Arama

Erdem Bayazıt'ın en sevilen şiirleri

İlk şiiri 1956 senesinde, yerel bir derginin ekinde çıkan Adil Erdem Bayazıt, 1960'larda asıl şöhretini kazanır. Yazdığı üç şiir kitabıyla yakın dönem şiirimizin isimlerinden biri olur. 1962'de yayımlanan "Karanlık Duvarlar" şiiri, onu geniş kitlelere tanıtır ve şair hemen hemen hayatının sonuna dek şiir uğraşısını sürdürür. Daha çok dini ve metafizik içerikli şiirleriyle ön plana çıkmış gibi görünse de şiirlerinde pek çok temayı konu edinen, topluma karşı duyarsız olmayan, benimsediği temalardan ödün vermeyen Erdem Bayazıt'ın en güzel 10 şiirini derledik.

  • 3
  • 10
AŞK RİSALESİ
AŞK RİSALESİ

Ama sen uzaklardaydın ey kalbim
Uzaklardaydın, sevdiğim uzaklardaydı
Ayın yıldızların çağlayarak
Berrak şelaleler yaparak
Coşku içinde aktığı
Bir yerlerdeydi.

Hani bir gün bir çobana rastlamıştık
Adı Ferhat mıydı neydi
Koyunların, kuşların, böceklerin ve çiçeklerin
Sadakatten mest oldukları
Her birinin gözlerinde
Kaybolur gibi kayar gibi
Dalıp gittiğimiz o saadet evreni
Kayaların yüzlerinden okuduğumuz o ebedi bilinç
Bizi çekip almıştı kılcal damarlarımızdan

Yaslan göğsüme sevdiğim
Benim gönlüm gök gibidir açık deniz gibidir
Pas tutmaz benim içim yeryüzü gibidir
Toprak gibidir
Sen ki bulut gibisin
Ay gibisin güneş gibi bazen

Usul usul inen
Yağmur tıpırtılarını
Dinler gibi
Dalıp gitmiştik
Sen konuşuyordun
İpil ipil yağan bir yağmur gibi konuşuyordun
Onlar ki konuklarımızdı
Adları Kerem'di,Yusuf'tu, Kays'tı
Hepsi de ezelden tanıdıktı dosttu.

  • 4
  • 10
SEBEB EY!
SEBEB EY!

Ürperir tabiat, üfleyince rüzgârı derin gök soluğu
Ulu ses dokununca çarka
Düşer ölümün gölgesi eşyaya.

Başlar eşyada hareket kurtulmak için kendinden
Daha öteye geçmek için arınmak gibi elbiseden
Yakalar ölümsüzlüğün sonsuz ipini
Sonra ses olur
Zamanın idrak incisi ses döner, döner, döner de
Yönelir sebebe
Sebeb ey!

Sesi damarla çizer
Mutlak sözü damarda kanla çizer
Uzar bir göz ağrısının gecesi uçsuz bir nehir gibi
Bir bebeğin ilk hecesi düşer ağzından ansızın ve bulur
Sonra toprak sıkışır sıkışır taşar da renk olur tarla da
Günesin çarpılmış elçisi Van Gogh´la gelir önümüze
Portakalla yayılır karanfilde tutuşur karar kılar denizde
Renk denizde karar kılan ebedi tarla olur.
Renk başkaldırırken helezonlar çizerken ses
Som fatih su fetheder tabiatı
Döner döner döğünür eritir dağları yobaz kayaları
Daha der sığmaz kabına yönelir göğe teslim olur
Ve düşerken toprağa çağırır
Sebeb ey!

Her sabah bütün bitkiler iştahlı bir çocuktur
Emer, emer, emer toprak anayı
O sultan hazinesi o hep veren sonsuz cömert anayı
Yeşil hayat, kırmızı hareket, sarı sabır emer
Ve beyaz iman çizer sesini
Tamamlar kavisini

Sebeb ey!

Sezai Karakoç'un sevda yüklü şiiri ve ardındaki sır perdesi

  • 5
  • 10
YOK GİBİ YAŞAMAK
YOK GİBİ YAŞAMAK

Boğuk bir bakışın oluyor senin
Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim
Yok gibi yaşamak bu kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan
Durma bana türkü söyle Anadolu olsun
Susuz dudak gibi çatlak olsun
Karanfil gibi olsun kara çiçek gibi solgun yüzün
Durmadan akıyor kalbim ayaklarına bana karanlık bakma
Ağıyorum bir karanlık karayel saçlarına
Çekme ülkemden nar yangını gözlerini
Beni bu kentten kurtar beni yalnız ko git beni
Arıyorum arıyorum o ilk çağ ırmaklarında sedef ellerini

Susmam seni ürkütmesin içimde çağlar var bilmelisin
Katı bir yalnızlık bu bilmelisin
Kaçmam kendimi bulmam ben senden yoksunum iyi bilmelisin.

Şu yalnızlık çıkmazında önümde niye sen varsın
Niye her şey bir anda kayıyor sen kayıyorsun
Kalbim niçin bu kadar yabancı sen niye yoksun
Bir sam yüklü geceleri içimden atamıyorum
Niye bunları bir anda unutamıyorum

Hadi tut elimden gök gibi ölü kadar yalnızım.

Edebiyatçıların kaleme aldığı 25 mektup

  • 6
  • 10
KAR ALTINDA HÜZÜN DENEMESİ
KAR ALTINDA HÜZÜN DENEMESİ

Dünyanın en uzun hüznü yağıyor,
Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne.
Kar yağıyor ve sen gidiyorsun,
Ağlar gibi yürüyerek gidiyorsun,
Belki bulmaya gidiyorsun kaybettiğimizi
O insan ve tabiat çağını.

Dön bana ve dinle!
Kuşlar uçuşuyor içimde.

Loş bir keman solosu gibi
Kuşların uçuştuğunu içimde,
Dön bana ve dinle.

Karanlık denizlerin dibinde,
Birtakım incilerin olduğunu
Birtakım incilere ve hatıralara
Neden bağlı olduğumuzu unutma.

Duy beni ve dinle!
Denizler boğuşuyor içimde.

Unutma diyorum ama sen anla,
Anlat bizim de yaşamak istediğimizi onlara...

Cahit Zarifoğlu'nun Zengin Hayaller Peşinde kitabından 20 alıntı

  • 7
  • 10
ÖLÜM RİSALESİ
ÖLÜM RİSALESİ

Damla damla oluşuyor hayat
Ölüm kımıl kımıl
Duymak kolay
Anlatmak değil

Her an
Farkındayım
Az az öldüğümün

Bilincindeyim doğan ayın
Eriyen karın akan suyun
Ve usul usul tükenen zamanın

Tekrarlayıp duruyor saat
Vakit te mahluktur
Vakit te mahluktur

İşliyor kalbim
Eskiyor saçlarım
Ve gözlerimin en ince hücreleri

Okuyorum hayatı
Toprağın üstünden çok
Altındakilerle var olduğunu

Toprak
Ölüme aç
Ölüme muhtaç
Hayat

Ölüm muhakkak
Ve ölüm mutlak
Tek kapısıdır ölümsüzlüğün

Ölümle tanıştıktan sonra anladım
Sadece bir kimlik belgesi olduğunu yaşamanın

Arapçadan Türkçeye geçen 30 kelime

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN