Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Roma'yı fethetti

İtalya'nın başkenti Roma'da hafta sonunda CSO rüzgarı esti. Yunus Emre Enstitüsü Roma Türk Kültür Merkezi'nin organizasyonuyla CSO, iki gün üst üste Romalı sanatseverlere müzik ziyafeti çekti

Tarihi Argentino Tiyatrosu'nda "Türk-İtalyan Dostluk Konseri Büyük Lirik Müzik Galası" adıyla bugün düzenlenen konserde, İtalyan Şef Lorenzo Castriota Skanderbeg yönetimindeki CSO, İtalyan besteciler; Vincenzo Bellini, Giuseppe Verdi, Giacomo Puccini, Umberto Giordano, Pietro Mascagni ile Türk beşlerinden Ulvi Cemal Erkin'in bestelerini seslendirdi. Konserde CSO'ya solistler; Türk sopranolar Simge Büyükedes, Feryal Türkoğlu, İtalyan tenor Renzo Zulian ve İtalyan bariton Sergio Bologna solo ve düet performanslarıyla eşlik etti.

Konseri, Türkiye'nin Roma Büyükelçisi Murat Salim Esenli, Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi Prof. Mehmet Paçacı, Azerbaycan'ın Roma Büyükelçisi Mammad Ahmadzada ile çok sayıda davetli izledi.

Konser, orkestranın Ulvi Cemal Erkin'in "Köçekçe" bestesiyle son bulurken, orkestra ve solistlerin performansları ayakta alkışlandı.

Türkiye'nin Roma Büyükelçisi Murat Salim Esenli ve Yunus Emre Enstitüsü Roma Türk Kültür Merkezi Müdürü Sevim Aktaş, solistlere çiçek verdi.

"ÇOK HEYECAN VERİCİ BU KONSER"

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Müdürü Altan Kalmukoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Çok heyecan verici bir konser bu. Özellikle Roma'da çok önemli şan eserlerini, (Gioachino) Rossini'nin ilk eserlerinin seslendirildiği dünyanın en eski ikinci salonunda seslendirmek bizim için çok onur verici. Dünkü konserimizde, Japon Mukaiyama'nın bizim için, Türk-Japon dostluğu için bestelediği iki eseri seslendirdik. Bunlar bizim için çok heyecan vericiydi. Tamamıyla bizim ulusumuz için başka biri tarafından bestelenmiş ve icra edilmiş eserler." ifadelerini kullandı.

İtalya denilince akla ilk gelenlerden birinin opera olduğunu ifade eden Kalmukoğlu, "Opera sanatının en seçkin örneklerini bu görmüş olduğunuz, bu çok güzel mekanda seslendiriyoruz. Bizim operamızın kuruluşu 1826. Neredeyse 200 yıla yakın yaştayız. Biz şu an dünyada en eski kurumsal sanat kurumlarından bir tanesiyiz. Burası da dünyanın en eski opera salonlarından. Bu da bizim için çok önemli." dedi.

Kalmukoğlu, CSO'nun hem yurt içinde hem yurt dışında turnelere gittiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2019 yılında çok büyük, 21 günü kapsayan Amerika turnemiz var. Dünyanın en büyük menajerlik firmasından teklif aldık. Ülkemiz için sanatta gelinen çok önemli bir nokta. Artık, bizim sanatçılarımız, orkestralarımız, dünya çapındaki sanat mekanlarında aranır oldu. Bunlar bizim için hep onur verici. Bunu da böylelikle hep ileri götürme amacındayız."

"TÜRKİYE, ATATÜRK DÖNEMİNDE KÜLTÜR ALANINDA ÖNEMLİ YOL ALDI"

İtalyan Orkestra Şefi Lorenzo Castriota Skanderbeg de Türk orkestrasını yönetmenin nasıl bir duygu olduğu sorusuna, "Bu, uluslararası ilişkilerde kültürle doğrudan bir temas anlamına gelir. Türkiye, Atatürk döneminde kültür alanında dünyada önemli bir yol almaya karar verdi. Bugün bu orkestranın dünyanın diğer büyük orkestralarından geri kalan hiçbir yanı yok." dedi.

Daha önce Türkiye'de bulunduğunu, çeşitli opera ve konserlerde şeflik yaptığını belirten Skanderbeg, "Türkiye'de seviye çok iyi ve çok iyi müzik yapılıyor." diye konuştu.

"ONLARIN BURADA BULUNUŞU BİZE GURUR VERİYOR"

Türkiye'nin Roma Büyükelçisi Murat Salim Esenli de Roma'da bu hafta sonu CSO rüzgarı estiğini belirterek, "(CSO) Dün akşam çok başarılı bir konser verdi. Bu tema olarak tabii daha farklıydı. Türk-Japon ilişkileri ağırlıklıydı. Ertuğrul Fırkateyni'nin o tarihsel boyutuyla çok güzel bir sunum oldu. Bu akşam ise ikili ilişkilerimize güç verecek şekilde bir programımız var." ifadelerini kullandı.

Orkestranın bu akşam hem İtalyan hem Türk ezgilerinden oluşan bir seçkiyle sahnede yer aldığını dile getiren Büyükelçi Esenli, "CSO dünyanın en eski senfoni orkestralarından bir tanesi. Toplamda 90 kişilik bir ekibi var. Müzisyenlerimizin sayısı oldukça büyük. Bu da ülkemizin aslında ne çapta kültürel faaliyet yapabileceğinin bence en somut göstergesi. Onların burada bulunuşu bize gurur veriyor. Özellikle tabii ben çok büyük mutluluğu duyuyorum." diye konuştu.