Arama

İnsanlığın korkulu rüyası salgın hastalıklar

Salgın hastalıkların geçmişi, insanlık tarihi kadar eski. Salgınlar yüzünden bugüne kadar milyonlarca insan hayatını kaybetmiş durumda. Savaşlar da ve tabiî afetlerde ölenlerden çok daha fazla insan, salgın hastalıkların pençesinden kurtulamadı. İmparatorlukları çökerten, sınırları yeniden çizen, orduları kıran salgın hastalıklar; ekonomik, siyasal ve demografik sonuçlarıyla yeryüzü haritasının yeniden çizilmesinde önemli roller üstlendi. Büyük istilalar, Haçlı Seferleri gibi büyük savaşlar, yani insan topluluklarının geniş ölçüde bir araya gelmesi ve yer değiştirmesi Ortaçağ'da korkunç salgınların görülmesine sebep oldu. 19. yüzyıldan sonra da deniz yolculuklarında hızlı buhar gemilerinin kullanılmaya başlanması ve Süveyş Kanalı'nın açılması, malların yanı sıra mikropların da bir limandan ötekine kolayca taşınmasına imkân verdi.

  • 1
  • 19
ATİNA VEBA SALGINI
ATİNA VEBA SALGINI

Tahmini bin kişinin ölümüne sebep olan Atina veba salgını, Antik Yunanistan'da Peloponez Savaşı (MÖ 430) sırasında, Atinalıların savaşı kazanacağı düşünülürken Atina Kent Devleti'ni kasıp kavuran büyük bir salgındı.

  • 2
  • 19
CÜZZAM
CÜZZAM

Cüzzam hastalığının ilk kez ne zaman ortaya çıktığını kesin olarak belirlenmez. Cüzzam hastalığın tanısı ile ilgili ilk yazılı kayıtların MÖ 600'lü yıllara ait olduğu belirtilir. Cüzzam hastalığının, Hindistan'dan Avrupa'ya Büyük İskender'in ve Roma askerleri tarafından taşındığını öne sürülürken, bir yandan da cüzzamın bulaşıcı bir hastalık olmadığı iddia edilir.

Hastalık yaygınlaşmaya başladıkça cüzzamlılar adeta lanetlenmiş kimseler olarak kabul edilip toplumdan dışlandılar. Tedavisinin bilinmediği dönemlerde cüzzamlılar yerleşim birimlerinden uzak yerlere hatta özel adalara sürülerek, buralarda kendi kaderlerine terk edilirdi.

Dünyanın en korkunç hastalığı olarak anılan cüzzam İslam tıbbında kara safranın vücuda yayılarak diğer "hılt"lara etkisi sonucunda fizyolojik dengenin bozulmasına, saç, kaş ve tırnakların dökülmesine, parmakların düşmesine ve nihayet kötürümlüğe yol açtığı kabul edilirken bulaşıcı bir hastalık olarak tarif edilirdi. Bu hastalıkla ilgili diğer medeniyetlerden daha çok önem vermiş ve teşhis ve tedavi için çokça pratik kullanmıştı.

  • 3
  • 19
DOLAŞIRKEN ÇINGIRAK ÇALMAYA MECBUR BIRAKILDILAR
DOLAŞIRKEN ÇINGIRAK ÇALMAYA MECBUR BIRAKILDILAR

Avrupa XV. yüzyıla kadar cüzzamı, tedavi edilmesi gereken bir hastalık değil Tanrı'ın bir gazabı ve cüzzamlıyı da hasta değil büyücü olarak görüyordu. Cüzzamın bir hastalık olduğu fikri ancak 1403 yılında Venedik'te kurulan ilk leprosarium dönemine rastlar. Bu tarihten önce cüzzamlılar sağlıklarıyla birlikte mal varlıklarını da kaybetmişler ve dışlanan bu insanlar toplumda yeni bir sınıf oluşturmuşlardı.

Herkes tarafından hor görülen cüzzamlıların umuma ait yerlere girmeleri yasaklandığı gibi halkın kendilerinden uzaklaşmasını sağlamak için dolaşırken çıngırak çalmaları da zorunlu kılınmıştı. VII. Louis'in vasiyetnâmesinden, cüzzamlıların hapsedildiği yerlerin sayısının Fransa'da 2000, bütün Hıristiyanlık âleminde ise 19.000 olduğu öğrenilmektedir.

  • 4
  • 19
VEBA
VEBA

Antik Çağlardan itibaren bilinen bir hastalık olan veba insanlık tarihinin en ölümcül hastalıklarından biridir. Lakabı 'Kara Ölüm' olan veba, Orta Çağ'da 1347-1353 arasında, Avrupa nüfusunun üçte birinin kaybedilmesine neden oldu.

1347-1348 yılları arasında Venedik nüfusu 130.000 iken 70.000'e düşmesine neden olmuştur.

  • 5
  • 19
DÜNYANIN İLK KİMYASAL SİLAHI
DÜNYANIN İLK KİMYASAL SİLAHI

Orta Çağ Avrupası'nda görülen hastalığın 'Hıyarcıklı veba' olduğu bilinir. Bu hastalık fare ve pire ışıklarıyla bulaşıyordu. Bu hastalık dünyanın ilk kimyasal silahı olarak bile kullanılmış ve düşman ülkeye vebalı fareler salınmıştır. 250 milyondan fazla kişinin ölümüne neden oldu.

Modern zamanlarda antibiyotikler ile tedavisi mümkünden Asya ve Afrika kıtalarının bazı bölgelerinde halen görülebiliyor.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN