Arama

Yusuf Özkır
Haziran 14, 2019
Yıldırım – İmamoğlu yayınında “yönetmen” veya “reji” detayı

16 Haziran Pazar günü Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu birlikte televizyon programına çıkıyor. Programı AK Parti muhalifliğiyle bilinen FOX TV spikerlerinden İsmail Küçükkaya yönetecek. Sunucu olarak başlangıçta adı geçen Uğur Dündar'ın tuhaf gerekçelerle geri çekilmesi ve İsmail Küçükkaya'nın neden tercih edildiği konuları çok tartışıldı. Onlara girmiyorum.

Programa kamuoyunun yoğun ilgisi var. İki parti de meseleyi olabildiğince ciddiye almış durumda. Bu yüzden AK Partili Mahir Ünal ile CHP'li Engin Altay'ın kameralar karşısına geçerek ortak basın açıklaması yapması mahiyeti bakımından siyasal hayatımızda bir ilk sayılabilir.

Ayrıca iki partinin üzerinde uzlaşma sağladığı dört maddelik bir protokol metnini kamuoyu ile paylaşması iki partinin de yoğurdu üfleyerek yemeyi tercih ettiğini gösteriyor. Çünkü televizyonun seçmen davranışlarını etkileme potansiyeli çok yüksek. Kazandırabilir de kaybettirebilir de. Eski örnekler bu yaklaşımı doğruluyor. Türkiye'de de haber ve bilgi edinme kaynağı olarak televizyonun en fazla başvurulan iletişim aracı olması da bu olguyu pekiştiriyor.

Reji'ye Dikkat!

Taraflar, seçime günler kala açık vermek istemiyor. Bu yüzden iki parti de olabildiğince hassas.

Fakat bir konu pek gündeme gelmedi. Onu da ben hatırlatayım. Çünkü televizyonculuğun dinamikleri arasında söz ne kadar yer tutuyorsa görüntü de aynı oranda yer tutar. Hatta çoğu durumda görsellik sözün de önüne geçebilir. İdeal olan ise görüntü ile sözün gücünü birleştirebilmekte. Adayların bunu sağlamak için çaba göstereceğine kuşku yok.

Fakat kamuoyunda yapılan tartışmalar genel olarak sunucunun programı nasıl yöneteceğine, hangi soruların sorulacağına veya sorulması gerektiğine odaklanmış durumda. Adaylara bir soruyu cevaplamak için verilen süreden de bahsediliyor.

Yeri gelmişken hatırlatmakta fayda var. Birkaç gündür İsmail Küçükkaya ile CHP adayı Ekrem İmamoğlu arasında soruları verdin, vermedin, yalanlama bahsi bağlamında bir "görüş ayrılığı" olduğu yönünde hava estiriliyor. Bu tümüyle bir kurgu olabilir. Böylece Küçükkaya'nın belki de Reji marifetiyle Binali Yıldırım'ın kalesine atacağı gollerin kamuoyunda tartışılmasının önü şimdiden kesilmeye çalışılıyor olabilir. Küçükkaya'nın su katılmamış AK Parti muhalifliğinin üç günde gazeteciliğin meslek ilkeleri doğrultusunda objektif bir renge bürünemeyeceğini AK Parti de Binali Yıldırım'da unutmamalıdır.

Şimdi hem protokolde hem de kamuoyunda yapılan tartışmalarda değinilmeyen Rejinin nasıl belirleyici olabileceği konusuna açıklık getirmek istiyorum. Zira konuşmacının samimiyeti, özgüveni, giyim kuşamı, jest ve mimik hareketleri, yorgun olup olmaması, sunucunun adaylara yaklışm biçimi, adil olup olmaması, genç olması, yaşlı veya tecrübeli olması gibi faktörlerin belirleyiciliğinin yanında Rejinin iki konuşmacıyı nasıl gösterdiği de izleyicinin tercihleri üzerinde etkilidir.

Program yönetmeninin ve ona bağlı olarak çalışan kameramanlar ile resim seçicinin tercihleri bu noktada belirleyicidir. İsmail Küçükkaya'nın programı yönetim biçimi ne kadar etkili olacaksa aynı oranda Rejideki yönetmenin tercihleri de etkili olacaktır izleyici üzerinde. Bunun nasıl olabileceği konusunda İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Zafer Topaloğlu önemli detayların altını çiziyor. Ona göre aşağıdaki maddelerin tamamı konuşan isimlerin izleyici tarafından nasıl ve hangi yönlerde algılanacağını etkileme gücüne sahip. Konuşmacı adayların vereceği sözlü mesajların izleyiciye doğru şekilde ulaşıp ulaşmaması da Rejinin tercihleri ile doğrudan ilgilidir. Şimdi bu maddelere tek tek bakalım.

10 Maddede "Reji"

1-Yakın plan çekimlerle gayri ihtiyarı gerçekleşen yüz hareketleri öne çıkartılabilir. Böylece bir adayın "falsolu" görünmesi sağlanabilir.

2-Kameranın yükseklik seviyesi ve çerçevenin düz çekim olarak kurulması konuşan kişinin sunumunda etkilidir. Bu bağlamda oturan kişinin görüntülenmesinde kamera açısı belden yukarı doğru değil de dizden yukarıya doğru hareket ettirilerek izleyicinin gözü odağı kaydırılabilir. Böylece verdiği mesaj zayıflatılabilir.

3-Yönetmen isterse adaylardan birini daha güçlü bir karakter olarak gösterebilir. Bunu yaparken kamera açısı aşağıdan yukarıya doğru ama başlangıç noktasında belden yukarısından başlanarak yapılır. Bu esnada kameranın başlangıç noktasında odaklanılan kişinin elleri detay olarak vurgulanır. Böylece iş yapan ve dinamik insan profili vurgusu sağlanır.

Yönetmen Bir Adayın Çorabını Diğerinin İse Kravatını Gösterebilir

4-Yakın çekimlerde hangi detayın tercih edildiği de ayrıca önemlidir. Yönetmen istediği adayın kravat, yaka mendili, saat vb. şıklığı ve zarafeti belirten göstergeleri öne çıkartabileceği gibi diğer adayın da çorabını, burnunu kaşımasını, kıvrılmış gömleğini veya göbeğini seyirciye göstererek onu "karikatürize" edecek bir şekilde öne çıkartabilir.

5-Yönetmen isterse bir adayın sözlerinin gücünü zayıflatabilmek için konuşma esnasında yoğun olarak genel çekimlerle, yani cümlelerinin gücünü artıracak olan yüz ifadesini çok az göstererek o süreyi tamamlayabilir. Diğer aday konuşurken ise tam tersine onun yüzüne veya kendisine odaklanarak beden dilini pozitif yönde öne çıkartabilir.

6-Bir başka önemli konu ise adaylardan biri konuşurken kameranın diğer adaya yakın çekim yaparak, onu alaya alan müstehzi yüz hareketlerini göstermesidir. Yönetmen isterse bu hareketi pek çok kez tekrarlayabilir. Böylece konuşan kişinin sözleri, henüz izleyiciye ulaşmadan diğer adayın alaya alıcı yüz hareketleriyle örtülebilir. Etkisi zayıflatılabilir.

Yönetmen İsterse Bir Zaafı Gösterebilir İsterse Öretebilir

7-Bazı zamanlarda konuşanlardan birinin el kol hareketleri seyirciyi rahatsız edecek boyutlarda olabilir. Bunu en iyi yakalayan kişiler başta yönetmen olmak üzere rejide çalışanlardır. Yönetmen isterse böylesi bir zaafa düşen konuşmacıyı kurtaracak şekilde bu tür anlarda genel çekime geçebilir. Aksine diğer adayda ise geçmeyebilir.

8-Televizyon programlarında makyaj ve ışık ayarlarının izleyici üzerindeki etkisine pek dikkat edilmez ama aslında oldukça önemlidir. Bu yüzden programa çıkmadan önce ağır yani yüzünde net şekilde belli olan bir makyaj yapılmamalıdır. Bunun yerine daha yumuşak tonların bulunduğu bir makyaj tercih edilmelidir.

9-Işık kullanımındaki tonlar ve renkler konuşan kişinin seyirciye nasıl gösterilmek istendiğini etkiler. Reji ekibi içinde yer alan ışık ayarlayıcıları adaylardan biri konuşurken daha sert ve contrast ışıkları tercih ederse eğer varsa adayın yüzündeki negatif detayların daha fazla görünmesine neden olabilir.

10-Ayrıca ışık ayarlarıyla oynamaya gerek kalmadan sadece rejiden belirli efektler aracılığıyla müdahale yapılarak arzu edilen adayın yüzünde seyirciyi etkileyebilecek pozitif bir tonlama oluşturulabilir.

Gösteri Toplumu

Dolayısıyla programın tartışılması esnasında sadece sunucuya, sorulara ve süreye odaklanmak esaslardan biri olan görüntünün gücünü arka plana atabilir. Halbuki televizyon görüntü üzerine kuruludur. Planlı şekilde izleyiciye ulaştırılan tek bir negatif karenin maliyeti çok fazla olabilir. Programdan geriye sadece o kare kalabilir. Sadece o kare kalsın ve sosyal medyada dolaştırılsın diye de böyle bir karenin yakalanması için hazırlık yapılmış da olabilir. Velhasıl aynı hassasiyetin görüntüyü yöneten Reji için de gösterilmesi gerekiyor. Unutulmasın gösteri toplumundayız.

Yusuf Özkır

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN