Arama

Ünlü yazarların yaşamlarının kıyısında dolanacağınız 10 günlük

Günlükler, deneme türüne yakınlıklarıyla düşüncelerin açık ve serbest olarak ifade edildiği edebi türler arasındadır. Edebiyat dünyasından aşina olduğumuz şahsiyetlerin kaleminden çıkmış günü gününe yazılan günlükler, tüm gerçekliğiyle yazarların yaşamını yansıtan birer ayna olarak karşımızda dururlar. Eserlerini hayranlıkla okuduğumuz yazarların yaşamlarının kıyılarında dolanmaya ne dersiniz? İşte ünlü yazarların eserlerine ve özel yaşantılarına ışık tutacak 10 günlük...

Dışarıdan "yekpare" görünen Tanpınar, günlüklerinde görüldüğü üzere iç dünyasında paramparçadır. Estetikle dolu, maddi sıkıntının olmadığı bir hayatı düşleyen Tanpınar, bunların hepsinde bozguna uğramıştır. Kısacası günlükler modern edebiyatımızın büyük ismi Tanpınar'ı tanımak için en önemli kaynakların başında gelmiştir.

"Bu defteri seviyorum. Benden sonra okuyacağını düşünüyorum. Hoşuma gidiyor. Geçen zamanım görülecek sanıyorum..."

"Hiçbir şeyi bitiremiyorum... Gece yarısı öksürükle uyandım ve ilk defa gelecek seneye çıkamam korkusu aklıma geldi. Ciddiyetle geldi. Hiçbir şeyi bitirmeden ölmek istemiyorum. O kadar eser ve kullanmadığım o kadar kelime varken..."

İslam bilincinizi tazeleyecek 40 kitap

  • 3
  • 20
CAHİT ZARİFOĞLU- YAŞAMAK
CAHİT ZARİFOĞLU- YAŞAMAK

Edebiyatın en özgün kalemlerinden olan şair Cahit Zarifoğlu, edebi yeteneğinin dışında inanç özü ile yoğrulmuş fikir dünyası ve yaşamıyla da edebiyatımızın dikkat çekici isimlerden olmuştur.

Edebiyatımızdaki hatıra türünün en yetkin örneklerinden biri olan Yaşamak isimli eseri, toplumsal olarak bir ışığa dönüştürmek istediğimiz acıya, bireysel bir dünyada aydınlık sağlamaktadır. Zarifoğlu, çevremizde gelişen olayların gözümüzü yorduğu ve bizim, hayatın bütünsel akışıyla olan bağlarımızı güçlükle koruduğumuz dönemde, o bağlara canlılık veren birkaç şairimizden biridir.

Yaşamak, şiirindeki derinliğin yol açtığı açılım getiren ve şaire ait iç dünyanın zenginliğini gözler önüne seren bir eserdir. Şair, yaşamayı varlık ve oluşun özüne dokunan bir derinlik içinde algıladığı ve arka planındaki hikmetle anlaşarak yaşadığı için, aynı hikmetin onun anlatımında parıldaması pek tabiidir.

"İyi ki kalbimi tanıyanlar yok. Ağırlıksız duran bedenimi küçümseyeceklerdi. Sonra da birbirlerine dürterek, ya da ilerideki arkadaşlarına göz işareti vererek beni gösterecekler, "kalbini yok etmişin haline bakın, hınzır pek de pratik, belli etmiyor hiç" diyeceklerdi. Ama iyi ki yoklar."

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız.

Dünya edebiyatından size en zor zamanlarda dahi umut verecek 11 kitap

"Üstad Necip Fazıl'ı Mola otelinde ziyaret ettik. Büyük Doğu'yu son beş sayı çıkarıp kapayışından sonra, arkadaşlar Akif, Erdem, Rasim onunla ilk kez karşılaşıyorlar. Alaeddin ve Mehmet de var. Üstad:
-Büyük Doğu son çıkışında en parlak dönemini yaşadı. Kapanmasında çeşitli nedenler oldu. Ama en büyük amil siz oldunuz, dedi.
Otelin ilk katında, lobideyiz. Üstad sakin, yumuşak ve yalnız. Saat 18'de beni Akabeden aradığında,
-Arkadaşlara da haber ver, gelsinler, son bir görüşme yapalım, dedi. Erdemle Rasim'i görebileceğimi söyledim. Bu telefondan az önce, bu ikisine Üstad'ın önceki gelişinde yine kendilerini istediğini; ancak kendilerine haber veremediğimi anlatıyordum. Telefon tam o anda geldi. Büroya çıktık. Yine Üstad'ın telefonu. Bu kez Akif'le Hasan'ı da haberdar etmemi istedi.
Lobi tenha. Üstad:
-Bana giran geldiniz, diyor. Geçen olayları kısaca özetliyor. Rapor 4'te yazdıklarını ılımlı bir dille tekrar ediyor bir bakıma.
Üstad'ın söylediklerini, aradan 24 saat bile geçmediği halde hemen hemen hiç hatırlamıyorum. Tek tek cümleler aklıma geliyor. Mesela,
-Yalnızım, dedi...

Ondan böyle bir şeyi ilk defa duydum. Korkuyor insan."

  • 5
  • 20
CEMİL MERİÇ- JURNAL
CEMİL MERİÇ- JURNAL

Hayatını irfana adamış, münzevi ve bir fikir işçisi olan Cemil Meriç, düşünce dünyası düşünce dünyası ve özel yaşantısıyla dikkat çekici bir konumdadır.

Cemil Meriç'in kendini, yakınlarını, etrafındakileri, içinde bulunduğu dünyayı, düşünce tarihini ve tarihimizi, kendi açısından ve yalın bir şekilde değerlendirdiği eseri Jurnal, yazarın gündelik düşüncesini, kişisel maceralarını, anı ve itiraflarını, yoğun duygularını, yaratış gücünü, alışılmadık yaklaşımlarını, güçlü sentezlerini ve engin kültürünü bir arada yansıtan bir büyülü aynadır.

Cemil Meriç'in en doğal çehresi ve olanca çok sesliliğiyle karşımıza çıktığı eseri Jurnal, yazarını olduğu gibi tanımamıza, değerlendirmemize yardım eden zengin biyografik malzeme de içeriyor.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız.

"Ağaç her gün meyve vermez. Konuşmayan ağaçlar da vardır. Ne dallarında çiçekler gülümser baharları, ne çiçeklerinde arılar dolaşır. Konuşmayan ağaçlar da var.

Zindanda söylenen şarkıyı kim dinler? Zindanda söylenen şarkı ölüm kokar, zincir kokar, küf kokar. Ölüm açacak kapısını bir sabah o zindanın, ardına kadar.

Kuşlar gibi geçiyor günler önünden, cıvıldamıyorlar. Günler tren, günler mavi ufuklarda eriyen birer ümit. Kanatlarından yakalayamıyorsun kuşları. Tren sessiz gidiyor rüya ülkelerine."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN