Arama

Prof. Dr. Sefa Saygılı
Kasım 1, 2022
Emeklilik problem mi?

Ömür hızla geçiyor, bir bakıyorsunuz emeklilik yaşı gelmiş ve emekliliğe adım atıp birden boşluğa düşüyorsunuz. Veya olayı dramatikleştirerek öyle algılıyorsunuz.

Her gün erkenden gideceğiniz yer varken, her gün yapacağınız vazife varken, az veya çok insanlar bir şeyler sorarken ve aranıp önemsenirken çevrenizde kimsenin kalmadığını, işlevsizleştiğinizi, hatta işe yaramadığınızı görüyorsunuz. Çalışma yaşamından ve onun toplumsal statüsünden vazgeçilmiştir.

Hele işiniz yüksek bir makamsa ve karar verme mevkiindeyseniz, göreviniz son bulunca kendinizi daha bir boşlukta hissedersiniz.

İşte genel müdürümüzün başına gelen de buydu. Karşımda oturmuş, adeta ağlayacakmış izlenimi veren ses tonu ile anlatıyordu:

"2 ay öncesine kadar önemli bakanlıkta genel müdürdüm. Zor ama zevkle, severek yaptığım işim vardı. Çok aranan, sorulan, sevilen, çevresine ve ülkemize yararlı olan kişiydim. Sabah kalkar görevime giderdim. Gelenlerle görüşmeler, toplantılar ve iş seyahatleri derken günün hatta yılların nasıl geçtiğini bile bilmezdim. Sonra bir yol kazasına uğradım, birden görevden alındım. Mecburen emekliliğimi istedim. Şimdi ise ne arayan, ne soran var. Telefonum durmak bilmezken çalmaz oldu. Bunalımdayım, canım sıkılıyor. Ne yapmalıyım?"

Her yaşlı insan, aktif görevinden emekli olup meşguliyeti kalmayınca kendini işe yaramaz ve boş hissedebilir. Aynı zamanda ekonomik kazançta da bir kayıp söz konusudur.

Ayrıca toplumumuzda biri emekli olduğunda 'işi bitmiş' olarak görülmekte ve bu da kişinin yaşlılık psikolojisine girmesini ve kendisini yaşlanmış görmesini artırabilmektedir. Kısacası sanki artık dünyadan elini eteğini çekmesi gerekirmiş, ölüm yakınmış gibi algılanmaktadır.

Emeklilikte Birlikte Ortaya Çıkabilen Psikolojik Problemler

Emeklilikle birlikte;

* Duygusal bir çöküntü,

* Davranış ve konuşmalara yansıyan öfke ve kızgınlık,

* Keyifsizlik,

*İ şe yaramazlık duygusu ve ümitsizlik,

* Yeme ve uyku bozuklukları,

* Heyecan ve ilgi kaybı,

* Yalnızlık endişesi görülebilir.

Bu belirtiler emekliliğe hazır olmayan bireylerde daha şiddetli hissedilir. Zihinsel ve fiziksel çöküş hızlanabilir. Çünkü toplum içinde statü sağlayan ve rolleri belirleyen mesleki kimliğin kaybı, bireyin aktif ve üretken hayat sürmesine engel olabilmektedir.

Bu yüzden res'en emekli olmayı beklemeden zamanı gelince gönüllü emekli olanlar yeni hayatlarına daha iyi uyum sağlamaktadırlar.

Aslında emekliliği hayatın sonu olarak değil, aksine yaşamın bir dönemi ve parçası olarak algılamak gerekir.

Kadınlar Daha Hafif Atlatıyor

Kadınlar genel olarak önceki rollerinden ve etkinliklerinden yumuşak bir şekilde ve kademe kademe çekilirler. Onları meşgul eden evinin ve ailesinin sorunlarıyla yine ilgilenmeye devam ederler. Ayrıca saygınlık kazandıran annelik, büyükannelik ve ev kadınlığı rolleri sürer. Hâlbuki erkekler işten aniden koparlar.

Emeklilikte Sık Rastlanan Ruhsal Sorunlar

* Depresyon: Mutsuzluk, içe kapanma, dalgınlık, yaşama isteğinin azalması, enerji azlığı, karamsarlık ve ümitsizlik gibi belirtilerle seyreder.

* Yalnızlık ve Gelecek Korkusu: Yalnız kalma ve başkalarına muhtaç olma korkusuna sık rastlanır.

* Ölüm korkusu: Yaşlanan kişilerde ölüm, soyut bir kavram olarak değil de, her an yaşanabilecek yakın bir ihtimal şeklinde algılanmaya başlar. Hiç kimse, kendisinin olmadığı ve öldüğü bir dünya düşleyemez. En çok kendinin seyirci olduğu bir dünyayı hayal edebilir. Bu sebeple yaşlılıkta ölüm kavramı farklı bir anlam kazanır. Yaşıtları dünyayı terk ettikçe ölümü daha yakın hisseder.

Ne Yapılmalı?

Yaşlanmayı iyi yönetenler daha az gerilimli, daha huzurlu, sakin ve mutlu bir emeklilik dönemi yaşarlar. Bu yüzden emeklilikle birlikte gelen yeni rollere ve kayıplara uyum sağlamak büyük önem kazanmaktadır. Çünkü emeklilikte; eş kaybı, gelirde azalma, statü azalması veya kaybı, fiziksel, duyusal ve bilişsel işlevselliğin gerilemesi, ölüme yaklaşma hissi gibi durumlara uyum sağlamalıdır. Otoritenin, saygınlığın ve üretkenliğin yeri doldurulamaz olsa bile yeni rollerle bu boşluk giderilebilir.

Aslında emeklilik yılları; artan boş zaman, aile ve iş sorumluluklarının azalması gibi sebeplerle yaşlılık için planlar yapmak ve yeniden sosyalleşmeyi başarmak üzere kullanılabilir. Yani emeklilik iyi değerlendirilirse yaşlı için yeni açılımlara fırsat olabilir. Az sayıda ama yakın arkadaşlıklar kurulabilir, aile bağları güçlendirilebilir. Eş ve ebeveynlik rollerine güç verilebilir.

Ayrıca mesleğinin elbette niteliğine göre çevreye danışmanlık hizmeti verebilir, birikim ve tecrübesinden ihtiyacı olanı yararlandırabilir.

Ayrıca dernek ve vakıf faaliyetleri, hayır işlerde gayret göstermek de oldukça yararlı olabilmektedir.

Yine emeklikte ruhsal ve bedensel sağlığı, özellikle hafızayı korumak için şu tedbirleri özenle sürdürmek gerekir:

* Düzenli egzersiz özellikle açık ve güneşli havada yürüyüş yapılmalı. Aktif ve hareketli hayat sürmeye gayret etmeli. Markete veya pazara alışverişe gitmek, çöpü atmak, ev işlerine yardım etmek, evin içinde dahi küçük yürüyüşler yapmak sayılabilir.

* Toprakla uğraşmak, bahçede sebze ve meyve yetiştirmek oldukça yararlıdır.

* Hayattan kopmamalı, sağlıklı bireyler olarak kendi sosyal ortamlarında ve bağımsız yaşamlarını sürdürebilmelidir.

* Toplumdan kopmamalı, sosyal ilişkilerini devam ettirmeli, mutlaka çevresi ve arkadaşları, dost ve ahbapları bulunmalıdır. Gönüllü çalışmalara katılmak, yaş itibarıyla deneyimlerinizi aktarıp insanlara yardımcı olmak, size işe yaramaya devam ettiğinizi hissettirir yararlıdır.

* Çocuklarla ve yakın akrabalarla daha çok görüşmeli, ailede mutluluğa önem vermelidir.

* Bilhassa torunlarla vakit geçirmelidir.

* Hobi edinmelidir. Özellikle emekli olan kişiler üretmeye alışıktırlar. Bir anda üretimden çekilmek işe yaramazlık hissi yaratır. Bunun için mutlaka uğraşacağınız bir alanınız olmalıdır.

* Seyahat etmelidir. Ekonomik gücünüz nispetinde seyahat etmek, yeni yerler görmek kişinin öğrenme heyecanını ayakta tutar.

* Şehri gezmelidir. Birçok şehirde yaşlıların belediye otobüsleriyle seyahati ücretsizdir. Bir başka semte gitmek çevreyle teması artırır. Böylece zihinsel işlevleriniz korunur.

* Yemekte aşırıya kaçmamalı, sağlıklı gıdaları tercih etmelidir. Unlu ve şekerli gıdalardan uzak durmalı, öğün sayısı bir veya en fazla iki olmalıdır.

* Aşırı stres, üzüntü ve sıkıntı veren hadiselerden uzak durmalıdır.

* Uyku yeterli ve düzenli olmalıdır.

* Sigara ve alkol almamalıdır.

* Hayatına bir anlam katmalıdır. Yeni şeyler öğrenmeye, okumaya önem vermelidir.

* Gönüllü işlerle uğraşmak da oldukça yararlıdır. Hayır derneklerinde ve vakıflarda hizmet etmelidir. Yaş itibarıyla deneyimlerinizi aktarıp insanlara yardımcı olmak, size işe yaramaya devam ettiğinizi hissettirir.

Yine yaşlılığın önemli bir husus torun sahibi olmaktır. Torunlarla ilgilenmek, hem anne babaya yardımdır hem de gelenekleri ve kültürel değerleri çocuğa aktarmaları için önemli bir fırsattır. Bu emeklilere psikolojik tatmin sağlar. Yaşlılar kendi çocuklarına ayıramadıkları kadar çok zamanı torunlarına ayırır, onlara bakarlar. Yaşlılar torunlarını çocuklarından daha çok sever, onların kıymetini daha çok bilirler. Çünkü yaşlılar kendi çocuklarını büyütürken çektikleri sıkıntı, sorumluluk ve telaş olmadan torunları ile rahat ilişkiler içindedirler.

Ancak emeklilik dönemi, kabul edelim veya etmeyelim, hayatın son yıllarıdır. Elbette ölümün ne zaman geleceği bilinmez ama daha bir yaklaşmışızdır. Tabi ki ibadetlerimize, hayırlı amellere daha bir sarılmamız gerekir.

Emekli olan kardeşlerimize mutlu ve huzurlu günler geçirmelerini diliyorum.

Prof. Dr. Sefa Saygılı

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN