Arama

Peygamberimizin ve ashabının mizah anlayışı

Birçok kez Peygamberimizin (s.a.v.) ve onun ashabının hayatlarını büyük olaylar çerçevesinde ciddi bir şekilde okuyoruz. Günlük hayatlarında ise nasıl bireyler olduklarını unutuyoruz. Peygamberimizin ashabı birbirlerine nasıl davranırdı? Mizah onların hayatlarında nasıl yer edinmişti? Sizler için Peygamberimizin, ashabının ve Müslümanların tarihinde bulunan bazı nükteli olayları derledik.

Peygamberimizin ve ashabının mizah anlayışı
Yayınlanma Tarihi: 19.11.2020 15:35:31 Güncelleme Tarihi: 20.11.2020 08:53

İnsan doğasının gereği olarak sürekli ciddi halde bulunamaz. Ruhunun daralmasından şaka ve mizah yolu ile rahatlar ve dinlenir. Ölçülü yapılan şakalar insanlar arasında sevgi ve muhabbeti arttırıcı rol alır. Peygamberimiz ve onun ashabı da birbirleriyle şakalaşırdı. Bize her konuda yol gösteren Peygamberimiz (s.a.v.) şaka ve mizah konusunda da nasıl bir ahlak üzere olmamız gerektiğini gösterdi. Nitekim bir hadisinde şöyle buyurdu:

Şakadan bile olsa, yalan söylemeyen kimseye cennetin ortasında bir köşk verileceğine kefilim. Ahlakını güzelleştiren kişiye de cennetin en üstünde bir köşk verileceğine kefîlim.

📌Enes bin Malik anlatıyor: Peygamber Efendimiz insanların en güzel ahlâklısı idi. Benim Ebû Umeyr adında küçük bir kardeşim vardı. Nuğayr adında küçük bir kuş besliyordu. Bir gün bu kuş öldü. Peygamber Efendimiz bizim eve gelip onu gördüğünde :

-"Ebû Umeyr'i üzgün görüyorum, sebebi nedir? diye sordu.

-Babam, 'Yâ Rasulallah, oynadığı nugayr kuşu öldü' dedi. Ebu Umeyr buna çok üzülmüştü. Rasulullah (s.a.v) onun üzgün olduğunu görünce

-"Ebu Umeyr!" Ne yaptı Nuğayr? diyerek şakalaştı ve gönlünü almak istedi.

(Nugayr, serçeye benzeyen kırmızı gagalı bir kuştur.)

📌 Bir adam Nebi'nin (s.a.v) yanına geldi ve :

-Ey Allah'ın Rasûlü! Beni bir deveye bindirsenize, dedi.

Rasulullah (s.a.v.) : Ben seni dişi devenin yavrusuna bindireceğim, buyurdu.

Adam: Ben devenin yavrusunu ne yapayım, deyince,

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem: Develeri, dişi develerden başkası mı doğurur, diyerek latife yaptı.

📌 Yaşlı bir kadın, bir gün Rasulullah'ın (s.a.v.) yanına gelerek:

- Ey Allah'ın peygamberi; benim cennete girmem için dua eder misin, dedi.

Rasulullah (s.a.v.) : Cennete yaşlı kadınlar giremeyecektir, dedi.

Yaşlı kadın şaşkın bir şekilde hüzün içerisinde geri dönerken, Rasulullah (s.a.v.) ashabına :

Ona söyleyin, yaşlı kadınlar cennete genç olarak girecekler, dedi. Sonra da Kuran-ı Kerim'den şu ayeti okudu:

"Biz o kadınları yeni bir yaratılış ile tekrar yarattık. Onları bâkireler, eşlerine sevgiyle tutkun kimseler ve yaşları eşit kadınlar yaptık (Vakıa 35-37)

BEN AĞRIMAYAN TARAFLA YİYORUM

📌Suheyb bin Rumi (r.a) anlatıyor: Bir gözüm ağrıdığı halde Nebi (s.a.v.) yanına gitmiştim. Önünde ekmek ve hurma vardı. Bana:

-Yaklaş ve ye buyurdu.

Ben de hurma yemeye başladım. O ara Rasulullah (s.a.v.) bana:

-Bir gözün ağrıdığı halde hurma mı yiyorsun, dedi. Ben de:

-Ey Allah'ın Rasûlü, ben ağrımayan tarafla yiyorum, dedim.

Bu cevabıma Nebi (s.a.v.) güldü.

📌 Bir bedevi mescitte çok hızlı ve kısa bir şekilde namaz kıldı. Namazı bitirdikten sonra şöyle dua etti:

-Ya Rabbi! "Beni cennette hurilerle evlendir" dedi.

Bütün bunları gören Hz. Ömer :

"Ey adam! Parayı az ödedin, karşılığını ise çok istiyorsun" diye onunla şakalaştı.

📌 Bir adam, İmam Ebu Hanife'ye yıkanmak için nehre girdiğimde kıbleye mi yoksa başka bir yöne mi dönmem gerekiyor, diye sordu.

Bu soru üzerine Ebu Hanife şöyle cevap verdi:

-Bence en uygun olanı, elbiselerinin olduğu yöne dönmen, böylelikle elbiselerinin çalınmadığından emin olursun, dedi.

📌 Rebi' anlatıyor. Bir gün hasta olduğu için İmam Şafiî'nin yanına gittim ve ona:

-Allah zayıflığınızı kuvvetlendirsin, dedim.

Bunun üzerine Şafiî : Eğer zayıflığımı kuvvetlendirirse, o zaman beni öldürür, diyerek benimle şakalaştı.

📌Ebu Rezin anlatır: Abbas'a "Sen mi büyüksün, Allah'ın Resulü mü? diye soruldu.

Abbas (r.a.) şöyle cevap verdi:

-"O benden büyük, ben ise ondan önce doğdum" diye cevap verdi.

📌 Bir adam Kûfe camisine gelerek İmam Şa'bi'ye:

-İblis'in hanımı var mıdır? diye gereksiz bir soru sordu.

-İmam Şa'bi 'o katılmadığım bir düğündü,' diye cevap verdi.

Adam: İşte Irak'ın en büyük alimi! Bir şey soruluyor da cevap vermiyor, diyerek oradan ayrıldı.

İmam Şa'bi adamı yanına çağırttı ve şöyle dedi. Evet onun hanımı var. Çünkü Allah-u Teala: Onu ve neslini benden başka dostlar mı edineceksiniz? (Kehf 50) buyuruyor. Nesil ve çocuklar ise ancak bir hanımdan olur" dedi.

Adam: Peki ismi nedir? diye sordu.

İmam Şa'bi : İsmi konulurken orada değildim, dedi.

📌 Bir adam İmam Şa'bi'ye abdestte sakal üzerine meshetmek hakkında soru sordu.

İmam Şa'bi: Elini ıslattıktan sonra parmaklarını ayır ve sakalının arasında götürüp getir, dedi.

Adam: Sakalımın ıslanmamasından korkuyorum, deyince,

Şa'bi: Öyleyse sakalını akşamdan suda ısla, dedi.

📌 Halife Harun Reşid, Kadı Ebu Yusuf'a Fâluzec tatlısı ve Levzinec tatlısı hakkında ne dersin, hangisi daha güzel? diye sordu.

Kadı Ebu Yusuf: Ben yanımda olmayan sanık hakkında hüküm vermem ey mü'minlerin emiri, dedi.

Harun Reşid tatlıların yapılıp getirilmesini emretti. Tatlılar gelince, Kadı Ebu Yusuf bir lokma ondan, bir lokma diğerinden yemeye başladı.

Tabakların yarısına gelince şöyle dedi:

- Ey mü'minlerin emiri! Bunlardan daha çekişmeci davacı ve sanık görmedim. Birinin lehine hüküm vermek istediğim zaman diğeri hemen delilini getiriyor.

📌 İmam Malik anlatıyor: Şu kurnazların ne komik halleri var! Onlardan biri, cemaatle namaz kılıyordu. İmam Fatiha suresini okudu, sonra dili tutuldu ve ne okuyacağını bilemedi. Sürekli olarak "kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım" demeye başladı.

Bunun üzerine cemaatte bulunan bir adam:

-Şeytanın bunda bir günahı yok. Hadise senin güzel okuyamaman, dedi.

📌 Bir adam, ev kiralamıştı. Ancak tavanın direkleri çatırdıyordu. Ev sahibine:

- Bu tavanı tamir et çünkü çatırdıyor, dedi. Ev sahibi:

- Korkma, dedi. "O Allah'ı tesbih ediyor. Adam:

-"Sorun değil de coşkuya kapılıp secdeye kapanmasından korkuyorum" dedi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN