İsra olayı nedir? Peygamber Efendimize Miraç'ta neler verildi?
Peygamber Efendimiz (sav), Recep ayının 27. gecesinde yüce Allah'ın davetiyle Mekke'deki Mescid-i Haram'dan Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya götürülüp oradan da ilahi huzura yükseldi. Nebilerin birçoğunun, peygamberliklerini ispat etmek için gösterdikleri bazı olağanüstü olaylar vardır. Hz. Musa'nın asasının yılan olması, Hz. Süleyman'ın kuş dilini bilmesi gibi Cenab-ı Hakk'ın izniyle gerçekleşen hadiselerdir. Miraç da Peygamber Efendimizin mucizelerinden biridir. Peki, İsra olayı nedir? Peygamber Efendimize Miraç'ta neler verildi?
Önceki Resimler için Tıklayınız
◾ Peygamber Efendimiz (sav), Hz. İbrahim (ra) ile görüşmelerinde Cebrail aleyhisselam "Bu, baban İbrahim'dir; ona selâm ver!" dedi. Hz. Peygamber (sav) de selam verdi; O da selamına mukabele etti. Sonra "Salih oğlum hoş geldin, Salih peygamber hoş geldin!"
◾ "Ya Muhammed! Ümmetine benden selâm söyle ve onlara cennetin toprağının çok güzel, suyunun çok tatlı, arazisinin son derece geniş ve dümdüz olduğunu bildir. Söyle de cennete çok ağaç diksinler. Cennetin ağaçları "Sübhânallâhi ve'l-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illâllâhu vallâhu ekber" demekten ibârettir." dedi. (Tirmizî, Daavât: 59)
◾ Allah Resulü (sav) cennetliklere sevinip cehenneme girecekler için de üzüldü. Cebrail'e gerekli soruları sorup cevaplarını aldı ve yollarına devam ettiler.
◾ Sidret'ül- Münteha denilen yere vardıklarında yazıcı meleklerin kalem cızırtılarını duydu ve Cenab-ı Hakk'ın huzuruna çıktı.
*Sidret'ül- Münteha:
Hz. Peygamber'in, Miraç gecesi yanında ilâhî sırlara mazhar olduğu ağaç.
"Onu, çok güçlü, üstün niteliklerle donatılmış biri (Cebrâil) öğretti. O, ufkun en yüce noktasındayken asıl şekliyle göründü. Sonra yaklaştıkça yaklaştı. Öyle ki, iki yay kadar hatta daha yakın oldu. Böylece Allah, kuluna vahyini iletti. Gözün gördüğünü kalp yalanlamadı. Şimdi siz şüpheye düşüp gördükleri hakkında onunla tartışmaya mı kalkışıyorsunuz? Andolsun ki onu (meleği) iniş esnasında en sondaki sidretü'l-müntehânın yanında bir daha gördü. Ki onun yanında huzur içinde kalınacak cennet vardır. O an sidreyi bürüyen bürümüştü. Göz ne kaydı ne de hedefinden şaştı. Hiç kuşkusuz O, Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü görmüştü." (Necm, 53/8–10)
◾ Hz. Muhammed'e "Yâ Resulallah! Sidre'yi kaplayan ne gördün?" sorulduğunda "Altundan pervanelerin onu bürüdüğünü ve her yaprağında bir meleğin oturup Allah'ı tespih ettiğini gördüm." dediği rivayet edilir. (Taberî, XXVII, 75; Müslim, Îman, 279)
◾ Hz. Peygamber'e (sav) Sidretü'l-Münteha'da (hudut ağacı) evrenin sırları, varlığın kaderiyle ilgili hükümlerin tespiti için görevli meleklerin çalışmaları gösterildi. Cebrail (as) buradan ileri geçemeyeceğini bildirdi. Cebrail (as), "Bir parmak ucu daha öteye yaklaşmış olsaydım yakılırdım" dedi.
◾ Burada Cenab-ı Hak, elli vakit namazı farz kıldı. Dönüşte Hz. Musa, elli vakit namazın ümmetine ağır geleceğini söyleyip Allah'tan onu hafifletmesini istemesini tavsiye etti. Böylece namaz, beş vakte indirilinceye kadar Hz. Peygamber'in Yaradan ile müracaatı ve Hz. Musa ile konuşması devam etti. Bir rivayete göre Resûl-i Ekrem'e Miraç'ta Bakara suresinin son ayetleri (Amenerrasulü) indirildi ve Allah'a ortak koşmayanların affedileceği müjdesi verildi.
◾ Hz. Peygambere, Miraç'ta üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara suresinin son ayetleri ve Allah'a ortak koşmayanların affedileceği ve cennete girebilecek olmasıydı.
◾ Hz. Peygamber (sav), Miraç olayında Allah yolunda şehit olanların, Firavun tarafından öldürülen kadının ve eşi ile çocuklarının akıbeti, namaz kılmayanların gördüğü azap ve çektiği sıkıntıları, zina edenlerin, yol kesenlerin, faiz yiyenlerin, emanetlere ihanet edenlerin, yapmadığı halde başkasına öğüt veren vaizlerin, gıybet edenlerin, büyük söz söyleyip yerine getirmeyen ve buna pişman olanların durumlarını, cennetin misk kokusunu ve salih insanların amellerinden dolayı buraya nasıl girdiklerini, Allah'a, Resulüne, ahiret gününe iman edip İslam'a gönül veren ve Allah rızası için muhtacın yardımına koşan, Allah'ın emrettiklerini yapıp nehyettiklerinden kaçınanların akıbetlerini ve hallerini gördü.