Kapanmayan yara: Kerbela
Allah Resulü (SAV) biricik torunu Hz. Hüseyin, ailesi ve maiyetiyle beraber 72 kişinin şehit...
Kayıp eşyaların bulunması ile ilgili özel hükümler bulunmaktadır. Başkalarının rızası olmadan mallarını ellerinden almak caiz olmadığı gibi, kaybettikleri mal ya da eşyayı alıp sahiplenmek de caiz değildir. Prof. Dr. Hüseyin Karapınar sizler için cevapladı.
Bu duruma özel hükümler bulunmaktadır. Eğer bulunan eşya bozulacak, kötü niyetliler tarafından çalınacak nitelikte ise iyi niyetli kimseler tarafından alınması gerekir. Fakat kişinin alırken niyeti, kayıp eşyanın sahibini aramak ve malı teslim etmek olmalıdır. Mümkünse bu iş için şahit tutması gerekir. Ardından o malın değerine göre ilanda bulunup sahibini aramalıdır. Bu durum zaman ve mekâna göre değişir. Büyük şehir ve köyde yitik malın sahibini aramak birbirinden farklı olur. Genelde en uygun yol emniyete bildirmektir. Bu sayede kaybolan malın sorumluluğundan kurtulmuş olunur
Yitik malın sahibi bir yıl da sürse aranmalıdır. Sahibi bulunamadıysa, kişi fakirse kendi kullanabilir, maddi durumu yerindeyse mal sahibinin hayrına ihtiyaç sahibine verilmelidir.
Yitik yoksul birine verildikten sonra, sahibi ortaya çıkarsa muhayyerdir. Yani kişinin ya da ihtiyaç sahibinin malını kullanmasına onay verirse onun adına sadaka olur. İstemezse mal aynen mevcutsa sahibine geri verilir, mevcut değilse bulan kişinin değerini vermesi gerekir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan FİKRİYAT veya fikriyat.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Allah Resulü (SAV) biricik torunu Hz. Hüseyin, ailesi ve maiyetiyle beraber 72 kişinin şehit...
Fikriyat Sohbetleri'nde bugün "Barbaros Hayrettin Paşa Camii"ndeyiz. Mimarisi kadar süslemeleri...
Resulullah (SAV) amcası Abbas’a (RA), “Bak amca, sana tam on faydası olan bir şey öğreteyim;...
Mübarek Ramazan-ı Şerif'in ardından büyük bir sevinçle karşıladığımız Ramazan Bayramı sabah...
Kadir gecesinde Müslümanların rağbet ettiği nafile ibadetlerden olan tesbih namazına “sübhânallāhi...
Kadir Alayı’nın, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesinin kadim bir Osmanlı geleneği olduğunu...