Duygusal dayanıklılık nedir? Nasıl artırılır?
Bu hayatta yalnızca bir birey olarak değil, toplumun bir parçası olarak da varız. Elbette bunun hem pozitif hem de negatif getirileri olabiliyor. Örneğin; duygusal dayanıklılığa sahip bir birey değilsek hayatta karşılaştığımız her zorluk bizlere birer psikolojik veya fiziksel rahatsızlık olarak döner. Duygusal esnekliğe sahip kişilerse zor durumlarda umutsuzluğa kapılmaz, şikayet etmez, yaşanan zorluklardan bir anlam çıkartmaya çalışır, çözüm üretir. İşte, bu nedenle "Duygusal veya diğer adıyla Psikolojik Dayanıklılık" kazanımına sahip olmamız gerekir. Peki, Duygusal dayanıklılık nasıl kazanılır ve nasıl artırılır?
Önceki Resimler için Tıklayınız
◾ Duygusal dayanıklılığı olmayan bireyler günlük yaşamdaki güçlüklere yenik düşer. Kişi, sorunlarla başa çıkamadığı için sinirlenir çoğu zamanda kendini suçlar bu da öz güvenini zedelemesine sebebiyet verir.
◾ Bu durum yalnızca kişinin kendisini etkilemez, çevresindeki insanlar da bundan nasiplenir. Sosyal hayatta olumsuz geri dönüşlere neden olan bu durum, iş hayatına da negatif anlamda yansır.
◾ İş hayatında nelerle karşılaşılacağı kestirilemez. Bu nedenle stres yönetiminde, engelleri aşmada ve değişimlere ayak uydurma hususunda sağlam bir dayanıklılığa gereksinim duyarız.
◾ Duygusal dayanıklılık, profesyonel yaşamınızda bilinçli kararlar almanızı sağlar. Bu noktada şunu söylemeliyiz ki duygusal dayanıklılık, bireyin başarısını etkiler ve ciddi anlamda artırır.
◾ Peki, duygusal dayanıklılık nasıl artar? Bunun belli adımları bulunuyor. Öncelikle öz bakım kapsamında; sağlıklı beslenme, düzenli beslenme, egzersiz gibi öz bakım faaliyetleri "Resilience"yi artırır.
◾ Adımlardan biri de iyimser tarafı geliştirmek. Yaşamınıza daha motive olmuş bir şekilde devam etmeniz, çevrenizde olanlara daha pozitif bakmanız, psikolojinizi olumlu açıdan etkileyecektir.
◾ Kendinizi ifade etmekten çekinmeyin. Bilhassa yaşadıklarınızı anlatmak, travma ve kötü deneyimlerinizin üstesinden gelmenin en etkili yoludur. Yaşam hikayenizi benimseyin ve bunu insanlara aktarmaktan çekinmeyin.
◾ Duygular ifade edildikçe, olaylara farklı bir bakış açısıyla bakılmasına katkı sağlar bu yüzden kendinizi ifade etmeniz mühimdir.
Herkesi fazla düşünmenin verdiği zarar: Aşırı Empati Sendromu
◾ İnsanların büyük bir kısmı, başarısız oldukları her hususun sorumlusu olarak kendini görür ve suçlar. Duygusal direnci az olan insanlar ise kendilerini daima suçlama eğilimindedir.
◾ Psikolojik dayanıklılığımızı güçlendirmek için yapmamız gerekenlerden biri de "her şeyin sorumlusu olarak kendimizi suçlamamak ve benliğimizi yok saymamak".