Feshane-i Amire'nin asrı aşan tarihi
Osmanlı'nın en yenilikçi padişahlarından biridir Sultan II. Mahmut. Onun devrinde yeniçeri ordusunun yerine gelen ordu için üniformalar dikmek gerekmiş, üniforma başlığı olarak ise Tunus modeli fes giyilmesine karar verilmişti. Fes, Osmanlı Devleti'nde daha sonra o kadar sevildi ki, askeri bir sembol olmaktan çıktı ve halkın her kesiminde kullanılmaya başlandı. Önceleri ithal edilen bu ürün, maliyet açısından yük olmaya başlayınca bir imalathane kuruldu ve uzun yıllar Osmanlı'nın fes üretimini gerçekleştirdi. Feshane-i Amire'nin asrı aşan tarihini derledik.
Osmanlı topraklarında "Vakay-ı Hayriye" olarak adlandırılan, Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılması olayıyla birlikte 17 Haziran 1826 tarihinde "Asakir-i Mansure-i Muhammediye" isimli yeni bir ocak kuruldu.
Bu ocağın askerlerinin üniforma başlığı olarak Tunus modeli fes giymesine karar verildi.
Ancak fes ithali devlete ciddi bir ekonomik yük olarak geri döndü. Bu ekonomik yükün altından kalkmak için fesin Osmanlı topraklarında üretilmesine karar verildi.
İlk yıllarda Feshane Kadırga'da, günümüzde "Cinci Meydanı" olarak anılan o zamanki ismi ile "Cündi Meydanı"nda kuruldu ve küçük çapta üretim yapmaya başladı. Ancak üretim oldukça yetersiz kaldı ve fes ithali devam etti.
Sarayın bir sanayi tesisi olarak inşa edilmesinden sonra fes üretimine başlandı. Fabrika ilk yıllarda yalnızca fes üretimi gerçekleştirdi.
Feslerin her birinin farklı isimleri vardı: "Darbeyoğlu, Hamidiye, Aziziye, tam zuhaf, yarım zuhaf" gibi isimlerle alınılırdı.