İçişleri Bakanlığı'na ait resmi yazışmalarda, İsmet İnönü'nün başını çektiği CHP hükümeti tarafından Milli Şair Mehmet Akif'e vatan haini muamelesi yapıldığı belirlendi.
Cumhuriyet tarihinde kendisinden önce hiç kimseye nasip olmayan bir cemaatle son yolculuğuna uğurlanan, Taceddin Dergahı'nın bahçesindeki toprağı avuçlayıp; "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda" diye gözyaşları arasında yazdığı İstiklal Marşımızla defnedilen Mehmet Akif Ersoy'a yönelik zulmün belgeleri gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. İstanbul Valiliği'nin Milli Mücadelenin sembol isimlerinden biri olan Mehmet Akif Ersoy hakkında tuttuğu istihbarat raporunda, Milli Şair Akif'e vatan haini muamelesinin yapıldığı belirlendi. CHP hükümetine bağlı İçişleri Bakanlığı ile İstanbul Valiliği arasında geçen bir başka resmi yazışmada ise, istiklal şairine 'sakıncalı' damgasının vurulduğu belirtildi.
ÇİLE DOLU YAŞAMIN BELGESİ
Kur'an-ı Kerim ve Arapça alfabenin yasaklandığı, âlimlerin darağaçlarında sallandırıldığı tek parti iktidarı döneminde yaşanan kıyım bir bir deşifre oluyor. 82 yıl önce Hakk'ın rahmetine kavuşmasına rağmen şiirlerinin ezbere okunduğu, fikir ve düşünceleri ile halen gençlere ışık tutan Mehmet Akif Ersoy'a uygulan faşizan zulüm ile ilgili şok bir belgeye ulaşıldı. Yeni Akit'in haberine göre, tarihe ışık tutan belgelerde, Kur'an'ı ve Resulullah'ın sünnetini kendisine rehber edinen Ersoy'un çile dolu yaşamı gözler önüne serildi.
İstanbul Valiliği'nin Milli Mücadelenin sembol isimlerinden biri olan Mehmet Akif Ersoy hakkında tuttuğu istihbarat raporunda, şu ifadeler yer aldı: "Şair Mehmet Akif, kansere müptela olduğundan tedavi için İstanbul'a gelmiştir. Maçka'da İzmir Palas'ta oturan Abbas Hilmi Paşa ailesinden Prenses Emine'nin himaye ve yardımı ile 9.6.1936'da Teşvikiye sağlık evine yatırılmıştır. Halen orada tedavi altındadır. Mısır'a dönmeyeceğini ve bundan böyle Mısır'da kalmayacağını ziyaretçilerine söyleyen bu şahsın durumu tarassut altına aldırılmıştır. İstanbul'a gelişinde başka bir maksat olup olmadığı da tahkik edilmektedir. Sonu arzedilecektir."
MEHMET AKİF'İN SÜRGÜN YILLARI 'DERHAL MÜSADERE EDİLSİN'
İsmet İnönü'nün başını çektiği CHP hükümeti, Türkiye'nin İstiklal mücadelesinin sembol isimlerinden Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'a "Rejim mualifi" damgası vurarak her türlü baskı ve diktatörlüğü uygulanmaktan kaçınmadı. CHP'nin tek parti iktidarı döneminde İçişleri Bakanlığı ile İstanbul Valiliği arasında geçen bir başka resmi yazışmada ise, istiklal şairinin 'sakıncalı' olduğu bildiriliyor. "Çok acele" notuyla geçen yazıda şöyle deniyor: "İstanbul'da bulunan şair Mehmet Akif alınacak tertibat ile şehre çıkarılır çıkarılmaz derhal müsadere edilmesini ve sonunun bildirilmesini dilerim." Yürekleri sızlatan belgeler, CHP hükümetinin ömrünün on bir yılını istiklaline şiir yazdığı ülkenin dışında geçirmek zorunda kalan Ersoy'a nasıl parya muamelesinde bulunduğunu ortaya koydu.
NASIL FİŞLENDİĞİNİ KİTABINDA YAZMIŞTI
Gazeteci - yazar Muharrem Coşkun tarafından hazırlanan ve Mehmed Akif Ersoy'la ilgili, emniyet, istihbarat ve İçişleri Bakanlığı'na ait resmi yazışmalardan oluşan belgeler ilk defa bir kitapla gün yüzüne çıkarılmıştı. "Kod Adı: İrtica 906' isimli kitapta Mehmet Akif'e yönelik baskı, belgeleriyle ifade edilmişti.
MİLLÎ ŞAİRİMİZ MEHMET ÂKİF ERSOY'UN GERÇEKLEŞMEYEN PROJELERİ