Arama

Prof. Dr. Sefa Saygılı
Ağustos 31, 2020
Çömelmek sağlıktır

Çömelmek teknolojinin ilerlemesi ve alafranga tuvaletlerin yaygınlaşmasıyla daha az kullandığımız bir beden pozisyonudur. Araştırmalar yeteri kadar çömelen insanlarda çömelmenin sindirim sistemi yönünden yardımcı bir rol üstlendiğini göstermektedir.

Ağız yoluyla mideye ulaşan sindirime hazır gıdalar ince bağırsağa geçer ve orada emilir, atıklar ise kolonlara geçer.

Muhteviyatının sıvı kısmı da emildikten sonra kolonların son kısmı olan rektumda atıklar tamamen katı hale gelir ve dışkı olarak anüsten dışarı atılırlar.

Bu işlem için her ne kadar otonom sinir sistemi etkiliyse de çömelme ile karına yapılan baskıların da önemli bir rolü vardır. Çömelme pozisyonundayken sağ uylukların sağ tarafı çekum dediğimiz bağırsak bölümüne baskı yaparak atıkların kalın bağırsakta ilerlemesine yardım eder. Yine çömelme pozisyonunda sol uyluk sol karna basınç yaparak sigmoid kolonu da iter ve bu da akışı sağlayarak atıkların anüsten çıkmasına yardımcı olur.

Kolon yapısı, dışkılama için çömelmeyle tam bir uyum sağlar. Böylelikle çömelmenin sindirim sisteminin rahat çalışması için yardımcı bir rol oynadığı söylenebilir. Sonuçta çömelme olmadan iki uyluğun karına basıncı sağlanamaz, çömelmeden sağ uyluk sağ karına basınç yapamaz ve ince bağırsaktan kalın bağırsağa dışkılar sağlıklı şekilde ilerleyemez. Çömelme olmadan sol uyluk da sol karına basınç yapamaz ve sigmoid kolon yukarı itilerek dışkılar rektuma tam olarak ilerleyemez. Yine çömelme olmadan anüsten çıkışı sağlayan ve kapak görevi yapan kas tam açılamaz.

Bu yüzden tuvalet yani dışkılama ihtiyacı için en doğru pozisyon çömelmedir. Ancak bu şekilde bağırsakların içindeki dışkının tamamını daha çabuk ve içerde gaita bırakmaksızın atmak mümkün olabilir. Oturma pozisyonunda yapılan dışkılama ise asla kolondaki tüm dışkıyı atmayı sağlayamaz, gereken süzme ve elemeyi yeterince yapamaz. Böyle olunca bağırsakta toksik (zehirli) birikim oluşur, bu da iç yapıda zararlara yol açar.

Bağırsaklar tam boşaltılamadan kalan her atığın içindeki sıvı bağırsaklarda emildikçe, taşlaşan atıklar zehir üretmeye devam ederek bağırsakların özellikle dönemediği ve ilerleyemediği kıvrımlarında birikerek kalıplaşmaya başlar.

Zaman içinde bağırsak yüzeyindeki dokuları kapatıp görevlerine engel oldukça kısır döngü artarak devam eder ve sonuçta kabızlıktan başlayarak pek çok hastalıklara yol açar.

Tanzanya'dan Gözlem (*)

Tanzanya'daki Hadza Kabilesi dünyadaki son avcı-toplayıcı topluluklardan biri. Hadza insanlarının bir özelliği de sanayileşmiş ülkelerde yaygın görülen kalp hastalığı ve benzeri rahatsızlıklarının onlarda görülmüyor olması. Bu durum bir grup araştırmacıyı bu kabilenin hayat şeklini incelemeye yöneltmiş. Zira kalp krizi insanoğlunun ölüm sebepleri arasında hala ilk sırada ve 2012 yılında açıklanan geniş çaplı bir çalışmaya suçlu hareketsizlikti.

Kalp, şeker ve kanser hastalıklarına bağlı ölümleri araştıran Harvard Üniversitesi salgın hastalıklar uzmanı I-Min Lee, ortak suçlunun oturmak olduğunu tespit etmiş. The Lancet dergisinde yayımlanan araştırmada, uzun süreli hareketsizliğin dünyada her yıl 5 milyonu aşkın kişinin hayatını kaybetmesine sebep olduğuna dikkat çekmiş. Bu da, uyuşuk bir yaşamın tıpkı sigara ve obezite gibi sağlığa zarar verebileceği anlamına geliyor.

Peki, bu küçük köyde insanlar neden farklıydı? Sonuç ilginçti: Hadza topluluğunun belirgin farkı oturma şeklindeydi. Hadza'lar avlanma sonrasında evlerine döndüklerinde gölgede oturup bir yandan ateş yakıp yemeklerini pişiriyor ve dostlarıyla sohbet ediyorlar. Ancak sanayileşmiş ülkelerdeki insanların tersine, oturmak onları hasta etmiyor. Çünkü onlar sandalyede değil yerde şiltelerde oturuyorlar ve çömelerek veya diz çökerek dinleniyorlardı. Çömelmek ya da diz çökmek, iskemlede oturmaya kıyasla, kasları 5-10kat daha fazla çalıştırıyor; trigliserit birikimini ve buna bağlı olarak hastalıkları önlüyordu. İskemle insanlar için çekici, bir o kadar da tehlikeli bir yenilikti.

Bu yüzden Hadza'lar gibi daha çok aktif bir direnme duruşuyla çömelmeye çalışarak kalbimizi mutlu edebiliriz.

İşte Peygamberimiz (sav) çömelerek yerdi ve namazlarda, sohbetlerde bu şekil oturmayı tercih ederdi. Hikmetini bugün daha iyi anlıyoruz.

Çömelme egzersizi ile de hastalıklardan korunabiliriz. İşte faydaları:

*Büyük kas gruplarınızın çoğunu çalıştırır: Kalça, bacak ve sırt kaslarınızı aktifleştirir.

* En etkili güçlendirme egzersizlerinden biri kabul edilmektedir.

*Bel tutulmasını ve bel ağrısı çekmeyi önleyici özelliği mevcuttur.

*Dengede durmanın ve düşmelere engel olmanın garantisidir.

*Bize ciddi ölçüde kalori harcatır, kilo dengesine yardımcıdır.

*Harika bir dolaşım desteği sağlar.

*Kas ve kemik erimelerinin ilacı gibidir.

(*) HBT Sayı 227, 31 Temmuz 2020

Prof. Dr. Sefa Saygılı

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN