Arama

Tapduk Emre kimdir? Tapduk Emre’den insanlığa ışık tutan sözler…

Aşk ve gönül dilimiz olan Yunus'u (Emre) Yunus yapan Tapduk Emre, Mevlana, Hacı Bektaş-ı Veli, Ahi Evran gibi Allah dostlarıyla aynı döneme denk gelmiştir. Anadolu Selçuklu Devleti'nin dağılmaya ve Osmanlı Beyliği'nin kurulmaya başladığı dönemde yaşamıştır. Sadece bir sıfat değil, bir anlayışın ve bir geleneğin anahtar kelimesi olan Tapduk Emre hakkında bilgileri derledik.

  • 1
  • 14
Tapduk Emre; "yüzlerce insan irşad etmiş bir mürşid-i kamil"
Tapduk Emre; yüzlerce insan irşad etmiş bir mürşid-i kamil

Tapduk Emre, 1200-1300'lü yıllar arasında yaşamış, yüzlerce insan irşad etmiş bir mürşid-i kamil'dir. Tapduk Emre'yi daha çok, Hacı Bektaş-ı Veli ile ilişkilendirirler. Nedeni ise şöyle bir yaşanmışlıktan kaynaklanır:

"Bir toplantıda perde arkasında avucunun içerisinde ben olan bir el vardır. Tapduk Emre'ye Hacı Bektaş-ı Veli'ye gideceğiz, sen de gel, derler. O da der ki; "Ben öyle bir veliyi tanımıyorum." Vardıklarında Hacı Bektaş-ı Veli der ki; "o eli tanır mısın?" Elini uzatınca ve "ben"i görünce "Taptuk Hünkarım!" der. Yani taptuk; inandık, kabul ettik demek. Böylelikle Taptuk Emre ile Hacı Bektaş-ı Veli'nin orada buluşması söz konusu olur."

Bir Hak aşığı: Taptuk Emre videomuzu izlemek için tıklayın.

  • 2
  • 14
Önemli mütefekkirlerle aynı dönemde yaşadı
Önemli mütefekkirlerle aynı dönemde yaşadı

"Seni dostundan ayıran sözü dinleme; O sözde ziyan vardır."

Mevlana, Hacı Bektaşı Veli gibi önemli mütefekkirlerle aynı dönemde yaşayan Tapduk Emre'nin hayatıyla ilgili yeterli pek bilgi yoktur. Var olan bilgilerin hepsi Hacı Bektaş-ı Veli Vilâyetnâmesi'nden elde edilir. 13. yüzyılda yaşayan bu âlim, Yunus Emre'nin de hocası olarak bilinir. Öyle ki Yunus'un Yunus olmasını Tapduk Emre'ye borçluyuzdur. Tapduk sadece bir sıfat değil, bir anlayışın ve bir geleneğin anahtar kelimesidir. Yunus Emre kendisini yetiştiren bu yüce gönüllü eren için "Yûnus bir doğan idi kondu Tapduk koluna/Ava şikâra geldi bu yuva kuşu değil" der.

"Tokun, açın halini unuttuğu bir memlekette; ne dirlik kalır, ne birlik… O vakit biriktirme ver, azdan az çoktan çok ver. Rızkı veren O'dur. Sakın aldanma, kula minnet eyleme yaratılmış olan her canlının rızkı da yaratılmıştır. Amma hırsızlık edip biriktirme! Senin değil o. Bırakıp gittiğin nasıl senin olur? Ya senin olmayanı biriktirmenin sana ne faydası var? Gafil olma, fırsatın var iken ver!"

"Var mı öyle değirmen taşında ezilmeden, elden ele yoğrulmadan, ateşlerde yanmadan oluvermek! Kolay mı öyle adam olmak."

  • 5
  • 14
Tapduk Emre’nin seyr-ü sülûk yolu
Tapduk Emre’nin seyr-ü sülûk yolu

"Bu yola akılla çıkılır sonra akıldan çıkılır, gönülle devam edilir. Bu yol sırattan ince kılıçtan keskince…"

Bir ustaya kapılanmak dediğimiz olay söz konusu olunca, Tapduk Emre'nin faaliyetleri başlar. Yunus, Tapduk Emre'ye kapılanır ve Tapduk Emre öğrencilerini belli bir yola sokmak için uğraşır. O yol ise seyr-ü sülûk yoludur… Müslümanlar için seyr-ü sülûk, çok özel bir terimdir. Dinin genel kurallarının yanı sıra daha iyi bir ahlak kazanmak üzere özel bir yola girenlerin yolculuğunu anlatmak üzere kullanılır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN