Nuri Pakdil için Kudüs'ün önemi
Kudüs'ten yükselen bir feryattı Nuri Pakdil, bu mübarek beldeye olan sevdasını zırh gibi taşıdı. O, Kudüs'ü hayatının merkezine yerleştirdi. Her bakışında, her adımında, her sözünde bu mukaddes belde vardı. Kudüs için hissettiği yürek sızısını, "Yüreğimin yarısı Mekke'dir, geri kalanı da Medine'dir. Üstünde bir tül gibi Kudüs vardır." ifadeleriyle kaleme döktü.
"Sevgili arkadaşlar, hepinizi; antiemperyalist, antikapitalist, anti sosyalist, antinazist, en önemlisi de; Türkiye'ye özel ve ait olmak üzere anti firavunist bilinçle selamlıyorum. Ne mutlu ezeli-ebedi ulu önderimiz Hz. Muhammed'in şefaatçisi olanlara. Sloganım şudur; Ne mutlu Müslüman'ım diyene!"
◾ Nuri Pakdil, 1934 yılında Kahramanmaraş'ta doğdu. "Güzel İstanbul'umuzun bize katıldığı gündür doğum günüm..." diyerek 29 Mayıs'ı da doğum günü olarak kabul etti.
◾ Entelektüel bir aileye sahip olan Pakdil, ilkokul çağlarından itibaren yazmaya başladı.
◾ Ahmet Kuşçu'dan okuma yazma öğrendi. Latin harfleriyle yazılmış yeni kitapların yok denecek kadar az olduğu bir dönemde büyüyen Pakdil, eline geçen bütün kitapları okurdu.
◾ Gençlik yıllarında Kitapçı Mehmet'ten o dönemde bulunan polisiye romanlar ödünç alıp okurdu. Orta birde iken Necip Fazıl'ın eserleriyle tanışan yazarın ideolojik bağlamda ufkunun açılmasına ve yazarlık oluşumuna, Necip Fazıl'ın büyük etkisi oldu.
◾ Pakdil için yazmak bir hayat biçimiydi: "Yazmak, uzun yürüyüşe başlamaktır. Yazarın ödevi, yazmaktır. Bir yazar ancak, yazarak girebilecektir insanlığa. Bu bağlamda yazmak, bir hayat biçimim olmuştur benim."
◾ Lisede Hamle adında bir okul dergisi çıkartan Nuri Pakdil, edebiyat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Bu küçük lise dergisi Ankara'dan İstanbul'a birçok yazarın dikkatini çekti.
◾ Nuri Pakdil'in annesi Arapça bilen ve Halep'te amcasının açtığı kolejde okuyan bilgili bir hanımdı. Pakdil'in "klas duruş" kazanmasındaki en büyük paya sahipti. Annesi Vecibe Hanım sayesinde Kudüs sevdasını ölene kadar kalbinde taşıdı. Bu sevgi ona annesinden kalan mirastı.
"Annem hep bana Kudüs- Afrika-Cezayir hikâyeleri anlatırdı. Bunları nerden bilirdi bilmiyorum. Ama hep bana bunları anlatırdı. Kudüs'ün Peygamberimizin Miraç'a çıkarken son ayak bastığı yeryüzü parçası olduğunu anlatırdı. Kudüs sevgisi bana annemden mirastır."
◾ Maraş Lisesi'ni bitirdikten sonra 1959 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi'ni kazandı ve buradan mezun oldu. Askerliğini Bitlis'te yaptı. Hukuk müşavirliği ve DPT'de uzman olarak görev yapan Nuri Pakdil, Büyük Doğu ve ardından Diriliş Dergisi ile de güçlü bağlar kurdu. Diriliş Dergisi'nin yayına ara verildiği bir dönemde Rasim Özdenören, Erdem Bayazıt ve Akif İnan ile birlikte Edebiyat Dergisi'ni yayınladılar. 1969 yılında yayın hayatına başlayan dergi 1984 yılının Aralık ayına kadar çıktı. Belirli aralıklarla dergiye ara veren Nuri Pakdil, toplamda 159 sayı yayınladı.
◾ Nuri Pakdil; "1969'da Mehmet Akif İnan, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören'le birlikte 'Edebiyat' dergisini çıkarmaya karar verdiğimizde, bizi bu girişime zorlayan etken aslında tekti: Ülkü olarak Batıcılığı seçmediğimizi yalnızca yerli düşünceye ve bunun tüm değer yargılarına bağlı olduğumuzu söylemek..." diyerek yönünü ve sanatını icra ediş amacını arkadaşlarıyla birlikte açıkladı.