Orucu bozan şeyler
Rahmet ve mağfiret rüzgarlarının ruhumuzu ferahlattığı bu mübarek Ramazan ayı içerisindeki en hayırlı ibadet şüphesiz ki oruç tutmaktır. Pek çok türü olan orucun öne çıkan özelliği Ramazan ayında tutulmasıdır. Peki, Ramazan orucunu bozmak nasıl sonuçlar doğurur? Ramazan orucunu ne bozar?
Orucu Bozan Şeyler
Orucun bozulup bozulmamasında, kefâret îcâp edip etmemesinde şu esaslar önem taşır ve bunlara göre hüküm verilir. Bunlar önce üç kısma ayrılır: Oruçlunun Bedeni, Vücut Dışından İçeri Giren Maddeler, Cimâ Hâli (Cinsel Münâsebet).
1) Oruçlunun Bedeni: Îtibar edildiği zaman, yaratılış îtibâriyle bütün gıdâlar boğaz vâsıtasıyla alındığı görülür. Bir de yemek içmek için olmayan tabiî yollar vardır ki, bunlar da vücut içine kadar nüfuz eden kanallardır. Ön ve arka yolları ile kulak ve burun kanalları gibi menfezlerdir. Bu iki kısımdan başka bir de vücuttaki derin yarık ve yaralardan veyâ iğnelerden boşluklara sirâyete vesîle olan yollar vardır. Bunları sınıflandıracak olursak:
- Ağız ve Boğazdan İbâret Tabiî Gıdâ Alma Yolu,
- Tabiî Gıdâ Alma Dışındaki Kanal ve Yollar,
- Vücutta Ârızî Olarak Meydana Gelen Yarıklar ile Derin Yaralar ve Enjektörler Gibi Âletlerle Vücut Derinliğine Açılan Kanallar.
2) Vücut Dışından Alınan Maddeler iki kısma ayrılır:
- Gıdâ ve İlaç Mâhiyetinde Olanlar,
- Gıdâ ve İlaç Sayılmayanlar.
3) Cimâ Hâli de iki türlü îtibar edilir:
- Ya tam şekliyle veyâ tam hükmünde sayılmakla olur.
- Ya da, noksan şekilde olur.
İşte bütün bu hâller dikkate alınarak yapılan işler değerlendirilir ve hükme bağlanır.
Orucu Bozan Şeyler iki kısma ayrılır:
I) Hem Kazâ ve Hem De Kefâreti Gerektiren İşler,
II) Yalnız Kazâyı Gerektiren İşler.
Hem Kazâ, Hem De Kefâreti Gerektiren Şeyler
İki iş vardır ki, aşağıda belirtilecek bâzı şartların bulunmasıyla bunlardan dolayı hem kazâ, hem de kefâret îcâp eder:
- Tabiî gıdâlardan veyâ tabiî gıdâ sayılabilen yiyecek ve içeceklerden Bir Şey Yemek veyâ Yutmak.
- Cinsî ve Şehevî Arzuyu Tam Olarak Gidermek. Bu iki kısımdaki işlerden kefâret gerekmesi için şu şartların bulunması lâzımdır:
a) Ramazan Orucu'nu Tutarken Geceden Niyet Etmiş Olmak. Mükellef olan kimse, geceden niyet etmemiş olursa kefâret gerekmez.
b) Oruç Tutanın Hasta Bulunmaması veyâ Sefere Çıkmış Olmaması. Oruçlu hastalandığı zaman veyâ sefer mesâfesi bir yolculuğa çıkarsa, orucunu bozduğu takdirde kefâret gerekmez. Fakat yola çıkmadan önce orucunu bozarsa kefâret gerekir.
c) Orucu Zorla Bozdurulmamış Olmak; kendi irâdesiyle bozmak.
d) Kasten Orucu Bozmuş Olmak. Oruçlu olan kimse, hatâ yolu ile iftar ederse kefâret gerekmezse de kazâ îcâp eder. Unutularak iftar olursa kazâ da lâzım gelmez. Yâni unutarak orucu bozan bir iş yapılırsa oruç bozulmaz. Hatâ yolu ile olursa, kazâ lâzım gelir. Abdest alırken ağıza su verildiği zaman, elde olmayarak boğazına su kaçmak gibi.
Cimâ fiilini de kasten yapmış olmak, yine kefâret ve kazâyı gerektirir. Bu durumda her ikisine de kefâret îcâp eder. Meni gelmese bile, sünnet mahalline kadar duhûl, yine kefâreti gerektirir. Ancak mefûlün bâliğa olması da şarttır. Dıştan temaslarla meni gelse, kazâ îcâp eder. Meni gelmeyince, kerâhet olur; fakat oruç bozulmaz.
Sigara içmek, afyon ve eroin gibi keyif verici maddeler kullanmak, gıdâ hükmüne girer. Bunlardan da kefâret gerekir. Ağız içinde dağılır ve mîdeye bundan bir şey gitmezse oruç bozulmaz. Az tuz yemek, Ermeni kili denen (ve devâ için kullanılan) toprağı yemek de kefâreti gerektirir.