Bugün İstiklal Marşı'nın kabulünün yıl dönümü. Peki, kurtuluş mücadelesinin en zor dönemlerinde, yeni bir devletin temelleri atıldığı günlerde İstiklal Marşı'nın nasıl kabul edildiğini biliyor musunuz? 98 yıl önce TBMM'de ilk kez okunan bir şiir, tüm milletvekilleri tarafından alkışlanarak, dört defa ayakta dinlenmişti. Böylece, İstiklal Marşı milli marşımız; Mehmet Akif Ersoy ise vatan şairimiz olmuştu. Peki İstiklal Marşı ne zaman kabul edildi? Mehmet Akif Ersoy hangi şartla İstiklal Marşı için düzenlenen yarışmaya katılmayı kabul etmişti? İşte İstiklal Marşı'nın kabulüne dair az bilinen detaylar...
İstiklal Marşı, kurtuluş mücadelesinin sürdüğü günlerde gündeme gelen bir konuydu.
Millî Mücadele'nin en zorlu dönemleriydi. Bir yandan yurdun dört bir yanında vatan müdafaası yapılıyor, diğer taraftan yeni kurulacak olan devletin temelleri atılıyordu.
Tüm imkânsızlıklara rağmen tek yürek olan bu millete, elde ettiği başarıları, vatan toprağının kutsallığını ve millî heyecanı hatırlatacak bir millî marşa ihtiyaç vardı. Kurtuluş mücadelesinin binlerce neferinden biriydi Mehmet Âkif.
Bir memleket kurulacaktı ve yıllar boyu savaşlarda ezilmiş, savaşlarda azalmış o memlekete, onun deyimiyle "Âsımlar" lâzımdı.
Mehmet Akif, 23 Nisan 1920'de açılan ilk mecliste, Burdur Milletvekili olarak yer aldı. Ancak görev yeri Ankara değil; Anadolu'ydu. Kısa sürede 11 şehir dolaştı. Camilerden insanlara seslendi ve millete hep aynı şeyi söyledi: "Fesattan uzak durun!"
Tam da o dönemlerde, 1921'de Maarif Vekâleti (Eğitim Bakanlığı), tüm ulusu bir arada tutacak Millî Marş için bir yarışma başlattı. 724 eserin katıldığı bu yarışmada, heyecan uyandıracak bir şiire ise rastlanılamadı.
İstiklâl duygusunu en iyi şekilde yansıtacak bir şiir aranıyordu ve bunu yazana karşılığında bir ödül verilecekti. Kalbinde vatan sevgisiyle dolu olan Âkif, bu şiiri yazmayı istiyor; fakat ödülü istemiyordu.
Onu, dönemin Maarif Vekili Hamdullah Suphi ikna etti. Mehmet Âkif, o dönem yaşadığı Tacettin Dergâhı'nda, "ödülü almayacağı" şartıyla bir şiir yazdı.