Arama

A'dan Z'ye Umberto Eco

Umberto Eco, 20. yüzyılın önemli filozofları arasındaydı. Ama aynı zamanda edebiyatçı, yazı ustası, iflah olmaz bir kitap sevdalısıydı. O, yeri geldi engin bilgi birikimiyle karanlık Ortaçağ'ı anlattı, yeri geldi göstergebilim uzmanı olarak dünyadaki en küçük ayrıntının ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Bize miras olarak kitaplarını bırakan Eco'yu sizler için A'dan Z'ye inceledik.

  • 3
  • 23
CEHENNEM DÖNÜŞÜ:
CEHENNEM DÖNÜŞÜ:

Gülün Adı dışında herhangi bir kitabı sinemaya uyarlanmadı. Ama Eco bu roman yayımlanmadan çok önce sanatseverler ile buluştu. İtalyan yönetmen Michelangelo Antonioni'nin 1961 yapımı efsanevi Gece filminde oynayan yazarın, en sevdiği film ise John Ford'un 1939 yapımı Cehennem Dönüşü/ Stagecoach'tır. Eco bu filmle ilgili olarak şunları söyledi: "Sinema filmlerinin özüdür. Bir uzaylıya 'Film nedir?' diye öğretmem gerekseydi, Stagecoach'ı seyrettirirdim. Bu filmde, bütün sinema tekniklerini, sinema fikirlerini bulmak mümkündür. Aslında bu filmden sonra başka bir film çekilmesi pratik olarak beyhude."

  • 4
  • 23
DEDALUS:
DEDALUS:

Eco'nun entelektüel dünyadaki lakabıdır. Çok sevdiği ve üzerine araştırmalar yaptığı James Joyse'un ünlü karakteri Stephen Dedalus'tan dolayı mı, yoksa Minos labirentini inşa eden mimar Dedalus yüzünden mi Eco'ya bu lakap takıldı tam olarak bilinmiyor.

  • 5
  • 23
ENTELEKTÜEL:
ENTELEKTÜEL:

Eco'nun entelektüelliği onu takip eden ve okuyan insanlar tarafından da tescillendi. ABD'deki Foreign Policy dergisinin 2005'te yaptığı 'Dünyanın İlk 100 Entelektüeli' anketinde ikinci, 2008'de İngiltere'deki Prospect dergisinin anketinde ise 14. sırada yer aldı. Peki, o entelektüelliğe nasıl bakıyordu? Eco şunları söyledi: "Bana sorarsanız yaratıcı bir şekilde yeni bilgiler üreten her kişi entelektüel sayılmalıdır. Örneğin, yeni aşılama yöntemleriyle daha sağlıklı bir elma üretmeyi becerebilen bir çiftçi entelektüel yaratıcılığa sahiptir. Öte yandan, Heidegger'in düşünce sistemini hep aynı yöntemlerle derslerinde açıklamaya çalışan bir felsefe profesörünün entelektüel yaratıcılığından şüphe etmek gerekir. Eleştirel yaratıcılık (mevcut yapıları eleştirmek, ya da daha iyi yapılmasını sağlayacak bir yöntem geliştirmek) entelektüel düşünce yapısının yegâne göstergesidir."

  • 6
  • 23
FAŞİZM:
FAŞİZM:

Eco'nun çocukluğu Mussolini yönetimindeki İtalya'da geçtiği için faşizme en iyi şekilde tanık oldu. İlerleyen yıllarda yazdığı yazılarda 14 maddede faşizmi özetledi. Öte yandan Eco, faşizm konusunda her zaman tedbirli olmak gerektiğini de söyler: "Kökfaşizm, bazen sivil giysilere bürünmüş olarak, hâlâ çevremizde dolanıyor. Birisi dünya sahnesine çıkıp, 'Auschwitz'i yeniden açmak, kara gömleklileri yine İtalyan meydanlarında yürütmek istiyorum', dese, ne kadar kolay olurdu bizim için. Ne yazık ki, yaşam bu kadar basit değil. Kök-faşizm, en masum kılıklarla geri gelebilir. Görevimiz, onun maskesini düşürüp, tek tek her yeni belirtisine işaret etmektir, her gün ve dünyanın her yerinde. Özgürlük ve kurtuluş, asla sonu gelmeyecek bir görevdir. Sloganımız şu olsun: 'Unutmayın."

  • 7
  • 23
GÜLÜN ADI:
GÜLÜN ADI:

48 yaşında yazdığı, manastırda bir rahibin öldürülmesi sonrasında yaşananların anlatıldığı roman, yayımlandığında Vatikan'ın tepkilerini çekse de Eco'yu uluslararası bir yazar haline getirdi. Kitabın 1986'da aynı adla sinemaya uyarlanması Eco'yu daha çok tanınan bir edebiyatçı yaptı. Fakat bu kitabın başarısının gölgesi diğer romanlarının da üzerine düştü. Bir noktadan sonra Eco bile bu duruma isyan etti: "Bu konuda hep bir kızgınlık hissediyorum, çünkü herkes bu kitaptan bahsediyor, diğer kitaplarımın adı asla anılmıyor."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN