Editör - Sunucu: Burcu Sandıkçı
Kurgu: Günışığı Gülhan Salma
Kamera: Ahmed Helal
📌Anadolu'nun en buhranlı devriydi. Yurdun dört bir yanında vatan müdafaası yapılıyordu. Tüm imkânsızlıklara rağmen tek yürek oldu milletimiz. Tam da böyle bir dönemde, ebediyete kadar vatanın kutsallığını hatırlatacak millî bir marşa ihtiyaç duyuldu.
📌 Bunun için 1921'de Maarif Vekâleti, yarışma başlattı. 500 lira da para ödülü koydu. Müsabakaya 724 şiir geldi. Fakat onca eser arasında hiçbiri heyecan uyandıracak nitelikte değildi. Herkes böyle bir şiirin ancak Mehmet Akif'in elinden çıkabileceği biliyordu. Ancak Akif, işin içinde para olduğu için hiçbir şey yazmamıştı.
📌 Arkadaşlarının ısrarı sonucu, ödülü almamak şartıyla yarışmaya katılmayı kabul etti. Hâlbuki o sırada Mehmet Akif'in bir paltosu dahi yoktu. Çok soğuklarda arkadaşı Prof. Dr. Şefik Kolaylı'nın paltosunu ödünç alıyordu.
📌 İstiklal Marşı'nın ilk sözlerini Ankara'da mum ışığı altında, Taceddin Dergâhı'nın duvarlarına kazıdı.
Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
📌 Tam bir vecd halindeydi. Evde, sokakta, camide, Meclis'te, uyurken, yürürken, yemek yerken hep İstiklâl Marşı'nı yazmakla meşgul oldu. Yıllardır zihninde taşıyordu bu şiiri, aslında. Harfler kelimelere, kelimeler dizelere dönüştü. Böyle bir adanmışlıkla yaklaşık iki günde kağıda döküldü İstiklal destanı. Her kelimesinde binlerce şehidimizin kanı vardı.
📌 Konya mebusu Hafız Bekir Efendi, Cemal Kutay'a Mehmet Akif'in İstiklal Marşı'nı nasıl yazdığını şöyle anlattı: "Âkif, bir gece birden uyanır, kâğıt arar, bulamayınca kurşun kalemiyle yer yatağının sağındaki duvara marşın "Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım" mısrasıyla başlayan kıtasını yazar."
📌 Takvimler 1 Mart 1921'i gösterdiğinde TBMM, tarihi günlerinden birini yaşıyordu. Maarif Vekili Hamdullah Suphi, meclis kürsüsünde Mehmet Akif'in İstiklal Marşı'nı okumaya başladı.
Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül… Ne bu şiddet bu celâl?
ana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl,
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl
📌 Mecliste alkış tufanı koptu. Büyük bir coşku yaratan şiir, dört defa ayakta dinlendi. Mehmet Akif ise mahcup olarak kimseye bir şey söylemeden alkış tufanı sırasında meclisten ayrıldı.
📌 12 Mart 1921'e gelindiğinde yapılan oylamayla "Millî Marş" olarak kabul edildi. Akif, kazandığı 500 liralık ödülü ise yoksul kadın ve çocuklara iş öğreten Darülmesai'ye bağışladı.
https://www.instagram.com/p/CXspdeYo3Cm/
Eşref Edip, İstiklal Marşı'nın nasıl yazıldığını şöyle anlatır:
"Yüzlerce asır Türk milletiyle beraber yaşayacak olan bu marşı ne vakit okusam, Tâceddin Dergâhı'nda Üstad'ın bu şiiri yazarken düşündüğü zamanları hatırlarım: Odanın bir tarafına çekilmiş, elinde ufak bir kâğıt… Tefekküre dalmış… Ara sıra bir kelime yazıyor… Bazen yazdığını çiziyor… Sonra tekrar yazıyor… Bazen saatlerce düşünüyor…"
📌 Mehmet Akif, tüm eserlerini topladığı Safahat'a İstiklal Marşı'nı koymamış, nedenini "Ben onu milletimin kalbine gömdüm." diye açıklamıştı. Tüm ahlakı ve erdemiyle…
Daha sonraki yıllarda kendisine yöneltilen bir soru üzerine İstiklal Marşı için şöyle demişti Milli Şairimiz:
"Binbir fecayi karşısında bunalan ruhların ıstıraplar içinde halas dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır. O şiir bir daha yazılmaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur. Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın!"
📌 İstiklal Marşı, milletimizin mücadelesini destanlaştıran Akif'in bıraktığı en büyük mirastır. İstiklal ve istikbal mücadelemizin en çetin geçtiği dönemlerde milletimizin hissiyatına tercüman olmuştur.
Bu büyük mirasın yazılış hikâyesiyle milli şairimiz Mehmet Akif'i rahmet ve minnetle anıyoruz.
***
▶Yenilenen AKM'de neler var?
▶Dünyanın en zengin İslam sanat koleksiyonu bu müzede!
▶ Müslüman bilim insanlarının denizcilik tarihindeki izleri
▶Türkiye'nin en büyük kütüphanesi: Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi
▶Ahirim Sensin türküsünün hüzünlü hikayesi
▶ Mihriban şiirinin 'gerçek' hikâyesi
▶ Mescid-i Aksa'nın son Osmanlı askeri: Iğdırlı Onbaşı Hasan
▶ Zahide'm türküsünün hüzünlü hikayesi
▶ Onbeşlilerin hazin öyküsü
▶ Monna Rosa şiirinin arkasındaki gizem