Kerbela mersiyeleri
1344 sene evvel meydana gelen Kerbela vakası, tüm Müslümanları hüzne boğan, İslam tarihinin en elim olaylarından biridir. Yüzyıllar boyu kanayan bir yara, sönmeyen bir ateş ve bugün dahi canlı olan bu olay karşısında Müslümanlar, üzüntülerini farklı yollarla dile getirdiler. Bu yolların başında da edebiyat gelir. Şairler Kerbela'yı şiirlere taşımış ve "Kerbela Mersiyesi" adı verilen bir edebi tür ortaya çıkmıştır.
Önceki Resimler için Tıklayınız
"Ey pâdişâh-ı zümre-i merdân yâ Hüseyn
Vey server-i gürûh-ı şehîdan yâ Hüseyn"
Hayretî
(X) Hayretî kimdir❓
(X) 1534'te vefat eden divan şairi. Yenice, İstanbul, Belgrad ve Üsküp arasında gezgin bir hayat süren Hayretî, gözlemlerini şiirlerine aksettirir.
(X) 🔍 Bilgi Notu:
(X) Hayâli, Usûli, Garîbî ile arkadaşlık ilişkisinde olan Hayretî şiirini daima diri tutmasını bilmiştir.
📌 Hayatının çoğunu Balkan topraklarında geçiren Hayretî'nin şiirlerinde bir Kerbela mersiyesine tesadüf etmek, Balkanlardaki İslam kültürünü göstermesi bakımından çok önemlidir. Devrinde baş eğmeyen bir şair olarak tanınan Hayretî, "Ey pâdişâh-ı zümre-i merdân yâ Hüseyn" dizesi ile Ehl-i beyte olan bakışını gösterir.
"Muhammed Alinin çeşmi çırağı
Erenler yolunun gülşeni bağı
Ciğerler pâresi gönül durağı
Gözlerimin nûru İmam Hüseyin"
Pir Sultan Abdal
(X) Pir Sultan Abdal kimdir❓
(X) Asıl adı Haydar olmakla birlikte 16. yüzyılda yaşadığı bilinir. Kaynaklarda hakkında fazla bilgi bulunmayan şairin şiirleri, halk tarafından söylenerek sonraki kuşaklara geçer.
(X) 🔍 Bilgi Notu:
(X) Şiirlerinde Şii etkisi sezilen Pir Sultan Abdal, idam edilmiştir.
📌 Ehl-i beyt sevgisi birçok şair tarafından şiirlerde işlenen, öne çıkan bir konudur. Pir Sultan Abdal da itikadi olarak şii olmasından ötürü şiirlerinde Ehl-i beyt sevgisini ziyadesiyle öne çıkarır. Pir Sultan Abdal, "Erenler yolunun gülşeni bağı / Ciğerler pâresi gönül durağı" dizeleri ile Hz. Hüseyin'e (RA) olan sevgisini dile getirir.
"Vâki dahî eyle idi gereklüsi böyle idi. Kâtilleri tâgîy idi, âşî olan bâğîy idi. Ceddi dahî bilmiş idi."
Sinan Paşa
(X) Sinan Paşa kimdir❓
(X) 1440-1486 yılları arasında yaşayan âlim ve devlet adamı. Tam adı Yusuf b. Hızır'dır. Birçok ilim dalında ihtisaslaşan Paşa, eserleri ile Türk nesrinin üslubunu oluşturan kişi olarak kabul edilir.
(X) 🔍 Bilgi Notu:
(X) Sinan Paşa'nın babası İstanbul'un ilk kadısı olan Hızır Bey, dedesi Sivrihisar kadısı Celaleddin Efendi'dir.
📌 Divan şiirinde Kerbela olayına dair tek mensur şiiri Sinan Paşa yazmıştır. Tam metin okunduğunda, Paşa'nın olayı anlatmaktan ziyade Hz. Hüseyin'in (RA) özelliklerini ve iyi huyları sıralayarak Hz. Hüseyin'e (RA) Yüce Allah'tan (CC) rahmet dilediğini görürüz.
(X) Divan şairleri ne iş yapardı? Yazımızı okumak için tıklayın
"Kemîne bende-i Âl-i Abâyız kavm-i Süfyâna
Demâdem la'net etmek farzdır hem farz-ı akdemdir"
Ziya Paşa
(X) Ziya Paşa kimdir❓
(X) 1829-1880 yılları arasında yaşayan devlet adamı, şair ve gazeteci. Çalkantılı bir siyasi yaşama sahip olan Paşa, birçok vilayette yöneticilik yapmış, "Hürriyet" gazetesini çıkarmıştır.
(X) 🔍 Bilgi Notu:
(X) Ziya Paşa, Tanzimat Fermanı ile beraber gelişen yeni Türk edebiyatının kurucularından biri olarak kabul edilir.
📌 Devlet adamlığının getirdiği otoriterliği şiirinde gözlenen Ziya Paşa, diğer mersiye şairlerinden farklı olarak şiirindeki eleştiri dozunu epeyce artırır. Paşa'nın şiirinde bulunan, "Demâdem la'net etmek farzdır hem farz-ı akdemdir" dizesi durumu gözler önüne serer. Ziya Paşa, Hz. Hüseyin'in (RA) uğradığı zulme üzülmüştür ama öfkesi şiirde, bu üzüntünün önüne geçer.
(X) Asaf Halet Çelebi'nin hayatını ve eserlerini okumak için tıklayın
"Nice yüz bin ok atıp Âl-i Resûle dem-be-dem
Kerbelâ sahrâsı döndü sanki kan deryâsına"
Yusuf Fahir Ataer
(X) Yusuf Fahir Ataer kimdir❓
(X) 1892-1967 yılları arasında yaşayan Celveti şeyhi, şair. Şiirlerinde Ehl-i beyt sevgisini dile getiren Ataer, aruz ve hece vezni ile şiirler yazmıştır.
(X) 🔍 Bilgi Notu:
(X) Ataer'in "Kerbelâ'ya Dair Bir İki Söz ve Mersiye-i Şerîf" başlıklı bir kitabı bulunmaktadır.
📌 Şiir, büyük bir tasvir sanatıdır. Tarih boyunca şairler destanları ve hikâyeleri şiir yolu ile insanlara anlatmışlardır. Osmanlı son dönem şairlerinden ve ulemasından olan Yusuf Fahir Ataer de Hz. Hüseyin'in şehadetinden duyduğu hüznü mersiye yolu ile dile getirir. Şair, "Kerbelâ sahrâsı döndü sanki kan deryasına" dizesinde olayın vahşetine dikkat çeker.