Arama

Gönülden kopup gelen nağmeler: Ney

“Dinle neyden neler anlatır, ayrılıklardan yakınır…” diye başlar Mevlana Celaleddin Rumi sözlerine ve insan-ı kâmile benzetir neyi. Boş bir kamış deyip geçmemek gerek… Olanca sadeliğine rağmen o ney ki yedi perdesi ve buğulu sesi ile alıp götürür insanı çok uzak diyarlara… Bu yazımızda neyin genel özellikleri, kısa tarihçesi ve bakımı açısından bazı faydalı bilgileri sizler için derledik.

Gönülden kopup gelen nağmeler: Ney…
Yayınlanma Tarihi: 14.11.2020 17:56:00 Güncelleme Tarihi: 14.11.2020 18:03

KISACA NEY TARİHİ

Kamış, kargı anlamına gelen ve Farsça na, nay kelimesinden üretilen ney oldukça kadim bir tarihe sahiptir. İlk ne zaman üretildiği ve hangi çağlardan beri kullanıldığı tespit edilemese de yapılan tarihi kazılarda neye çok benzeyen beş delikli bir çalgı aletine rastlanmıştır. Bu enstrümanın Sümerliler döneminden kaldığı ve MÖ 3000-2800'lü yıllara ait olduğu düşünülmektedir.

Tasavvuf musikisinin en vazgeçilmez musiki enstrümanlarından biri olan ney hem tekkelerde hem de tekke dışında oldukça geniş bir yelpazede kullanılır.

Ney çalan veya üfleyen kimselere neyzen veya nayi denilir.

NEYİN FİZİKİ ÖZELLİKLERİ NEDİR?

Türk musikisinin yegâne üflemeli enstrümanı olan "ney" dağ kamışından üretilir. Sarıya yakın açık bir renge sahiptir ve sulak olmayan yerlerden elde edilen kamıştan üretildiği için oldukça serttir.

Sazlıktan ney olmaya elverişli kamışlar toplandıktan sonra içleri boşaltılır ve altı tanesi önde bir tanesi arkada olmak üzere toplamda yedi delik açılır. Delik açım işlemi neyden doğru ve yerinde ses elde etmek açısından oldukça önemlidir. Bu sebeple bu işin uzmanları tarafından yapılması gerekir.

Kamış üzerinde açılan delikler sayesinde neyin içerisine üflenen nefese ahenk verilir. Her bir deliğe karşılık denk gelen nota ile akortsuz olmasına rağmen kendisinden en çok makamın elde edilebildiği en ender müzik enstrümanlarından bir tanesidir.


NEY KAÇ BÖLÜMDEN OLUŞUR?

Ney üç bölümden oluşmaktadır.

Bunlardan ilki ana gözdeyi oluşturan kamış, ikincisi başpare ve üçüncüsü de parazvanedir.

Ney yukarıda da bahsettiğimiz gibi aslen kamıştan yapılır. Ancak günümüzde plastik ve cam gibi farklı malzemelerden de ney üretilmektedir.

Manda boynuzu veya farklı hayvanların boynuzlarından yapılan ve son 100-150 yıl içinde geliştiği tahmin edilen başpare neyden çıkan sesin kalitesini artırmak amacıyla kullanılır. Günümüzde sert ahşap, plastik veya fiberden yapılan paşparenin görevi nefesi toplayarak neyin içine daha sağlıklı bir şekilde aktarmaktır. İnce neyler paşparesiz olarak da üflenilebilir. Ancak kamışın hacmi arttıkça nefesin doğrudan ses kutusuna aktarılması zorlaştığından, paşpare kullanımı zaruri hale gelir.

Başparenin hemen altında ve neyin son kısmında pirinç bakır ve çelik gibi malzemelerden üretilen ve yüzüğe benzeyen kısma parazvane adı verilir. Parazvanenin en önemli işlevi neyin çatlamasını engellemektir. Neyin içerisine sürekli olarak sıcak nefes üflendiğinden dolayı ney ısınır ve genleşir. İşte farklı madenlerden üretilen parzavaneler kamışın baş ve alt kısmında malzemenin çatlamaması için koruma görevi yaparlar aynı zamanda neyin süsü olarak güzel bir görünüş katar.

NEYİ KORUMAK İÇİN NE YAPMALIYIZ?

Ney, her ne kadar ana maddesi itibariyle sert olsa da içi boşaltıldığından dolayı dışardan gelmesi mümkün olan darbelere açıktır. Bu yüzden muhafazası için en korunaklı kılıflar tercih edilmesi tavsiye olunur. Tekli neyler silindirik kalın bir mukavvanın içine yerleştirilmiş strafor yardımıyla; çoklu neyler de içinde her bir ney için sabitleme alanı olan uzun kadife el çantalarında taşınabilir.

Aynı zamanda belli dönmelerde yağlanması da neyin ömrünün uzun olmasını sağlar. Aşırı üflemeye bağlı olarak ney kamışının lifleri arasında belli bir müddetten sonra genleşmeler ve ayrışmalar olur. Ney yağa doydurulursa bu boşluklar en az seviyeye iner. Bu sayede hem ney çatlamaz hem de ses kalitesi olumsuz olarak etkilenmez.

Çok sayıda neyi olan kimseler yağlama için yağ teknelerini tercih edebilirler. Az sayıda ney kullanan kimseler ise püskürtmeli bir kabın içerisine ney yağını koyarak paşpareden neyin içine doğru yağ püskürtebilirler. Dışına da el yardımıyla masaj yapılarak neyin tamamının yağı emdiğinden ve yağa doyduğundan emin olunur.

Piyasa da ney için özel olarak üretilmiş ney yağları bulmak mümkündür. Bu yağların yanı sıra badem ve gül veya lavanta yağları da karıştırılarak yağlama işlemi gerçekleştirilebilir. Aromalı yağların kullanılması üfleyen kişiye icrası esnasında ayrı bir haz verir. Ney yağlandıktan sonra bir gün, fazla yağı akıtması için dikey pozisyonda bekletilir.

Aynı zamanda eskimiş ney içerisine çokça üflenmiş ve nefesle yanmış olduğu için daha makbuldür. Ney üflendikçe kızarır, rengi daha da koyulaşır. Bu yüzden ney bakımına önem vermek ve onu uzun süreli muhafaza etmek oldukça önemlidir.

NEYDEN SES ÇIKARMAK NEDEN BU KADAR ZOR?

Neyden ses çıkarmak ilk başlarda oldukça zordur. Bunun sebebi neyde diğer üflemeli çalgılarda bulunan düdük vb. bir ses oluşturma sisteminin olmamasıdır. Başpareden üflenen nefes meyilli tutulan ney iç duvarına çarpar ve ilk boğumun en dar kısmında ki ses kutusu kısmına aktarılır. Nefes bu kısımdan geçerken sese, delik yani perdelerin açılıp kapatılmasına bağlı olarak ahenge yani notaya dönüşür. Bu sebeple diyaframdan gelen bütün nefesin doğrudan ve sağlıklı bir şekilde neyin içerisine iletilmesi ses kalitesi açısından büyük rol oynar.

Başlangıç seviyesindeki neyzenlerin nefes-ses dengesi mantığını anlamaya ihtiyaçları olur. Bu sebeple neyden ses çıkarmakta zorlanırlar. Ancak bir müddet alıştırmanın ve sabrın ardından neyden kaliteli ve devamlı bir ses çıkarmak mümkündür.

Ney, her ne kadar sade bir duruşa sahip olsa da musiki açıdan oldukça renkli ve derindir. Bu yüzden neyde uzmanlaşmak büyük emek ve uzun zaman gerektirir. Neyden ses elde etmede yegâne malzeme olan insan nefesinin olgunlaşması parmaklarının pratiklik kazanması gerekir. Ancak unutmamak gerekir ki ney pişerken insan da pişer. O yüzden her ne kadar meşakkatli olsa da ney öğrenimi insana birçok açıdan birbirinden güzel değerler katar.

FİKRİYAT

SÜMEYYE ALI JABER

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN