Arama

Prof. Dr. Sefa Saygılı
Ağustos 4, 2023
İrlandalı doğa filozofu; kimyager, fizikçi ve kâşif: Robert Boyle

Modern kimyanın kurucusu olan Boyle, bilimde çığır açan birçok keşfin sahibidir. Boyle'ye göre Yaratıcı'ya giden iki yol vardır: Birisi, O'nun yarattığı şeyler üzerinde düşünme, diğeri de O'nun ayetlerini çalışmaydı.

İrlanda kökenlidir. Bilim hayatını öğrenim gördüğü İngiltere'de sürdürmüştür. Zengin ve kültür seviyesi yüksek bir ailenin geniş imkânlarıyla büyüyen Robert; daha küçük yaşında Latince, Yunanca ve Fransızca öğrenmişti.

On bir yaşına geldiğinde Avrupa'nın başlıca bilim ve kültür merkezlerini gezme ve tanıma imkânı bulur. On dört yaşında İtalya'ya gider. Canlı ve renkli yaşamıyla birçok yönden göz kamaştıran bu Akdeniz ülkesinde gezip tozup eğleneceğine, Galileo'nun çalışmalarını incelemeye koyulur.

Dönüşünde kendini bilimsel çalışmalara verir. Önce gazların havadaki basıncı ile havanın hacmi arasında bir ilişki olduğunu ortaya çıkarmış ve böylece bugün "Boyle Kanunu" olarak bilinen prensipler meydana gelmiştir. Ayıca Boyle, turnusol kâğıdı ile basit bir buzdolabı da icat etmiş, suyun donunca genleştiğini göstermiş, elementin ilk modern tanımını yapmıştır. "Hava, basınçlı olduğuna göre atomun parçaları arasında boşluk olmalıdır." diyen Boyle, böylece atom teorisine de katkıda bulunmuştur.

İnançlıydı

Böylesine önemli bilimsel buluşların sahibi olan Boyle, Allah'ın varlığına iman etmişti. Evrende akıllı bir tasarım olduğunu ve bu tasarımın üstün güç sahibi bir Yaratıcı tarafından yapılmış olduğuna kanaat getirmişti.

Çünkü Evren ve canlıların hayranlık uyandıran olağanüstü yapıları hakkında keşfettikleri onu bir Yaratıcının olduğuna ikna etmişti. Ateizmi reddediyor, aklını dürüstçe kullanan herkesin Allah'ın varlığını kabul etmek zorunda kalacağını söylüyordu.

Robert Boyle gerçek aydınlanmaya ulaşmak için insan aklının tek başına yeterli olacağını düşünmüyordu. O, Allah'tan bir tür vahyin gelmesi gerektiğine inanıyordu. Boyle, bu vahyin Tanrı'nın Sözü olan Kutsal Kitap olduğunu söyledi.

Birçok kişinin Kutsal Kitap öğretilerini bilmediğini ve inançlarını sağlam bir temele dayandırmadığını görmek Boyle'u rahatsız ediyordu. O, 'Bir kişinin inancını sadece doğduğu yerde inanılan şeylere ya da anne babasının inancına dayandırması nasıl doğru olabilir ki?' diye sordu. Boyle, insanların dini bilgilerini artırmalarına yardımcı olmayı çok istiyordu.

Boyle, konuşmalarında ve yazılarında sık sık bilimle Allah inancının bir arada olmasının gerektiğini vurgulamıştır. Bir mektubunda şöyle diyordu:

"Şanı, tabiatı Yaratana verin. İnsanlığa iyilik getirmek için bilgiyi kullanın."

Boyle, tabiatı bir ilah şeklinde gören anlayışa karşı çıkmış, gerçek değerini vererek tabiatı yaratık seviyesine indirmiştir. Usta bir sanatkâr olarak gördüğü Allah'ı, tabiattaki hareket kanunlarının hem koyucusu hem de daimi kontrolcüsü olarak bilmişti.

Descartes'ın mekanistik felsefesinin Epikürcü felsefeye malzeme vermesini 1667'de şöyle tenkit ediyordu:

"Ne bu hareketin mekanistik kanunlarının ne de Epikürcü atomcu sebeplerin maddeyi bu kadar ince bir ölçü ve intizam içinde hususi şekillere sokarak bu güzel dünyayı meydana getirdiğine hiç de inanamam. Anlayışım ve aklım şunu söylüyor ki, başlangıçta ilim ve kudret sahibi birisi bu sistemi kurmuş ve kanunları yerleştirmiş olmalı. Dünyayı yapıp düzenleyen böyle bir mimarı kabul etmeksizin bu akılsız, şuursuz atomların, sağa sola hareket ederek insanı büyüleyen yapılar meydana getirmesi ihtimal hesaplarına göre de imkânsızdır. Canlılardaki mükemmellik, Allah'ın varlığını açıkça göstermektedir."

Boyle doğduğu zaman; dünya büyücülüğün, falcılığın, batıl inançların kol gezdiği bir dünyaydı. Bıraktığı dünya; deneye, akla ve eleştiriye dayanan; düşünmeye, doğal güçleri anlama ve kontrole yönelen bir dünya olmuştu. Öldüğünde, çağdaşları tarafından "gerçeği soluyan adam" diye anılan Boyle, yazdığı vasiyetnamesinde şöyle diyordu:

"Yaratıcının sanatlarının ve icraatının gerçek mahiyetini keşfetme teşebbüsünde bulunanlara başarılar dilerim. Ayrıca, tabiat kitabındaki eşya ve hadiseleri araştıranların, sonuçlarını hem tabiatın Büyük Sanatkârının büyüklüğünü göstermek, hem de insanlığın rahat ve huzurunu artırmak için kullanmalarını Allah'tan niyaz ederim."

Prof. Dr. Sefa Saygılı

KAYNAKLAR

  1. Bilimin Öncüleri. Cemal Yıldırım. TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları, 1997.
  2. Robert Boyle. Wikipedi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN