Arama
Tarihi romanlaştıran yazar: Mehmet Niyazi Özdemir
Romancı kimliğiyle ön plana çıkan Mehmet Niyazi Özdemir, aynı zamanda tarihçi, yazar ve felsefeciydi. Tarihe yerli ve milli bir bakış açısı getiren Özdemir, gerek romanları gerekse araştırmalarıyla unutulan milli ve manevi değerleri yeniden hatırlattı. Romanlarındaki karakterlerini gerçek yaşamdan ve toplumumuzdaki örnek şahsiyetler üzerinden kurgulayan yazar, birçok kıymetli esere imza attı.
🔶 Hayatı boyuncna özel veya resmi herhangi bir işte çalışmayan Özdemir, tüm yaşamını kütüphanelerde geçirdi.
🔶İlim ve irfan yoluna kendini adayan yazar, "kütüphanede yaşayan adam" unvanını aldı.
(x)🎬Vav Tv'de yayımlanan Millet Kıraathanesi isimli programda, Mehmet Niyazi'nin kütüphane tutkusu anlatılmıştır. Özdemir, kendisine sunulan önemli iş tekliflerini reddetmiş ve hayatı boyunca kütüphaneye en erken gelen ve en geç çıkan insan olmayı tercih etmiştir. Mehmet Niyazi'nin konu edildiği Millet Kıraathanesi programını izlemek için tıklayınız👇
🔶 Özdemir, Beyazıt Kütüphanesi'nin ardından İSAM Kütüphanesi açıldıktan sonra bütün okuma ve yazma faaliyetlerine burada devam etmiştir.
🔶 Hayatının son dönemlerinde İSAM Kütüphanesi'nde eserlerini kaleme alan Özdemir, 11 Mayıs 2018'de vefat etmiş ve Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilmiştir.
🔶 Lise yıllarında Nihal Atsız'ın eşi Bedriye Hanım ve Mahir İz gibi hocalardan dersler alan Özdemir'in edebi serüveni, hocalarının tesiriyle başladı.
🔶 Lise yıllarında Büyük Doğu dergisiyle tanışması, Özdemir için önemli bir merhaleydi.
Etkilendiği isimler
🔶 Edebi kişiliğinin gelişmesinde rol oynayan isimler ise Necip Fazıl Kısakürek, Ziya Nur Aksun, Hilmi Oflaz, Osman Yüksel Serdengeçti ve Erol Güngör'dü. Marmara Kıraathanesi'nde katıldığı edebi sohbetler genç Niyazi'yi her geçen gün edebiyata biraz daha yaklaştırıyordu. Özdemir, etkilendiği isimleri şu şekilde anlatır:
"Ben Nurettin Topçu‟yu, Necip Fazıl Bey‟i, Serdengeçti‟yi, Nihal Atsız Bey‟i severek okuyordum. Onların etkisinde mutlaka kalmışımdır. Üslubumun oluşmasını onlara bağlıyorum. Benim üsluptaki anlayışım Âkif‟inki gibidir. Benim hayalle işim yoktur, ne yazmışsam görerek yazmışımdır."
(x)🔎 OSMAN YÜKSEL SERDENGEÇTİ KİMDİR?
🔶 Özdemir'in yetiştiği dini ve milli çevre, tarih ve edebiyat şuurunu şekillendiren unsurlardan oldu.
🔶 Babasının Balkan ve Çanakkale savaşları gazisi olması, yazarın milli ve dini duyguları; çocukluğundan itibaren özümseyerek ilerleyen yıllarda edebi eserlerine nakşetmesine olanak tanıdı.
🔶 Özdemir, edebiyata olan ilgisinin nasıl başladığını şu sözlerle aktarmaktadır:
"Sevdiğimiz yazarların kitaplarını basmak için öğrencilik yıllarımızda birkaç arkadaşla yayınevi kurmuştuk. İmam-Hatip okulları o zaman da gündemdeydi. Hâlbuki onlar, bizler gibi lise bilgilerine sahip olmaktan başka, belli seviyede dinimizi öğreniyorlar, dolayısıyla kültürümüzü araştırabilecek imkânlara kavuşuyorlardı. Nasıl ki Grek Roma'yı araştıranlar Rönesans hareketleriyle bugünkü Batı medeniyetini ortaya çıkarmışlarsa, bizim Rönesans'ımızı gerçekleştireceklerine inanıyordum; bugün de inanıyorum. Bu okullardaki öğrencilerin, hayata atılan ağabeylerinin çilelerini dile getirmeleri için eli kalem tutan büyüklerimize roman sipariş ettik. Ne yazık ki hiçbirinden cevap gelmedi. Bunun üzerine oturup, Varolmak Kavgası'nı yazdım. Böylece de roman dünyasına adım atmış oldum. Portakalın şeker ihtiva ettiği gibi roman da yazarın fikir ve ruh dünyasını taşır. Bunun için de devam ettim."
🔶 Özdemir'in yazarlık serüveni arkadaşları ile birlikte kurduğu Ötüken Neştiyat için hazırlanan kitaplara ön söz yazarak başladı.
(x)Yunus Emre'nin şiirlerinde terennüm edilen insani değerler
🔶 Özdemir'in "Vatan" isimli ilk makalesi 1967'de Milli Hareket dergisinde yayımlandı.
🔶 Sonrasında Tercüman, Türkiye, Babıalide Sabah, Gündüz gazeteleri ile Yeni Akademi, Yeni Hafta, Ufuk Çizgisi, Bayrak, Genç Akademi, Türk Yurdu, İnsan ve Kâinat, Türk Edebiyatı gibi dergilerde yazılar kaleme aldı.
🔶 Pek çok alanda kalem oynatan Özdemir, genellikle romancı kimliğiyle tanınmıştır.
🔶 Gençlik yıllarında Peyami Safa'nın romanlarıyla haşır neşir olan Özdemir romanı şu şekilde tanımlar:
"Roman, bir olayın anlatılması değildir. Bizi bunaltan realiteler âleminden çıkarıp, hayal âlemine götüren, bize hoş saatler yaşatan sihirli bir değnek de değildir. Fotoğrafla tespitle de roman olamaz. O bir devrin, bir memleketin, bir sosyal grubun, bir insanın iç portresidir. Tarihçide, sosyologda, siyaside göremeyeceğimiz çizgileri, yorumları romancıda buluruz. Bunları iyi verebilmek için romancı karakter seçimine göre, konu bütünlüğüne, üslûba, kelime seçimine dikkat etmelidir."
🔶 Özdemir *tezli romanlarıyla tanınan bir romancıdır. Romanlarında milli konuları işlemeyi tercih etmiştir.
(x)🔎Tezli roman: Genellikle toplumsal ya da siyasal bir sorunu konu alan ve bunu bir teze bağlayarak işleyen roman türüdür.