Tarihin sıfır noktasında bir seyyah ve onun gözünden İstanbul
Tarihi asırlar öncesine uzanan İstanbul'un geçmişini ne denli biliyoruz, hiç düşündünüz mü? Fatih'ten önce Roma'nın adeta göz bebeği olan İstanbul'da hangi milletler yaşadı, doğal güzellikleri nelerdi ve çevresinde ne bulunuyordu? Yaşamı boyunca Roma İmparatorluğu'nun büyük bir kısmını dolaşmış bir isim olan ve seyyahların Antik Çağ'daki atası sayılan Strabon'un gözünden, İstanbul'a dair bilinmeyenleri sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 07.04.2019
09:29
Güncelleme Tarihi: 08.04.2019
09:10
GÜNÜMÜZE 47 KİTAPLIK BİR KÜLLİYAT ULAŞTI
Coğrafyacı olduğu kadar tarihçi de olan Strabon'un bu alanda günümüze ulaşan 47 kitaplık bir külliyatı bulunur.
Strabon, Geographika adlı eserinin çeşitli yerlerinde ataları ve kendisi hakkında bilgiler verir. Ataları, Pontus kralları yanında önemli görevler almış kimselerdir.
DİLEDİĞİNCE SEYAHAT EDEBİLME İMKANINA SAHİPTİ
Bunlardan bir tanesi olan Mithridates Eupor, kraldan sonra gelen kişi olur ve Pontus Komana'sındaki "Ma" rahipliğine kadar yükselir.
Özellikle anne tarafından soylu bir aileye mensup olan Strabon, MÖ 64 yılında Pontus'un Amaseia (Amasya) şehrinde doğar. Varlıklı bir aileye mensup olduğu için iyi bir öğrenim görür ve istediği kadar seyahat edebilme imkânına sahip olur.
OLDUKÇA İYİ BİR EĞİTİM ALDI
Strabon'un öğrenimine oldukça önem verilir ve daha genç yaştayken Karia'da Tralles (Aydın) yakınındaki Nysa (Sultanhisar) şehrinde Aristodemos'un yanında öğrenime başlar.
Strabon, MÖ 44 yılında Korinthos (Korint) üzerinden Roma'ya, İsauricus unvanı alan Publius Servillius'un yanına gider fakat bu şahıs aynı yıl vefat eder. Bunun üzerine Strabon'un Roma'da Seleukeialı filozof Xenarkhos'un derslerine devam eder.
COĞRAFYA ALANINDA OKUDUĞU METİNLERDEN ETKİLENDİ
Strabon'un Amisos (Samsun) hakkında bilgi verirken, seçkin bir coğrafyacı olan Tyrannion'u okuduğunu öğreniyoruz. Bu bakımdan Strabon'un bu alana yönelmesi muhtemeldir.
Hocaları arasında filozof, tarihçi ve büyük bilgin Poseidonios da vardır. Siyasi görüş açısından Roma siyasetini benimseyen Strabon'un eserlerinde, devrin Romalı büyüklerine, özellikle Augustus ile Tiberius'a ve Roma'ya duyduğu hayranlık ve saygı açıkça görülür.
MISIR, HABEŞİSTAN VE DAHA BİRÇOK FARKLI ÜLKE
Strabon'un Augustus'a tahtını teslim edecek kadar Roma dostu olan Pontus Kraliçesi Pythodoris'in etkisi altında oluşunun da, bu görüşü benimsemesinde etkisi olduğu düşünülebilir.
MÖ 44 yılında ilk olmak üzere Roma'yı birçok kez ziyaret eden, bunun dışında Mısır, Habeşistan ve daha birçok ülkeye de giden Strabon, hayatının son 26-27 yılını doğum yeri olan Amaseia'da geçirir ve MS 21 yılında burada öldüğü tahmin edilir.