Amerika hakkında yazılan ilk kitap "Tarihi Hindi Garbi" nasıl bir eserdir?
Amerika'nın isminin ilk defa; İbrahim Müteferrika tarafından yayınlanan ve sadece 500 adet basılan Tarihi Hindi Garbi isimli kitap sayesinde duyulduğunu biliyor muydunuz? Ya da bu kitabın Türkiye'de basılan ilk resimli kitap olduğunu? Türkiye'de basılmış dördüncü ama içerisinde çizimler bulunan ilk kitap olan bu eser, Amerika ile Batı Hint Adaları'nın sakinleri ile yine buralarda yaşayan hayvanlar ve bitki örtüsü hakkında bilgi veriyor. Sizler için "Tarihi Hindi Garbi nasıl bir eserdir?" kısaca derledik.
Türk matbaacılığının kurucusu olan İbrahim Müteferrika, 1730'da "Tarih-i Hind-i Garbî el-Müsemma bi-Hadis-i Nev" isimli bir kitap yayınladı. Kitap, sadece 500 adet basılmıştı. Daha sonraları sadece "Tarih-i Hind-i Garbî" diye anılacak olan eser, Türkiye'de basılmış dördüncü ama içerisinde resim, daha doğrusu çizim bulunan ilk kitaptı. Gravür tekniği ile yapılmış olan resimler önce ahşap kalıplara işlenmeleri ve sayfalara bu teknikle nakledilmeleri dolayısıyla çok önemliydi.
Tarih-i Hind-i Garbî'nin Müteferrika tarafından yayınlanmasından önce, Topkapı Sarayı Kütüphanesi'nde renkli çizimlerle dolu bir elyazması vardı ama yazarı ve ne zaman kaleme alındığı konusunda hiçbir bilgi yoktu. İslam Ansiklopedisi'nde yer alan makaleye göre kitabın yazarı, 16. yüzyılda yaşayan az tanınmış ve unutulmaya yüz tutmuş bir İslam bilgini olan Mehmed Suudi Efendi coğrafyacı ve şair olarak verilir. (İzgi, 2003)
Eserin önemi ise Amerika kıtasını konu alması ve bu konudaki ilk kitap olması. Kitapta, Amerika ile Batı Hind Adaları'nın sakinleri ile yine buralarda yaşayan hayvanlar ve bitki örtüsü hakkında bilgi verilirken abartılı bir üslûp kullanılmış.
"Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu ayetinin anlamı gereği uzun süredir dünyanın sıkıntılarından ve eziyetlerinden fırsat buldukça ömrümün ve sağlığımın elverdiği kadarıyla âlim ve fen eğitimi ile uğraşıp aklımı ve zihnimi bazı şeylerin derinliğini öğrenebilmek için meşgul ederdim." (Tarih-i Hindi Garbî ve Hadis-i Nev, 1999, s. 31)
Devlet adamı, âlim ve edebiyatçı yetiştiren bir aileye mensup olan Mehmed Suudi Efendi, önce Otuzlu medreselerde çalıştıktan sonra sırasıyla Yeni İbrahim Paşa, Atik Ali Paşa, Şah Hûban, Sahn-ı Semân ve Süleymaniye medreselerinde müderrislik yaptı. Halep, Medine ve Âmid kadılıklarında bulunmasının ardından Şevval 999'da (Ağustos 1591) vefat etti. Suudi nisbesini kullanmasının sebebi ise Şeyhülislâm Ebüssuûd Efendi'ye mülâzım olmasıydı.
Mehmed Suûdî Efendi, 16. yüzyılın sonlarında kaleme alınan ve Târîh-i Hind-i Garbî (Hadîs-i Nev) adıyla bilinen coğrafya kitabının yazarı. Zilhicce 991'de (Aralık 1583) III. Murad'a sunduğu eserin hâtimesinde kendini "sâlik-i râh-ı Mes'ûdî Emîr Mehmed b. Emîr Hasan es-Suûdî" olarak tanıtır, kitabın telif ve tertibi için çok emek harcadığını belirtir.
III. Murad'a yaptığı manzum bir dua ile sona eren hâtime diğer nüshaların çoğunda yer almadığından böyle bir nüshadan faydalandığı anlaşılan İbrâhim Müteferrika neşrini kimseye nisbet etmeden yapar. Kâtib Çelebi, ad vermeden müellifin müteahhirînden biri olduğunu söylediği halde Franz Taeschner, Keşfü'ẓ-ẓunûn'un matbu nüshasında bir önceki eser olan Târîḫ-i Hind ile bunun aynı başlık altında zikredilmesi sebebiyle Târîḫ-i Hind'in müellifi Muhammed b. Yûsuf el-Herevî'yi bu eserin de müellifi olarak gösterir.
Abdülhak Adnan Adıvar müellifin Mehmed b. Emîr Hasan es-Suûdî olması gerektiğini, fakat bu hususta ihtilâf bulunduğunu belirtmekte, İbrahim Hakkı Akyol ise büyük bir ihtimalle eserin Emîr Mehmed Suûdî'ye ait olduğunu söyler. Buna karşılık M. Fuad Köprülü müellifin adını tereddütsüz olarak Mehmed Suûdî Efendi şeklinde verir.
Mehmed Suûdî Efendi'nin Târîh-i Hind-i Garbî adlı eserinden
minyatürlü iki sayfa (Beyazıt Devlet Ktp., nr. 4969, vr. 53a, 133b)
Mehmed Suûdî Efendi, "cerîde-i püriber ve kitâb-ı mu'teber" diye tanıttığı ve üç bölüm (bab) üzerine tertip ettiği kitabının başında eserinin nâdir rivayetlerle dolu olduğunu söylemekte, ilk iki bölümde kozmografik bilgiler vermekte, üçüncü bölümde Amerika kıtasının keşfinden bahsetmektedir.
İlk iki bölümün kaynakları arasında başta kendine örnek aldığı coğrafyacı Mes'ûdî'nin Mürûcü'ẕ-ẕeheb'i gelir. Faydalandığı diğer coğrafyacılar arasında Nasîrüddîn-i Tûsî, Nîsâbûrî, Sirâceddin İbnü'l-Verdî, Şerîf el-İdrîsî, İstahrî, Süyûtî, Kadızâde-i Rûmî ve Zekeriyyâ b. Muhammed el-Kazvînî gibi İslâm âlimlerinin yanında Batlamyus da bulunur.