Peygamberimize saygı konusunda mümine düşen görevler
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimizin (sav) 23 yıllık risalet hayatı insanlara Allah'ın dinini tebliğ ve beyan ile geçti. Mekke'de 13 yıl, Medine'de ise 10 yıl boyunca çetin bir mücadeleye girişti. Yüce Allah'ın "Rasûlüm! Biz Sen'i ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik." diye hitap ettiği Peygamber Efendimiz Müslümanlara kılavuz oldu. Hz. İbrahim'in (AS) duası, Hz.İsa'nın (AS) müjdesi olan; "tüm insanlığa rahmet" olarak gönderilen Peygamberimize (SAV) saygı konusunda bir mümine düşen görevler nelerdir? Allah, fertlere ve toplumlara bu konuda ne tavsiye etmiştir? Peygamberimize karşı yapılan saygısızlık karşısında ne yapılmalıdır?
Bütün semavî din mensuplarının hürmetle anıp sahiplendiği Hz. İbrahim, oğlu İsmail ile birlikte Kâbe'yi inşa ederken sonraki toplulukların içinden bu görevleri ifa edecek bir elçi göndermesini Allah'tan dilemiştir.
🔸 Nübüvvetinin geçmişle bağlantısının ne olduğu hususunda sorulan bir soruya Peygamber Efendimizin verdiği cevap ilgili ayetlerin bir açıklaması mahiyetindedir:
"Nübüvvetimin tarihî kaynağı, atam İbrahim'in duası ve İsa'nın benim peygamber olarak gönderileceğimi müjdelemesidir."
Resul-i Ekrem Efendimiz, kendisinin diğer peygamberlerle olan münasebetini mükemmel inşa edilen, fakat bir tuğlası eksik bırakılan binaya benzetir.
🔸 Sâffât suresinde Hz. Nuh'tan itibaren bazı peygamberlere ismen selam okunduktan sonra Allah'ın bütün elçilerine selam gönderilmiş, buna bağlı olarak Peygamberimiz de, "Bana selam okuduğunuzda Allah'ın diğer elçilerine de selam okuyun, zira ben de onlardan biriyim" demiştir.
Kur'an-ı Kerim'de, Hz. Muhammed'in nübüvvetle görevlendirilip gönülleri gerçeklere açık olan topluluklara gönderilmesi ilâhî bir lütuf diye nitelendirilir.
🔸 Onun tebligatı ve oluşturduğu inançlı toplum, bunların tarih içinde oynadığı rol, bütün insanlık için bir rahmet olarak değerlendirilir.