Arama

Okuyan kuşaklar ona gönül dolusu şükran borçlu

"İnsanların ruhlarındaki iyiyi açığa çıkarmak ancak iyi bir muallimin yapabileceği bir şeydir. Merhum Fethi Bey, yüzlerce binlerce insan yetiştirmiş ve adeta bugünleri mayalamıştır. Okuyan yazan kuşakların her bir ferdi ona gönül dolusu şükran borçludur"

Okuyan kuşaklar ona gönül dolusu şükran borçlu
Yayınlanma Tarihi: 7.10.2017 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 07.10.2017 23:24

Yazar ve şair Fethi Gemuhluoğlu, vefatının 40. yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı Kültürel Etkinlikler Müdürlüğü tarafından İBB Ali Emiri Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinlikle anıldı.

Moderatörlüğünü Serdar Tuncer'in üstlendiği etkinliğin bir oturumunda tarihçi yazar Prof. Dr. Mehmet Genç, Gemuhluoğlu'nun eserleriyle ün yapmış bir yazar olmadığını, kişiliğiyle ün yaptığını söyledi.

Genç, Gemuhluoğlu'nun çağın Sokrates'i olduğuna işaret ederek, "Kendisi de Sokrates gibi yazmadı. Fethi ağabey sohbetleriyle, insan ilişkileriyle tarihe geçti. Bir kere çok zeki bir adamdı ama onun yaşadığı dönemde pek zekaya duyarlı bir dönem yoktu. Gençlerle ilk tanışmada onların ruhlarını okuyan bir özelliği vardı. Bugün pek de örneği olmayan derin bir sezgisi vardı ve irfan sahibiydi." dedi.

Gemuhluoğlu'nun insanları kolayca tanıyabildiğini belirten Genç, şunları kaydetti:

"Pek çok insan onu anlamazdı. Çok iltifat eden biri olarak görünürdü. Herkesin bir yeteneği vardır. Fethi ağabey o yeteneği kişide keşfeder ve o yeteneğinin gelişmesini sağlamak üzere onun o yeteneğiyle ilgili övgüler söyler, onu teşvik ederdi. Keşfetmekle de kalmazdı. Çok geniş alakaları vardı ve o kişinin yeteneğini geliştirmesi için ilişkiler düzenlerdi. Bir fert değil kurumdu. Hem teşhis ederdi, yönlendirirdi. Sonuna kadar da takip ederdi ve bunları tamamen hiçbir menfaat beklemeden yapardı."

Prof. Dr. Mehmet Emin Karahan da Fethi Gemuhluoğlu'nu anlamanın ve anlatmanın zor olduğunu dile getirerek, "Kendi yaşadığı devreye sözüyle, özüyle damga vurmuş birisiydi. Etrafını hep aydınlatırdı. Dostlarına hep paradan önce dost bulun tavsiyesinde bulunmuştu. Toparlayıcı kişiliğiyle de koalisyon hükümetlerinin oluşumunda etkili olmuş bir kimsedir." ifadelerini kullandı.

"HER ŞEYLE DOST OLMAMIZI İSTERDİ"

Karahan, Gemuhluoğlu'nun her şeyle dost olduğunun altını çizerek, "Tarihe, coğrafyaya, insana, fikre her şeye hatta ölüme dost olmamızı isterdi. Her şeye dost olalım sadece 'uykuya, politikaya, mal ve mülke dost olmayalım' derdi. Tenkit değil tespit yapmamızı isterdi." diye konuştu.

Prof. Dr. Kemal Sayar da Fethi Gemuhluoğlu'nun anlatılan anılarla tanıdığını dile getirerek, "İnsanların ruhlarındaki iyiyi açığa çıkarmak ancak iyi bir muallimin yapabileceği bir şeydir. Merhum Fethi Bey, yüzlerce binlerce insan yetiştirmiş ve adeta bugünleri mayalamıştır. Okuyan yazan kuşakların her bir ferdi ona gönül dolusu şükran borçludur." dedi.

ANAHTAR KELİME "GÖNÜL"

Sayar, "gönül" kavramının Gemuhluoğlu için anahtar bir kelime olduğuna vurgu yaparak, şu değerlendirmede bulundu:

"Gönül dediğiniz zaman bu topraklara özgü bir şeyden bahsetmiş oluyoruz. Biraz mesleğim gereği bu kavram üzerine düşündüm. Anlamaya ve araştırmaya çalıştım. Tercüme edilemez bir şey. Bizim türkülerimiz de tercüme edilemez. Oradaki hüzün, oradaki varoluş biçimi kolay kolay bir Batı diline aktarılamayacak bir var olma biçimi. Merhum Fethi Bey de aslında 'insanları gönül döllüyor' derken, kendi misyonuna, kendisine vazife ettiği o ulvi var olma biçimine de atıfta bulunuyordu. Bir muallim olarak kendisi de gönlüyle sonraki kuşakları öylesine döllemiş, bereketlendirmiştir ki aradan geçen 40 yıl sonra bile o ruhaniyet aramızda dolanıyor."

Prof. Dr. Emin Işık ise Fethı Gemuhluoğlu'nun bir Dede Korkut olduğu teşbihinde bulunarak, "Ben bunu kendisine hayattayken söylemek isterdim. Fakat o 'ben Türkiye'nin muhtarıyım' derdi. Gerçekten de öyleydi. Türkiye'nin hangi kasabasında, hangi şehrinde kaç tane işe yarar adam varsa, hepsini sülalesini yakından tanır ve onlara zaman zaman o taraflara gideceklerle selam gönderirdi." dedi.

KERKÜK'Ü DÜNYA GÜNDEMİNE TAŞIRDI

Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı ise, şair ve yazar Fethi Gemuhluoğlu'nun yaşadığı yıllarda Kıbrıs meselesini Türkiye ve dünya gündemine taşıdığını belirterek, "Yaşasaydı Kerkük'ü dünyanın gündemine taşırdı. Günümüz gençliği nasıl Gemuhluoğlu'ndan mahrumsa Kerkük de bugün Gemuhluoğlu'ndan mahrum." dedi.

"İDRAKİMİZE İSTİKAMET KAZANDIRDI"

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Turan Koç, Gemuhluoğlu'nun, "gönül", "anne", "toprak", "tarih" dendiği zaman "bir hoş" olduğunu söylediğini aktararak, onun anlatımıyla kendilerinin de aynı duyguları yaşadığını anlattı.

Koç, Gemuhluoğlu'nun "bilme" anlamında nerede çatlaklık olduğunu çok yakıcı ama içten sözlerle kendilerine aktardığını belirterek, "Fethi ağabeyin bize gösterdiği rüya, her şeyden önce şuur alanımızı genişletmek ve idrakimize bir istikamet kazandırmak yönündeydi. O kadar darmadağın şeylerle karşılaşıyor ve öğreniyoruz ki bunlara istikamet kazandırmak için Fethi ağabey gibi ağabeylere ihtiyacımız vardı." dedi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN