihi peygamberleri ile birlikte bir refaha kavuştukları görülür. İslam dünyasında da Hz. Ömer döneminde artık zekat verilebilecek fakir kalmadığını okuyoruz yazılan bir takım kayıtlardan...

Zekat bir kulun Allah'ın kendisine lütfettiği mali servetin karşılığını bir şükran borcu olarak onun kullarına ödenmesidir. Kırkta bir gibi küçük bir oranda.

Haberin Devamı

kalan karakter 1000

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan FİKRİYAT veya fikriyat.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.


Turkuvaz olarak kişisel verilerinizi işliyor, aynı zamanda kanunlarda öngörülen teknik ve idari tedbirleri alarak bu verilerinizin korunması için elimizden gelen tüm çabayı gösteriyoruz. İşlenen kişisel verilerinize ilişkin aydınlatma metnine veri politikası sayfasını ziyaret ederek ulaşabilirsiniz.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN