Doğu Türkistan'ın hürriyet meşalesi: Osman Batur

Yayınlanma Tarihi: Ocak 14, 2023 10:14 Güncelleme Tarihi: Şubat 06, 2023 18:19

Türklerin korkusuz yiğidi Osman İslamoğlu, Çin işgaline karşı örnek bir direnişe imza atan isimdir. Son nefesini verirken "Ben ölebilirim ama dünya durdukça benim milletim mücadeleye devam edecek" sözleriyle bu davanın, zafere ulaşana kadar süreceğini adeta tüm dünyaya haykırmıştır. İşte Altayların Kartalı, Doğu Türkistan bağımsızlığının sembolü Osman Batur'un hayatı…

"Bir gün biz, kâfirleri yine çölün öbür tarafını atacağız. Sayıları Taklamakan Çölü'ndeki kum taneleri kadar olsa bile." Bu sözler, Doğu Türkistan direnişinin sembol isimlerinden Osman Batur'a ait.

◾ Osman İslamoğlu, 1899 yılında Altay bölgesinde dünyaya geldi. Göçebe Kazak hayatı yaşayarak büyüyen Osman, 12 yaşında, Çin'e karşı direnen Böke Batur'un yanında yer aldı.

◾ Böke Batur'un Çinliler tarafından şehit edilmesinin ardından Osman, 40 yaşına kadar çiftçilikle uğraştı. 1940'lı yıllarda Çin, yaptığı zulümlerin üstüne halkın direnememesi için silahların toplatılması emrini verdi.

◾ Osman Batur ise "Bugün silahınızı alanlar, yarın canımızı da alırlar. Ben silahımı Çinlilere vermem, istiyorlarsa ve güçleri yetiyorsa gelip alsınlar" diyerek Doğu Türkistan direnişini resmi olarak başlatmış oldu.

◾ 2 yıl sonra Türkler, Doğu Türkistan topraklarını Çinlilerden temizledi. 22 Temmuz 1943 tarihinde yapılan törenle Osman Batur "Altay Kazaklarının Hanı" ilan edildi.

◾ Yenilgilerden sonra Çin, halkın üzerine tanklar ve uçaklarla saldırdı. Yapılan bir baskın sonucuysa kadınlar ve kızlar esir alındı. Esirlerin arasında Osman Batur'un kızı Azapay da vardı.

◾ Osman Batur, kendisinden katbekat daha büyük olan orduya karşı tek başına hücuma geçti fakat esir düşmekten kurtulamadı.Urumçi sokaklarında at üzerinde elleri bağlıyken bile "Ben ölebilirim, ama dünya durdukça benim milletim mücadeleye devam edecek" diye haykırdı.

◾ 29 Nisan 1951 tarihinde, Urumçi'de Osman Batur'un önce kulakları sonra elleri kesildi. Ardından kurşuna dizilerek şehit edildi. Doğu Türkistanlı yazar Abdurrahman Hacımelek, Batur'un şehadetini şöyle anlatır:

"Çinliler, nişan almış bekliyorlardı. Osman Batur "Allahu Ekber" dedi ve ardından kurşun sesleri geldi. Sanki namaz kılıyordu. Önce dizüstü düştü sonra alnı secdeye vardı. Bir rütbe daha kazanmıştı, şehitlik."