Arama

Prof. Dr. Sefa Saygılı
Haziran 8, 2021
Üniversite sınavına günler kala gençler nasıl hazırlanmalı?
Sesli dinlemek için tıklayınız.

Üniversitelere giriş için yapılan ve gençlerin geleceğini oldukça etkileyen sınavlar (YKS) 26-27 Haziran tarihlerinde yapılacak ve şurada günler kaldı. Sınava 2,5 milyon civarında kişi girecek. Bu sürede ne yapmalı, bu zaman nasıl değerlendirmeli? Sınav başarısını düşüren heyecanı yenmek için hangi hususlara dikkat edilmeli?

*Sınava çalışmayı uzun bir zamana yaymalı, son günlere bırakmamalıdır. Bu yüzden az bir zaman kaldığı için, sınavdan hemen önce, öğrenilmiş konular topluca ve genel hatlarıyla tekrarlanmalıdır. Bu şekilde bilinenler pekiştirilir.

*Daha önceki sınavlarda çıkan sorular incelenmelidir. Özellikle seçme amacına yönelik sınavlarda (üniversite sınavı gibi) önceki sınav sorularının bulunup incelenmesi, yapılacak sınavın özelliği, soru tipleri, soruların güçlük derecesi, ne kadar zamanda cevaplanabildiği, hangi tür konulara ağırlık verildiği, ne tür ayrıntıların önem taşıdığı, vb. gibi noktalar, sınav için genel bir düşünce kazandırır. Sınav soruları aynı veya benzer nitelikte ekipçe hazırlandığından, bu husus çok önemlidir.

*Sınav için bol bol deneme yapılmalıdır. Öğrencinin kendisini asıl sınavdaymış gibi farz ederek denemeler yapması, sınav şartlarına hazırlanmasını sağlayacaktır. Soruları kendi başına, sınavda çıkanlar gibi ve aynı sınavdaymış gibi, üstelik saat tutarak cevaplandırmalıdır. Zamanı dikkatli kullanıp kullanmadığını, hangi sorularda takıldığını daha sonra gözden geçirerek kendini eleştirmelidir. Yapamadıklarını ve eksik olduğu konuları daha çok çalışarak öğrenmelidir. Deneme sınavı tecrübeli öğretmenlerle yapılırsa daha güzel olur.

*Artık her günü deneme çözülerek geçirilmelidir. Yanlış cevaplar olduğunda üzülmemeli, aksine mutlu olmalıdır. Çünkü onların doğrusu öğrenilerek netler artırılmış olacaktır. Bu şöyle yapılmalıdır: Diyelim 100 soru çözdük ve 20'si yanlış çıktı. Onların doğrusunu öğrenelim ve birkaç gün sonra sadece onlara yönelik test çözerek kendimizi sınayalım. Ve unutmayalım ki ne kadar çok test çözme egzersizi yaparsak başarımız da o ölçüde artacaktır.

*Ve en önemli husus ise cep telefonu, tablet, televizyon ve benzeri aletlerden bu süre içinde uzak durulmalıdır. Ancak sınava hazırlanma için kullanılacaksa elimize almalı, yoksa bir kenara koymalıdır. Çünkü bilgisayar oyunları, film ve dizi izleme, aktüaliteyi takip etme gibi faaliyetler dikkat dağıtır ve derslere konsantrasyonu engeller. Bazı öğrenciler yorulduğumda bakıyorum diyebilirler, ancak bu yanlıştır. Bu meşguliyetler tam tersi daha çok yorar ve sınav için çalışma isteğini ve hevesini azaltırlar.

*Yorulunca biraz yürüyüş yapmalı veya sevdiğimiz biriyle sohbet etmelidir.

*Sınav hakkında ön bilgi sahibi olmalıdır. Kaç soru sorulacak, ne kadar zaman verilecek ve hangi tip (testse kaç seçenekli, ayrıca yanlış doğruyu götürüyor mu?) öğrenilmelidir.

*Sınav sorularının cevaplanmasında genel prensip, iyi bilinen sorudan başlayarak cevaplamaktır. Heyecanı azaltır, kendine güveni artırır.

*Sınavda sorular dikkatle okunmalı ve ne istenildiği tam olarak bilinmelidir. Unutulmamalıdır ki, sorunun anlaşılması problemin yarı yarıya çözülmesi anlamına gelir.

*Öğrenci açısından niteliği ne olursa olsun her sınav önemlidir. Öğrencinin sınava girerken kendisine güvenmemesi ve sınavı gözünde büyütmesi başarısını ne kadar olumsuz etkilerse, katıldığı sınavı küçümsemesi de aynı şekilde olumsuz etki yapar. Böylece sınavdan korkan ve sınavı bir ölüm-kalım olayı olarak gören öğrenci, soruların cevabını verirken hatırlamada, açıklayıcı yorum getirmede ve dikkatini toplamada güçlüklerle karşılaşacak ve sınav süresini gerektiği gibi kullanamayacaktır.

*Test talimatnamesini gerektiği gibi okumalıdır.

*Sınavı bir ölüm-kalım mücadelesi haline getirmemelidir. Sınav sonucunda başarısız olunabileceği düşüncesi, kişiyi fert olarak değersiz, hiçbir işe yaramayan, akılsız biriymiş fikrine saptırmamalıdır. "Kazanamazsam mahvolurum", "Hapı yutarım", " Çevreye rezil olurum" benzeri düşüncelerin problemi çözmeye yararı olmaz. "Hayırlısı neyse o olsun" demeli, çok çalışarak başarıyı Yaradan'dan beklemelidir. Ailenin de bu konuda baskı yapmaması gerekir. "Sen elinden geleni yap, sonuç ne olursa olsun fark etmez" mesajı verilmelidir.

*Sınavın "Bilgilerin Ölçülmesi" olduğu, "Kişiliğinizin Değerlendirmesi" olmadığı bilinmelidir.

*Sınavda başarılı olunmadığı takdirde yönelebilecek ikinci bir amaç bulunmalıdır. "Olmazsa şunu yaparım, kursa giderim veya işe girerim" gibi.

*Sınav öncesi uykusuz kalmamalıdır. Sessiz ve karanlık bir odada uyumalı, iyice dinlenmelidir. Bu yüzden sınavdan bir gün önce az uyuyarak sınav gecesi uyuma sağlanabilir. Özellikle 24 saat önceden ders çalışmayı da keserek zihnini istirahate çekmelidir.

*Sabah hafif bir kahvaltı yapmalı, kan şekeri düşeceğinden sınava aç girilmemelidir. Kahvaltıda şeker, poğaça, reçel gibi kan şekerini aniden yükselten gıdalar değil de kuru meyve, zeytin, peynir, süt gibi doğal gıdalara ağırlık verilmelidir. Bir bardak çay veya kahve içilmesinde de fayda vardır. Ancak aşırı bir sıvı yüklenmesinden de kaçınılmalıdır.

*Sınav odasına girmeden önce muhakkak tuvalete gitmeli, uzun süre kalınacağı göz önüne alınarak bir sıkışıklığa meydan verilmemelidir.

Prof. Dr. Sefa Saygılı

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN