İstanbul'un fethinde "açık kapı" söylentisi
İstanbul kuruluşundan itibaren onlarca kuşatma geçirdi. Bu önemli şehir, tüm Müslümanların gayesiydi. Peygamber Efendimizin (sav) müjdesine nail olmak isteyen bütün Müslümanlar, yönlerini buraya çevirdi. Fetihle ilgili çok konuşuldu ancak az araştırma yapıldı. Bu yüzden fetihten daha çok gündem oldu "açık kapı" söylentisi...
Hadiste geçen müjdeli şehir İstanbul'da, Fatih Sultan Mehmed tarafından 29 Mayıs 1453'te aşılamaz denen surlar aşılarak, tarih yazıldı. Bu haber kısa sürede her yere ulaştı. Kimse bu duruma inanamıyordu. Haber yayıldıkça her yerde yeni bir Haçlı seferi düzenleme fikri hakim oldu. Ancak bir sonuca varamadılar.
Bugün de fethin yankıları sürmeye devam ediyor. Elon Musk, İstanbul'un fethiyle ilgili attığı tweetinde "Açık unutulan kapı" söylentisine atıf yaptı. Erhan Afyoncu, Elon Musk'ın bu mesajı ile ilgili bilgi paylaştı. Söylentiye göre kuşatma sırasında açık unutulan kapı Kerkoporta, tarihin akışını değiştirmişti.
Elon Musk'ın tweet'inin esrarı..https://t.co/wpbhpeTsgG pic.twitter.com/okpbOy5dWU
— Erhan AFYONCU (@eafyoncu) June 19, 2022
Açık kapı söylentisi batıda çok yaygın; Hammer'den Stefan Zweig'e kadar birçok batılı tarihçi ve edebiyatçı İstanbul'un fethinin son safhasını şu şekilde anlatırlar:
"Surların arasında dolaşan birkaç Türk askeri Edirnekapı ile Eğrikapı arasında bulunan "Kerkoporta/Cambazhâne" denilen yayalara ayrılmış küçük kapılardan birisinin aklın alamayacağı bir unutkanlık yüzünden açık kaldığını görürler. Diğer askerlere de haber verilir ve Türkler bu kapıdan girerek İstanbul'u fethederler."
Bu bilgi dönem kaynaklarıyla uyuşmaz sadece Dukas Tarihi'nde yer alır. Dönemin Türk kaynakları ile Barbaro ve Dolfin incelendiğinde fethin son aşamasının bu şekilde olmadığı anlaşılır.
Stefan Zweig, "Herkesin unuttuğu kapı Kerkoporta, dünya tarihinin akışını kesin biçimde değiştirmiştir" dedikten sonra "insan yaşamında olduğu gibi tarihte de kaybolmuş bir anın yakınıp dövünmekle geri getirilebileceği hiç görülmemiştir. Bir tek saatin kaybettirdiği şeyi, bin yıl geri getiremez" diye de ilave eder.
Fetihle ilgili bilgiler o kadar tutarsızdır ki örneğin; tarihin en büyük olayında tetiği ateşleyen bir hadise daha vardır; Osmanlılar'la Bizans'ın arasının bir koyun alışverişi yüzünden bozulması ve bu olayın savaş sebebi olması... İstanbul'un fethi için birçok sebep gösterilir ancak bu olaydan fazla bahsedilmez.
Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethinden sonra şehri nasıl imar etti?
Tarihçi- yazar Erhan Afyoncu sabah.com.tr köşesindeki bugünkü yazısında ve "Sorularla Osmanlı İmparatorluğu" kitabında bu söylentinin, "Fethin şokunu atlatmak ve şehrin Türkler'in eline geçmesini küçümsemek için çıkarıldığını" söylüyor.
Dukas kuşatma sırasında Midilli'dedir. İddiaları dönemin diğer kaynakları ile uyuşmaz. Dönemin Türk kaynakları ile Nicolo Barbaro, Halkondil, Jacopo Tedaldi, Kievli İsidoro, Sakızlı Leonardo Ubertino Puscolo, Tomaso Eparchos ve Nestore Iskinder gibi Batılı kaynaklar incelendiğinde fethin son aşamasının hiç de bu şekilde olmadığı anlaşılmaktadır. Kaynaklara göre Türk askerleri yıkılmış büyük gediğin olduğu surlardan savaşarak girmişlerdir. Açık kapı söylentilerinin gerçekle alakası yoktur. Fethin şokunu atlatmak ve şehrin Türklerin eline geçmesini küçümsemek için çıkarılmıştır. Bu rivayet Batı'da çok yaygındır. "Kapıyı kilitle, kapıyı açık bırakma" sözü de Avrupa'da deyim olmuştur. Ancak yerli ve yabancı tarihlerin çoğuna göre Türk askerleri bugünkü Topkapı'ya yakın bir yerden savaşarak şehre girmişlerdir.
Sorularla Osmanlı İmparatorluğu kitabına ulaşmak için tıklayın
Nitekim Afyoncu sabah.com.tr köşesindeki yazısında da bu vurguyu yaptı. Yazısında; "Bu rivayet Batı'da çok yaygındır. "Kapıyı kilitle, kapıyı açık bırakma" sözü de Avrupa'da deyim olmuştur. Ancak yerli ve yabancı tarihlerin çoğuna göre Türk askerleri bugünkü Topkapı'ya yakın bir yerden savaşarak şehre girmişlerdir." dedi.
İstanbul'un fethi hakkında kaynaklarda çok az bilgi vardır. İstanbul'un fethi ile ilgili bilgilerimizin çoğunu Bizans ve Latin kaynaklarından öğreniriz.
Tarihçilerin Kutbu Halil İnalcık, İstanbul'un fethi gerek Hristiyan dünyası, gerekse İslâm dünyası açısından önemlidir; fetih sayesinde II. Mehmed'in kendisini cihanşümul bir imparatorluğun temsilcisi olarak gördüğünü, mutlak ve hudutsuz bir iktidar kazandığını belirtir.
Aydos Kalesi'ni "İstanbul'un fethinin başladığı yer" olarak tanımlar.
Keçi Kalesi olarak da bilinen Aydos Kalesi, İstanbul'u Anadolu'ya bağlayan yol üzerinde yer alır. Tarih içerisinde önemli bir rol oynayan kalenin alınması ile İstanbul'un fethine giden yolda ilk adım atılmış olur.
Kaleyi fetheden Osmanlı, 1328'den itibaren bölgenin hâkimi oldu. İnalcık, Abdurrahman Gazi'nin fetihten sonra kaleyi akın merkezi haline getirdiğini belirtir.
Kısaca açık kapı falan değildi bize güç veren; imandı, cesaretti, yurt sevgisiydi. 29 Mayıs sabahı binlerce asker arka arkaya şehit verildi. Şehre her taraftan saldırılıyordu. Ancak asıl savaş Topkapı-Edirnekapı arasındaki surlarda oluyordu. İşte Fatih'in dehası burada kendini gösterdi. Fatih, şehrin en zayıf kısmını buldu, Topkapı-Edirnekapı arasındaki surlar...
Günlerce hücum gerçekleştirdi, 20-30 metrelik gedikler oluştu surlarda. Bizanslılar, kapatmaya çalışsalar da işe yaramadı, fetihten sonra "Top Yıkığu Mahallesi" olarak anıldı burası.
Erhan Afyoncu şöyle anlatıyor;
"Fatih, hücumun ağırlığını büyük gediğin olduğu Topkapı'dan (Saint Romanus) yapmaktaydı. Bir gülle parçası şehrin en önemli savunucularından olan Cenevizli Giustiniani'yi yaraladı. Adamlarının komutanlarını alarak Haliç'teki gemilerine gitmeleri, Bizanslıların son direncini de kırdı. Bu sırada Topkapı civarındaki surlara çıkan Türk askerlerini gören Bizanslılar, haykırarak şehrin iç kısımlarına doğru kaçmaya başladılar. Topkapı surlarında ardı ardına Türk bayrakları dalgalanır oldu. İstanbul bir anda "Şehir düştü, şehir düştü" sesleriyle çalkalanmaya başladı. Surlarda dalgalanan Bizans kartalı ve Aziz Markos'un aslanı bulunan bayrakların yerini Türk sancakları almıştı. Şehrin savunması çökmüştü. Binlerce Türk askeri içeriye girmeye başladı. Fatih ve askerleri, şehri açık bir kapıdan değil surları yıkarak fethetmişlerdi."
Yazının tümünü okumak için tıklayın
Yenilgiyi anlatan Venedikli seyyah: Nicolo Barbaro
Kaynaklar; Sorularla Osmanlı İmparatorluğu / Erhan Afyoncu;
Devleti Aliyye Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar/Halil İnalcık