Yatay mı, dikey mi, mimari mi?
İnsanoğlunun doğaya egemen olma sevdası, yerçekimine meydan okurcasına yükselme tutkusunu ortaya çıkardı. Modern materyallerin yaygınlaşmasıyla birlikte güçlenen dikey mimari, sağlıksız ve niteliksiz yapılaşmaya doğru zaman içerisinde evrildi. Son zamanlarda ismini sık sık tuttuğumuz yatay mimari ise Turgut Cansever'in öncülüğünü yaptığı, insanlık için huzurun kapılarını arayan esas kavram.
Önceki Resimler için Tıklayınız
◾ Cansever, ortaya attığı tanımı daha da geliştirerek yatay şehir ifadesi ile bir-iki veya üç katlı, bahçeli, avlulu, ahşap - taş gibi doğal - yerel malzemelerin kullanılabileceği, ihtiyaca göre kolaylıkla genişleyebilen şehir yapısını önerdi.
◾ Bu şehir kurgusuyla insanlara yaşanabilir, sürdürülebilir, ekolojik ve ekonomik yaşam çevreleri oluşabileceğinin ipuçlarını sundu.
◾ Türkiye'nin yüzölçümü itibariyle herkese bir müstakil ev ve bir bahçe tahsis edebilecek potansiyele sahip zengin bir coğrafya olduğunu sık sık yineleyen Cansever'in çabaları, son dönemlerde gerek insanlar gerekse yöneticiler mabeyninde karşılık bulmaya başladı.
◾ Tam anlamıyla hayata geçirilememiş olsa da yatay mimari, durmak bilmeyen dikey yapılaşmayı bir nebze de olsa duraklatmayı başardı.