Arama

İsra suresinden Müslümanlara ödevler

Müslümanların şahsiyetlerinin gelişmesindeki en önemli etkiyi Kur'an-ı Kerim ve hadis-i şerifler yapar. Hidayet rehberi olan yüce kitabımız, müminlerin kişiliğini inşa eder. İdeal bir şahsiyetin nasıl olacağı, olumlu ve olumsuz nitelikleri ile anlatılır. Müslümanların özelliklerinin anlatıldığı ayetlerden bazıları da İsra suresinde yer alır. Burada bütün insanlığa düşen görevler anlatılır. Gelin, İsra suresinde Müslümanlara verilen ödevlere daha yakından bakalım.

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 2
  • 14
ANA BABAYA İYİ DAVRANMAK
ANA BABAYA İYİ DAVRANMAK

"Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle. Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. 'Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster' diyerek dua et." (İsra suresi, 23- 24. ayetler)

Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından
İsra suresinin 23- 24. ayetlerini dinlemek için tıklayın

Anne ve babaya iyi davranmak, Müslümanların önemli vazifelerindendir. Ayet-i kerimede, Allah'a inanmanın hemen ardından ebeveynlere hürmet edilmesinin zikredilmesi durumun önemini gösterir.

➡ Diğer bazı ayet ve hadislerde de anne babaya iyi davranma, Allah'a kulluk etme ile yan yana anılmıştır.

İbn Mesûd'un anlattığına göre, bir adam Hz. Peygamber'e (SAV), "Amellerin en üstünü hangisidir?" diye sorunca Allah Resulü şöyle cevap verdi:

"Vaktinde kılınan namaz ve anne babaya iyilik etmektir. Sonra da Allah yolunda cihad etmek gelir." (Buhârî, Tevhîd, 48)

🔍İBN MESÛD KİMDİR?
Abdullah bin Mesud, İslam'ı kabul eden ilk on kişiden biriydi. Sahabe arasında ahlâk ve yaşayış bakımından Resulullah'a en çok benzeyen kişi olarak kabul edilen Abdullah bin Mesud, İslami ilimlerin kuruluşunda da öncü olmuştu.

Kul hakları içinde en mühim olanı, anne ve baba hakkıdır. Cenab-ı Hak ve Peygamber Efendimizden (SAV) sonra itaat edilecek kimse anne ve babadır. Çünkü onlar varlık sebebimizdir. Fahreddin er-Razi, Allah'a kulluk etmenin ardından anne-babaya iyilik etmenin nedeni şöyle sıralamaktadır:

- İnsanın maddî ve mânevî gelişmesi için en değerli katkı, Allah'ın nimetlerinden sonra ana babanın fedakârlıklarıdır.
- Allah nimetlerini karşılıksız verdiği gibi ana baba da çocuklarının ihtiyaçlarını tamamen karşılık beklemeden yerine getirirler.
- Allah, kuluna günahkâr olsa bile nimet verdiği gibi ana baba da âsi bile olsa evlâtlarına desteklerini sürdürürler.
- Allah, kullarının iyiliklerinden memnun olup karşılığını fazlasıyla verdiği gibi ana baba da çocuklarının imkânlarını daha çok geliştirmelerine yardım eder, bundan mutlu olurlar.

🔍FAHREDDİN ER-RAZİ KİMDİR?
Fahreddin er-Razi, üstün zekası, güçlü hafızası, etkili hitabeti ile "allame" unvanıyla bilinirdi. Kelam, fıkıh usulü, tefsir, felsefe, mantık, matematik gibi alanlarda çağının hemen bütün ilimlerini öğrenip, eserler vermiş çok yönlü bir âlimdir.

  • 4
  • 14
AKRABAYA VE MUHTAÇLARA İYİLİK ETMEK
AKRABAYA VE MUHTAÇLARA İYİLİK ETMEK

"Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma! Çünkü savurganlar şeytanların dostlarıdır. Şeytan da rabbine karşı çok nankördür." (İsra suresi, 26-27. ayet)

Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından
İsra suresinin 26-27. ayetlerini okumak için tıklayın

Müslümanların üçüncü ödevi muhtaçlara, akrabaya, yoksula ve yolcuya iyilik yapmaktır. Ayette geçen "hakkını ver" ifadesi nafaka, zekât ibadeti ve nafile hayırları kapsar. Çünkü yüce Allah'ın kullarına verdiği zenginlikte diğer insanların da hakkı bulunur. Peygamber Efendimiz (SAV) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır:

"Ancak iki kişi gıpta edilmeye değer: Birisi, Allah'ın kendisine Kur'ân ihsan ettiği ve gece-gündüz onunla meşgul olan (onu okuyan, onunla amel eden) kimsedir. Diğeri de Allah'ın verdiği malı gece-gündüz (fakirlere) infak eden kimsedir."

(x) (Buhârî, Fedâilü'l-Kur'ân, B. 20; Müslim, Salâtü'l-Misâfirîn, H.No: 266)

➡ Ayet-i kerimede Allah'ın kendisine mal, mevki ve nimet verdiği halde O'nun rızasına aykırı hareket eden kimseler, şeytanın dostu olarak nitelendirilmiştir.

  • 5
  • 14
CİMRİLİKTEN VE İSRAFTAN SAKINMAK
CİMRİLİKTEN VE İSRAFTAN SAKINMAK

"Eli sıkı olma, ölçüsüzce eli açık da olma; sonra kınanacak, kendi kendine hayıflanacak duruma düşersin!" (İsra suresi, 29. ayet)

Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından
İsra suresinin 29. ayeti okumak için tıklayın

Müslümanların dördüncü ödevi, cimrilik ve israftan sakınmaktır. Her ikisi de haramdır ki dinin uygun gördüğü ölçülerde hareket etmekten kaçınmayı ifade eder. Peygamber Efendimiz (SAV)asırlar önce cimriliği bir "hastalık" olarak nitelendirerek dualarında bu hasletten Allah'a sığındı.

Cimriliğin kaynağı şeytandır ve Allah'ın sevmediği bir durumdur. Nitekim Bakara suresinde şöyle buyrulmaktadır:

"Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size, (cimrilik gibi) çirkin olan şeyleri ve hayasızlığı emreder. Allah ise size kendi katından mağfiret ve bol nimet vaad ediyor. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla da bilendir." (Bakara suresi, 268. ayet)

➡ Cimrilik ve israfın ortası cömertliktir.

  • 6
  • 14
ÇOCUKLARI KORUMAK
ÇOCUKLARI KORUMAK

"Fakirlik korkusuyla çocuklarınızın canına kıymayın! Biz onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir günahtır." (İsra suresi, 31. ayet)

Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından
İsra suresinin 31. ayetinin tefsirini okumak için tıklayın

Müslümanların beşinci ödevi, çocukların hayatını korumaktır. İslam öncesinde Araplar, az da olsa geçim gayesiyle çocuklarını öldürüyorlardı. İnsanlar zamanla sebebi değişse de dolaylı ya da doğrudan çocuklarını öldürmeye devam etti.

➡ Bir bebek, anne rahmine düştüğü andan itibaren haklara sahiptir ve onun canına kast etmek büyük günahtır. Nitekim Peygamber Efendimiz (SAV) "Çocuğun senin üzerinde hakkı vardır" buyurmaktadır.

Fahreddin er-Razi, çocuklara karşı sevgisizliği kötü ahlakın en belirgin özelliği olarak tanımlar: "Çocuklara karşı sevgisizlik, ruhun şiddetle karardığına ve kalbin katılaşmışlığına delâlet eder; bu cürüm kötü ahlâkın en belirgin örneklerindendir. Allah, öyle kötü huyların önlenmesi maksadıyla evlâtlara güzellikle davranmayı teşvik etmiştir."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN