Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Yaşam
  • Küresel Güçlerin Aileyi Yok Etme ve İnsanlığı Yeniden Yapılandırma Projesi

Küresel Güçlerin Aileyi Yok Etme ve İnsanlığı Yeniden Yapılandırma Projesi

Ülkemizin en önemli psikoterapist ve psikiyatrlarından Dr. Mustafa Merter, eserlerinin dışında duruşuyla da öne çıkıyor. Cinsiyetsizlik üzerine gerçekleştirdiği konuşmaları ile tehlikeye dikkat çeken Merter, "Birinci cephe terbiyenin ortadan kalkması, ikinci cephe kadınların erkekleştirilmesi yani anneliğin ortadan kaldırılması, üçüncü cephe baba otoritesinin ortadan kaldırılması, dördüncü cephe her türlü cinsel sapıklıkların teşviki, beşinci cephe yani cinsiyetsiz toplum" cümlesi ile Küresel Güçlerin Aileyi Yok Etme ve İnsanlığı Yeniden Yapılandırma Projesi'ni ifşa ediyor.

Sesli dinlemek için tıklayınız.

🔸 Ülkemizin en önemli psikiyatr ve psikoterapistlerinden olan Dr. Mustafa Merter, kalem aldığı eserler ve gerçekleştirdiği programlar kadar cinsiyetsizliğin önünde durmasıyla da tanınıyor.

🔸 Vav TV'de yayınlanan Hayata Dokunmak programına konuk olan Merter, kadın ve erkek farkının ortadan kalkmasıyla tevhidin bozulacağına vurgu yaparak merhamet, cinsiyetsizlik, eşcinsellik gibi hususlara dair pek çok önemli bilgi verdi.

🔸 Cinsiyetsizlik, kimliksizlik ve mahremiyet sınırlarının ortadan kalkmasını "Aileyi Yok Etme ve İnsanlığı Yeniden Yapılandırma Projesi"ne bağlayan usta isim, pek çok konuda uyarılarda bulundu.

🔸 Projenin en önemli ayaklarından birisi olarak çocuklardaki denetlenme mekanizmasının ortadan kalkmasını örnek gösteren Merter,

"Ufak yaşlarda birçok genç kız "Avrupa'da tek başıma lise okuyacağım" deyip yurt dışına çıktı. Sınırlar bir şekilde kalktı. Çocuklar her istediğini yapacak bir hak iddia eder duruma geldiler. Çocuk bir şekilde denetlendiği zaman daha dengeli bir şekilde yetişme durumu ortadan kaldırıldı. Neticede şimdi anlıyoruz: Eğer kaygı oranlarında %85 artış varsa çocuktan beklentinin yan etkilerinden bir tanesidir. Denetlenme dediğiniz gibi kaygıyı da aslında bertaraf eden bir şey. Yani güvenliğimden sorumlu aklı selim büyüklerim var, etrafımda. Sınır çizilmesi insanı güvende hissettiremez, onu tamamen kaldırıp "sen ne istiyorsan o olacak" dendiğinde henüz akli olarak yetişkin olmamış, beyin gelişimi açısından, ahlaki gelişim açısından yetişkin olmamış birine fazlaca hak ve yetki verdiğimizde de o sorumluluğu taşıyamayabiliyor. Bu, başlı başına bir kaygı sebebi olsa gerek." ifadeleri ile geleneksel çocuk eğitim metotlarının çağımızda ne denli önemli olduğunu vurguladı.

🔸 Toplumları yönlendiren, projeye yön veren önemli amillerden biri olan Hollywood'a dair geniş ve kapsamlı çıkarımlar yapan Merter, şöyle konuştu:

"Filmde Hindistan kökenli İngiliz genç bir kız, futbolcu olmak istiyor. Ailesi karşı çıkıyor. Genç kız ailesini ikna ederek futbolcu oluyor. Kadınlara, özellikle Hollywood üzerinden bir pencere açılıyor. İçinde bulunduğumuz savaşın esas cephelerinden bir tanesi Hollywood film endüstrisi. Mesela "One million dolar baby" diye Clint Eastwood'un bir filmi vardı. Orada bir genç kız; yüzünü, gözünü patlatarak dünya şampiyonu oluyor. Yani filmde sanki bu idealmiş gibi verilmiş. Bir de yani Baby derken "Ben artık bebek değilim" yani "Ben savaşçı kadınım" gibi bir anlam veriliyor. Peki bunun zararı nedir? Yani kadınların erkek mesleklerini icra etmeleri, erkek giyimlerini benimsemesi, para kazanması vs. Şöyle söyleyebiliriz ki: Bunların birincil yan etkileri; evlilik yaşının hep daha yükseğe çıkmasıdır. Kadınlar artık evlenmek istemiyor. Türkiye'de genç hanımların evlilik yaşları, 30 yaşlarına geldi. Bunların psikolojik ve somatik bir sürü yan etkileri var. Bir kadının kadınlığını yaşamamasına somatik açıdan bakarsak birçok kanser türleri, hamile olmayan kadınlarda; rahim kanseri, göğüs kanseri, yumurtalık kanseri, hipertansiyon rahatsızlıkları gibi birçok patolojiler çıktı. Bunlar eskiden yoktu."

🔸 "Aileyi Yok Etme ve İnsanlığı Yeniden Yapılandırma Projesi"nin en çok da ortaya çıktığı toplumlara zarar verdiğini anlatan Merter, eşcinselliğin hastalık kategorisinden çıkartılmasını da şöyle anlattı:

"Amerikan Psikiyatri Birliği'ni ele geçirdiler. Psikiyatri Birliği'ni ele geçirdikten sonra eşcinselliğin hastalık kategorisinden çıkartılmasını sağlayan Amerika'daki hocalar akşam o karar çıktıktan sonra barda birbirleriyle sohbet eden eşcinseller. Görgü tanıkları var, ele geçirilen bir sistem. Bu çok önemli. Bu husus Türkiye'ye de yansıyor. Sen Türkiye'de bir üniversitede, tarafsız olarak eşcinselliğin psikolojik ve somatik zararları üzerine bir çalışma yapmak istesen yok ederler seni."

🔸 Ülkemizde son yıllarda küreselliğin bir yansıması olarak hızla yükselişe geçen eşcinselik özellikle alt yaş gruplarına pek çok vesile ile dayatılıyor. Programda rakamları değerlendiren Merter, "Çok hızlı bir şekilde erkek eşcinselliği %2'den %4'e, %4'ten %8'lere, hanımefendilerde %30'lara kadar yükseldi." sözleri ile tehlikenin altını çizdi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN