İmgelerin gücü: Koku duyusu
Koku, tüm canlıların farkında olmadan hayatının merkezine aldığı güçlü bir çağrışım aracıdır. İnsanoğlunun hayatta var olduğunu ilk hissettiren duyudur. Belleğimizin sınıflandırma yapmasında, hatıralarımızın kolayca geri çağrılmasında ve birçok tedavide etkili olan koku duyusunu daha da yakından tanımaya ne dersiniz?
Önceki Resimler için Tıklayınız
Proust Etkisi
💠 Fransız deneme yazarı Marcel Proust, koku felsefesi görüşünü ortaya atan bilim insanıdır. Proust, küçük yaşlarda astım hastası olur. Ailesi tarafından hastalığına iyi geleceği düşüncesiyle, Fransa'nın bir şehrinde yaşayan halasının yanına gönderilir. Burada halasıyla vakit geçiren Proust, bir zaman sonra evine döner ve yaşamına devam eder.
💠 Bir gün dışardayken çok hastalanan Marcel evine dinlenmek için gelir. Oğlunu hasta olarak gören annesi ona bir fincan ıhlamur çayı ile madeleine (mekik) keki getirir. Ihlamurun içine mekik kekini batırıp yiyen Proust'un zihninde, halasıyla geçirdiği bir anı canlanır ve adeta çocukluğuna bir yolculuk yapar.
💠 Deneyimlemiş olduğu bu zengin imgesel olayın ardından "Kayıp Zamanın İçinde" adlı 7 ciltlik bir romanı yazmaya başlar. Böylece koku ile geri çağrılan anılar ve anıların vermiş olduğu hisse Proust Etkisi adı verilir.
💠 Birçok insanın hatıraları ile eşleştirdiği kokular, yaşantılarının önemli bir parçası haline gelir. Bu durumdan doğan etki, anlam veremediğimiz şekilde bizi sevindirir, heyecanlandırır, üzer veya şaşırtır. Ama birçoğumuz da bundan mutluluk duyarız. Çünkü geçmiş, iyi veyahut kötü de olsa geçmişte kalmıştır.
Anne kokusu
💠 Koku, kimi zaman bize güven verse de kimi zaman da güvende olmadığımızı hissettiren bir duyudur. Bu ani duygu değişimlerinin sebebi ise kokunun diğer duyularımızdan daha hızlı algılanmasından kaynaklanır.
💠 Koku fenomeninin en ilkel duyularımızdan olduğunun kanıtı, anne karnındaki bebeğin doğduktan sonraki serüvenidir. Bu süreç aşağıdaki şekilde gerçekleşir.
💠 Dünyaya gelen bir bebek gözleri görmez ve konuşamazken annesini nasıl tanır? Cevabımız; annesinin kokusu olacaktır. Anne karnındaki bebeğin bulunduğu amnisyon sıvısı, annenin kokusunu barındırır. Bebek, anne karnındayken bu kokuya alışır ve doğduğu anda da bu kokuyu arar. Böylece insanoğlunun hayatında algıladığı ilk duyu, koku duyusu olur.
Aromaterapi
💠 6 bin yıllık geçmişe sahip olan aromaterapi kavramı ilk olarak Mısır Uygarlığı tarafından kullanılır. Birçok medeniyete yayılan ve devamlı gelişen bir tedavi türü haline gelir.
💠 Kokuların duygu durum üzerindeki etkileri literatürde yaygın olarak çalışılan bir alandır. Tarihin belli dönemlerinde varlığını sürdüren bazı medeniyetler, aromaterapinin adını dahi bilmeden bir tedavi yöntemi olarak kullanmışlardır.
💠 VAV TV'de, Tahir İnan'ın sunuculuğunu yaptığı ve Rana Babaç Çelebi'nin konuk olduğu Asıl Mesele isimli programda da ele alınan aromaterapi kavramı hakkında Rana Babaç Çelebi şunları söyledi:
"Bizim tarihimizde ve coğrafyamızda gülün ayrı bir değeri var. Tarihte her koku bir peygamber ile ilişkilendirilir. Mercanköşk Hz. Davud'un (AS) kokusu iken gül Hz. Muhammed'in (SAV) kokusudur. Bazı kaynaklarda Türklerin İslam'ı kabulünden sonra ve Osmanlı döneminde gül, kurumsal bir koku haline gelir. Hatta Evliya Çelebi bir rüyasında Peygamber Efendimizi (SAV) görür ve elini öper. Avucunun içinin gül koktuğunu dile getirir."
💠 Doğal otlar, çiçekler ve bitkilerden elde edilen aromatik esanslar tarihin her döneminde kullanılır. Her ne kadar eski bir gelenek de olsa aromaterapi modern bilimde kendine yer bulur.
💠 Aromaterapinin; demans, parkinson, şizofreni, uyku bozuklukları, kaygı bozukluğu gibi birçok psikiyatrik hastalıkta etkili bir tedavi yöntemi olarak kullanıldığı bilinir.
Demans nedir?
Bellek ve benzeri zihinsel yeteneklerin bozukluğuna verilen genel ad.
Parkinson nedir?
Beyindeki nöronlarının işlev bozukluğu sonucu ortaya çıkan kronik bir rahatsızlıktır.
Şizofreni nedir?
Bireylerin gerçekliği anormal olarak yorumladıkları ve gerçek ile gerçek olmayan olguları birbirinden ayıramama halinden doğan zihinsel bozukluğa denir.