Arama

Stüdyo açan ilk Müslüman fotoğrafçımız: Bahaettin Rahmi Bediz

Bahaettin Rahmi Bediz'in fotoğraf tarihçilerinin pek çoğuna göre ilk Türk Müslüman fotoğrafçı olduğunu biliyor muydunuz? Ya da özellikle çektiği portrelerinin derinliği göz önüne alındığında, Türkiye'de fotoğrafçılık sanatının öncüleri arasında yer aldığını? Sizler için, stüdyo açan ilk Müslüman fotoğraçımız olan Bahaettin Bediz'in hakkında merak edilenleri derledik.

Batılılaşma hamlelerinin yansıma biçimi olarak Osmanlı'da fotoğrafın bir statü göstergesi haline dönüşmesi önemli bir nedendir. Çünkü Osmanlı'da fotoğrafa -Batı'da olduğu gibi- önce varsıl aileler ilgi göstermiştir. Böylece asırlar boyu soyluluk göstergesi olan resim yaptırma geleneği yavaş yavaş yerini fotoğrafa bıraktı.

Osmanlı'da da benzer şekilde İstanbul'un zengin aileleri fotoğrafı tercih etmeye başladı. Çünkü fotoğraf insanlara hem pratik hem de daha ucuz bir yöntem sunuyordu. Fotoğraf, ancak asırlar sonra ucuzladı. Bunun sonucu olarak da yaygınlaşarak halka ve tabana yayıldı.

"O zamanlar hayatı yeni tanımaya başlayan bir çocuktum. İlk ticaret arzusunu mili bir duygudan aldığımı şimdi anlıyorum. Köprüden geçerken limanı dolduran irili ufaklı yolcu ve ticaret gemilerinde hep ecnebi bayrakları dalgalanırdı. Şanlı bayrağımızı taşıyan tek tük köhne idare-i mahsusa tekneleri bana bir teselli vermekten ziyade hüznümü daha da arttırırdı…"

Stüdyo açan ilk Müslüman fotoğrafçımız Bahaettin Rahmi Bediz, 19 Haziran 1875 tarihinde Unkapı'nda dünyaya gelir. Babası vefat ettiğinde Galatasaray Lisesi'nin 5. sınıfına gitmektedir. Bunun üzerine sertifika alarak okuldan ayrılır.

Ticaret yapmak isteyen Bediz, babasından kalan bir miktar parayla, 1895 yılında Girit'te bir kırtasiye dükkânı açar. Osmanlı'nın bu zor dönemlerinde başlayan ticaret hayatı ilk zamanlar rahat geçmez. Ancak bir gün, birkaç İtalyan vitrindeki fotoğraf makinesini fark ederek fotoğraf çektirmek isterler.

İstanbul'dan ayrılmadan evvel, asker ressamlarımızdan ve fotoğrafçılarımızdan İsmail Hakkı Bey'in ısrarıyla aldığı fotoğraf makinesidir bu. İşte o gün, hayatını adayacağı fotoğraf mesleğinin başlangıcı olur.

İlk stüdyosu kırtasiye dükkânının avlusudur. İlk fotoğraf derslerini de İsmail Bey'den almış olan Bediz, Girit'in doğal güzellikleri, tarihi eserleri, günlük yaşamı, askeri törenleri, önemli şahısların ziyaretleri gibi oldukça geniş bir yelpazede çekimler yapar. Daha sonra bu fotoğrafın birçoklarını kartpostal olarak bastıracaktır. Bediz'in bu çalışması Girit tarihi için paha biçilemez bir değerdedir.

6 Kasım 1908'de Girit'in Yununistan'a katılmasıyla orada yaşam iyice zorlaşmıştır. Atölyesini aynı yıl kalfası Hamza Rüstem'e devrederek, ailesiyle birlikte İstanbul'a gelir. 1910 yılında Cağaloğlu Yokuşu'nda Resme adıyla fotoğrafhane açar. Burada kısa sürede ünlenir. Bahçekapı ve Üsküdar'da da birer şube açan Bediz, aynı zamanda Agfa Şirketi'nin de acenteliğini yaparak fotoğraf malzemeleri satar.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN