İslam birlik ve beraberlik konusunda bize ne söyler?
Dinimizin emirlerine uygun olarak birlik ve beraberlik içinde hareket eden ecdadımız, tarih boyunca büyük işler başardı, vatanımıza ve milletimize yönelen tehlikeleri de bu sayede etkisiz hale getirdi. İçinde bulunduğumuz şu zor zamanlarda huzur ve güven içinde yaşayabilmemiz için daima güçlü olmak zorundayız. Güçlü olmanın en önemli şartı milletçe dayanışma ve birlik içinde bulunmaktan geçiyor. Yaşlılarımızı korumaya çalışırken onların da bir can taşıdığını unutmadan hareket etmemiz gerekiyor. Bizi dünyada ve ahirette hüsrana götürecek olan tefrikaya düşmeden, birlik-beraberlik anlayışı ile felaketleri def etmemiz gerekiyor. Peki, bu noktada İslam bize ne gibi öğütler veriyor? Ayet ve hadislerle birlik-beraberliğin önemini derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
İnanan insanların huzur ve barışı bozucu davranışlardan sakınmaları, karşılıklı hoşgörü anlayışına sahip olmaları, kenetlenme ve birleşmenin tek yoludur. Tüm insanların aynı görüş, düşünce veya çizgide olmaları mümkün olmadığı gibi zorlama kaba davranma ve dayatmalarla birlik ve beraberliğin sağlanamayacağı, aksine bölünüp parçalanmalara neden olunacağı unutulmamalıdır. Nitekim Yüce Allah Kur'ân'da Peygamber (s.a.s.)'e hitaben:
"O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılıp giderlerdi" (Al-i İmran, 3/159) buyurmuş, başka bir âyette ise yine Peygamber (s.a.s.)'e hitaben:
"Şayet yeryüzündeki şeyleri tümüyle harcasaydın sen onların kalplerini uzlaştıramazdın. Fakat Allah onların arasını uzlaştırdı. Şüphesiz O mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir" (Enfâl, 8/ 63.) buyurmuştur.
Allah Resûlü (s.a.s.)'nün huzurlu ve ahenkli bir toplum yapısını en güzel şekilde yansıtan şu mübarek sözleri de bu konuda evrensel bir yaklaşım olarak düşünülmeli:
"Hz. Ebu Hüreyre (r.a.) anlatıyor: "Resulullah (as.v.) buyurdular ki: "Sakın zanna yer vermeyin. Zira zan, sözlerin en yalanıdır. Tecessüs etmeyin, rekâbet etmeyin, hasetleşmeyin, birbirinize buğz etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, ey Allah'ın kulları kardeş olun. Müslim, Birr, 9. IV, 1975.Müslim, Birr, 9. IV, 1975.
Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona (ihânet etmez), zulmetmez, onu mahrum bırakmaz, onu tahkîr etmez. Takva şuradadır-eliyle göğsünü işaret etti Kişiye şer olarak, müslüman kardeşini tahkir etmesi yeterlidir. Her Müslümanın malı, kanı ve ırzı diğer Müslümana haramdır." Müslim, Birr, 10. IV, 1976.
Esasen İslam kelimesinin bir anlamı da "barıştır." Bu sebeple Müslüman, huzur ve barış içinde yaşayan insan demektir. Huzur ve barış içinde olmak, ancak birlik ve beraberliğimizi pekiştirmekle mümkündür. Yüce Rabbimiz, "Hepiniz birden Allah'ın ipine sımsıkı sarılın, sakın ayrılıp bölünmeyin" (Al-i İmran, 3/103) ayetiyle, Müslümanları birlik ve beraberliğin muhafazasına çağırmaktadır.