İran otobüsüne binen yaya kalır

Mübarek'e atfen bir söz söylenir: Amerikan gömleği giyen çıplaktır. Bu sözün farklı uyarlamaları da olmalıdır. Mesela İran gemisine binen batar veya otobüsüne binen yolda kalır, yaya kalır. Müslüman bir delikten defalarca geçmez. Ama mesele İran oldukça her defasında aynı delikten geçiyoruz. Adam usturuplu yalan söylüyor. Yanılmanın sınırı yok. Sığlık ve cehalet bizi bitirecek. Kimileri haddini bilmediği gibi tereciye tere de satıyor. Üzüldüğüm olaylardan ders çıkarılmaması. Her defasında birileri 'İran'ı değil İsrail'i tutuyorsunuz' mealinde ve kabilinden laflar ediyor. Meseleyi İslam ile irtibatlandırıyorlar. İslam İran'ın hizmetlisi mi? Azzam Temimi'nin de ağzı yanmış olmalı ki kimse söylediğini İslam'a mal etmesin diyor! Halbuki bunlar Matruşka misali iç içe geçmiş daireler. Bu sitemler karşısında 'hele şu fırtına bir dinse, toz duman dağılsa, çekilse, göz gözü görse' diyorsunuz. Değirmenin çıkardığı kuru gürültüyü tane sesi zannediyorlar. Kanallara yorumcu olarak çıkanların seviyesi de yerlerde sürünüyor. Laf olsun diye ağızlarına geleni söylüyorlar. Acem palavralarını pazarlıyorlar. Bir kısım insanlar da okumadan alim, yazmadan katip! Bunlara ne anlatılır? Araplar buna tezvir el va'y/ bilincin yanıltılması diyorlar. Bilinç kırılması, körelmesi veya yanıltılması yaşıyoruz. Savaş 12. gününde kırılma veya durma noktasına geldi. İsrail Amerika'sız İran da Amerika'ya karşı savaşamaz! Ama bir İranlı yetkili Acem palavrası türünden ABD'ye karşı iki yıl mütemadiyen savaşacaklarını söyledi. Bizde de bir zamanlar basına 'bir bilen komutan' olarak konuşanlar vardı. Kimlikleri meçhul Acem sözcülerinin de dilinin kemiği yok. Onlar İsrail ile 12 gün Irak ile 8 yıl savaşırlar. Nükleer programın uğruna İran 500 milyar doları toprağa gömmüş ve heba etmiştir. Avrupalı ülkelerin dediği gibi İran'ın nükleer programının sivil amaçlı olduğuna dair hiçbir ciddi ve inandırıcı kanıt bulunmamaktadır.

İran dava fedaisi falan değil hesaplı ve hesapçı bir düzen. İsrail daha ötesine gitme imkanı kalmayınca ve sıra dağı taşı bombalamaya gelince durakladı ve mola verdi.

İran psikolojik harp teknikleriyle birlikte insanların bilinçlerini yanıltıyor. Hizbullah-İsrail ateşkesinde de böyle olmuştu. Hizbullah bıçak sırtı bir politika izliyor yürekleri ağza getiriyordu. Ha vurdu ha vuracak şeklinde bir algı oluşuyordu. Şimdi de Trump ateşkes ilan etti. İsrail bağlı kalacağını duyurdu. İran'dan da bir itiraz gelmedi. Lakin ateşkesten hemen sonra İsrail'e yönelik yeni saldırılar oldu ve İran 'bunlar bizim eserimiz değil, biz yapmadık' diyor. Tam bir kaypaklık hali. Kaçamak davranıyor! Öyle ise bunu kim yaptı ve bu ne demek oluyor? Algı operasyonu ile kafaları ve gönülleri çeliyor, karıştırıyor ve savaşıyoruz havası veriyor. Bir süre de böyle oyalayacak. Huylu huyundan vazgeçmez!

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail ile İran arasında ateşkes sağlandığını duyurdu. Trump, ateşkesin 6 saat içinde yürürlüğe gireceğini ilan etti. Açıklama, 24/6/2024 tarihinde sabah saatlerinde İran'ın İsrail'e yönelik altı dalga füze saldırısının hemen ardından yapıldı. İsrail resmi radyosu, "İsrail-İran ateşkesi başladı" bilgisini geçerken, İran devlet televizyonu Press TV de ateşkesin yürürlüğe girdiğini duyurdu. ABD Başkanı Donald Trump da ateşkesin başladığını duyurarak, "lütfen ihlal etmeyin" dedi. İran Devlet Televizyonu'ndan yapılan açıklamada, "Son füzenin İran Silahlı Kuvvetleri tarafından fırlatıldığını doğrulayan hiçbir resmi kanıt bulunmamaktadır. Buna karşılık İsrail'in anlaşmayı ihlal etme yolunda ilerlediği müşahede ediliyor ve sonuçlarının tüm sorumluluğunu üstlenecektir" denildi. İsrail Savunma Bakanı Katz ise karşılık vereceklerini duyurdu.

Burada şunu söylemek zorundayız: Putin'in danışmanı, teorisyen Alexandr Dugin İran'da İsrail'in beşinci ve altıncı taburunun faaliyet gösterdiğini söyledi. İslam dünyası için de şunu söylemek mümkündür: İçimizde İran'ın beşinci ve altıncı taburu bulunmaktadır. Şah İsmail döneminde Anadolu'ya gönderilen İran daileri gibi onlara kulak ve gönül verenler hiçbir zaman eksik olmadı. İçimizde Acem anlayışına daima meyledenler bulunmuştur. Hiçbir zaman da ders alma niyetinde değiller. Sizin doğrularınıza değil onların yalanlarına inanıyorlar.

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.