İsmail Güleç'in Anlatımı ile Delailü'l Hayrat I Klasikler
Prof. Dr. İsmail Güleç'in anlatımıyla, edebiyat ve düşünce dünyamızı inşa eden eserlerin merkeze alındığı "Klasikler" programının yeni bölümünde Delailü'l Hayrat var. Prof. Dr. İsmail Güleç, Delailü'l Hayrat'ın ne kadar ehemmiyet gösterilmesi gereken bir eser olduğunu şöyle anlatıyor; " Delâʾil'i okumaya başlamadan önce niyet ve istiğfar etmek, Esmâ-i Hüsnâ okumak, başlama ve bitirme duası yapmak âdâbdandır." İşte, Prof. Dr. İsmail Güleç'in anlatımıyla Delailü'l Hayrat...
🔸 Şâzeliyye tarikatının Cezûliyye kolunun kurucusu olan Faslı Şeyh Cezûlî'nin (ö. 1465) tarafından derlenen ve Kuzey Afrika'dan tutun Endonezya'ya kadar İslam dünyasının her köşesinde camilerde, tekkelerde ve evlerde okunan bir salavat mecmuasıdır. Bu arada Cezulî'nin türbesi Merakeş'te imiş.
🔸 Her tarikatın kendine mahsus evrâdı bulunmakla beraber hem tarikat mensupları hem de bir tarikata mensup olmayan Müslümanlar tarafından faziletine inanılarak çok okunan evrâd kitapları da bulunmaktadır.
🔸 Keramet sahibi bir genç kız onu görür "İnsanların bu kadar övdüğü bir adam kuyudan su çıkarmayı nasıl bilemez?" der. Sonrasında kuyuya gelir ve suya tükürür. Su taşana ve yere dökülene kadar yükselir.
🔸 İmam Cezulî abdestini aldıktan sonra ona dönerek, "Bu mertebeye nasıl ulaştığını bana anlat" der. Bu mertebeye Hz. Peygamber'e (SAV) salavat okuyarak ulaştığını söylemiş.
🔸 Ancak onun ısrarına rağmen bu salavatın metnini kendisine söylemeyip belli salavatların içinde bulunduğunu ifade etmiş, bunun üzerine Cezûlî bütün meşhur salavatları derleyip kıza göstermiş, kız da söz konusu salavatın bu derlemede birkaç defa geçtiğini söyler. Diğer bir menkıbeye göre ise Cezûlî'nin bu eseri yazmasına keramet sahibi olan hanımı sebep olmuştur.
🔸 Cezûlî'nin müridi ve halifesi Ebû Abdullah es-Sehlî farklılık gösteren nüshaları düzenleyerek vefatından sekiz yıl önce şeyhine sunar, şeyh de bu fazlalıkların bir bölümünü Delâʾil metnine dahil eder.
🔸 Delâʾil'in bu tür nüshalarına "nüsha-i dâhiliyye-i Sehliyye", satırların dışına kaydettiği fark ve fazlalıkları ihtiva eden nüshalarına ise "nüsha-i hâriciyye-i Sehliyye" adı verilir. Delâʾil'in Sehlî tertibi olmayan nüshaları da mutemet olan ve olmayan diye ikiye ayrılır.