Arama

Katliamı durdumak için atılan adım: Kıbrıs Barış Harekatı

Bugün Kıbrıs zaferinin 43. yıldönümü. Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak için Türkleri sistematik bir şekilde öldüren Rumlara karşı Türkiye’nin başarılı müdahalesini yazanlar gururla anılıyor. O harekat, Dönemin Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın emri ile başlamıştı.

Katliamı durdumak için atılan adım: Kıbrıs Barış Harekatı
Yayınlanma Tarihi: 20.7.2017 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 20.07.2017 12:37

Bugün Kıbrıs zaferinin 43. yıldönümü. Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak için Türkleri sistematik bir şekilde öldüren Rumlara karşı Türkiye'nin başarılı müdahalesini yazanlar gururla anılıyor.

Dönemin Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın emri ile başlayan 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı, bugün de coşku ve heyecanı ile kutlanıyor...

Başbakan Bülent Ecevit, görüşmelerde bulunmak için İngiltere'de olduğu bir anda, Yunan destekli ENOSİS'ci Rumların saldırıları dayanılmaz boyutlara gelmişti. O sırada "Ayşe tatile çıksın" parolasıyla Türk ordusu tarihi bir harekat emri aldı.

20 Temmuz 1974 tarihinde ordumuz aşılmaz denilen Beşparmak Dağları'nı kısa sürede aşarak başarılı bir harekâtla Müslümanları zulümden kurtarıp, adada huzur ve barışı tesis etti.

Başbakan Yardımcısı Erbakan'nın emriyle Org. Semih Sancar'ın komutasındaki Türk Silahlı Kuvvetleri, bundan tam 43 yıl önce 20 Temmuz 1974'teki Barış Harekâtı'yla adadaki Rum mezalimine son verdi. Asrın son zaferi ve fethi olan Kıbrıs Barış Harekâtı'nda şehit ve gazi olanlar ile o zaferde emeği geçenler, 43. yılında da şükran ve minnetle yâd ediliyor.

Kıbrıs'ta Rumlar tarafından gerçekleştirilen darbeyi kabul etmeyen Türkiye, tüm diplomatik girişimlerinin sonuçsuz kalması üzerine 20 Temmuz 1974 tarihinde garantörlük hakkını kullanarak Kıbrıs Barış Harekâtı'nı başlattı.

Aynı gün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi acil olarak toplandı. Taraflara ateşkes çağrısında bulundu. Rumlar, Türkiye'nin 1963 ve 1967'deki gibi adaya müdahale edemeyeceğini düşünüyordu. Türkiye iki günde Girne ve Lefkoşa'ya girdi. 22 Temmuz'da ateşkes ilan edildi. Pakistan, Afganistan ve İran, Türkiye'ye yardım sözü verdi. Libya Devlet Başkanı Kaddafi, ihtiyaç duyulan tüm askeri mühimmatların karşılanacağını açıkladı. Ayrıca Suudi Arabistan'da 1,5 milyar dolarlık petrol ile 1 milyar dolar nakit para hibe etti. İkinci taarruz ile üç gün içinde (13-16 Ağustos 1974) adanın yarısı ele geçirildi. Ancak diplomasiye takılan harekât, yarıda kesilmek zorunda bırakıldı.

TARİHİ HAREKÂT EMRİ

Lozan Anlaşmasıyla adanın tamamen elden çıkmasından 1974 yılına gelinceye kadar Kıbrıs'ta yıllarca Müslüman kanı döküldü. Tarih 20 Temmuz 1974'ü gösterdiğinde hükümet ortağı olan Milli Görüş adada Müslümanlara yapılan zulme daha fazla sessiz kalmıyor. Harekât, dönemin Başbakan'ı Bülent Ecevit'in uçağı İngiltere'ye gitmek için Etimesgut Askeri Havaalanı'ndan yeni kalkmışken Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar'a gemilerin yola çıkması için o tarihi emri veriyordu. Erbakan'ın verdiği bu tarihi emir ve kararlı tavrı sonrası adada Müslüman kanı akması durduruluyordu.

MSP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Barış Harekatı'nı yapan Türk Ordusu'nun Genelkurmay Başkanı Semih Sancar'a MSP Milletvekillerinin bir aylık maaşlarının çekini takdir ve tebrik hisleriyle takdim ederken... Tarih 13 Eylül 1974.

BM, AMERİKA, İNGİLTERE 'DURUN' DEDİ

BM'nin, ABD'nin ve İngiltere'nin dur ihtarlarına kulak asmadan harekâta başladıklarını ifade eden Erbakan, "Kıbrıs'ta birinci harekât oldu. Birinci harekât bölgesinde durmamız mümkün değildi daha, çünkü başta bugünkü hudutları yeşil hat olarak en asgari buraya gitmemiz lazımdır diye tespit ettik. Azami olarak da şunu gösterdik, bilhassa ben ısrar ettim. Madem önümüzde fırsat var, mutlaka Larnaka'yı almalıyız. Sonradan pazarlık olursa icap ederse oradan bazı toprakları verebiliriz. Birinci harekette BM 'hareketi durdurun' dedi. Amerika ve İngiltere 'dur' dedi, hiçbirini dinlemedik. O söylediğimiz hatta kadar geldik ve ileri gitmeyi söyledik, illa Larnaka'yı alalım. Larnaka'da Peygamberimiz'in muhterem halası var, orası Müslümanlar için mübarek bir yerdir, burası da kurtarılsın. Semih Sancar da temenni ediyordu, buraya doğru giderken bizim hükümet ortağımız bize haber vermeden 'burada durun' dedi.

Biz Larnaka alınsın istiyorduk ama hedefimiz olan yeşil hatta gelindi diye sesimizi çıkarmadık. Ateşkes emrine iştirak ederiz ama harekatı sonra yeniden başlatamayız. Bu yüzden Bakanlar Kurulu bekledi, gece yarısı 3'te Semih Sancar'a ben gittim. 'Paşam şimdi halimizi düşünün. Burada harekatın durdurulmasına katılabilir ama siz burada duramayız diyorsunuz. Harekatın yeniden başlamasına gücümüz yetmez. Ben sizden söz istiyorum, burada durduğumuz müddetçe ikinci harekatın yapılmasına söz istiyorum' dedim. Bir haftadır orada kaldığı, gece gündüz çalıştığı için sakalları uzamıştı, 'Ben sana asker sözü veriyorum. Başka türlü burada duramayız' dedi. Hayran kaldım vatanseverliğine, gecesini gündüzüne katmış soydaşlarımız için. Yeşil hat dediğimiz bugünkü huduttur. Bu huduttan bir zerresi verilemez!" diyordu.

498 ASKER ŞEHİT OLDU

İlk fethini Hz. Osman döneminde yaşayan Kıbrıs'ta 1200 ila 1400 arasında sahabenin meftun olduğu biliniyor. Ada, daha sonra işgale uğramış ve 1571 yılında, 2. Selim döneminde ikinci kez tekrar fethedildiğinde ise 80 bin şehit verilmişti. 1800'lerin sonlarında İngiliz işgaline uğrayan Kıbrıs Adası, 3. fethini ise Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın tarihi emriyle 1974 yılında yaşadı. '74 Kıbrıs Harekâtı'nda 498 askerimiz ile 70 mücahit şehit olurken 270 sivil vatandaş da hayatını kaybetmişti.



ERBAKAN'IN DİLİNDEN KIBRIS HAREKÂTI

Kıbrıs Fatihi Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Uğur Dündar'ın Arena programında Kıbrıs Barış Harekâtı ile alakalı şu ifadeleri kullanmıştı: "Kıbrıs bilindiği gibi asırlar boyu bizim bir adamızdır. Bu adamıza zaman içerisinde çeşitli göçler yaptırıldı, planlı olarak tıpkı Girit gibi. Bizim olan adanın bizden alınması için her türlü entrika çevrildi. Birçok katliamlar yapıldı, bizim insanımızı yok etmek için ve biz 1974'te hükümet olup geldik. Geldiğimizde bizden önce Halk Partisi bir şey yapamamış, Sayın Demirel'in bir dönem olmuş bir şey yapamamış katliama karşı. Biz geldiğimizde işin şekli değişti. Biz dedik ki 'Hayır biz Milli Görüşçüyüz. Bu katliama göz yumamayız. Bunlar bizim kendi soydaşımız, kardeşimiz buna engel olmalıyız.' Kuvvetlerimizin çıkması için her türlü hazırlığı yaptık ve 'gideceksiniz, buradaki kardeşlerimizi kurtaracaksınız' dedik. Askeri kuvvetlerimiz Sayın Semih Sancar, Allah gani gani rahmet etsin. Çok muhterem bir Genelkurmay Başkanımız da Kıbrıs harbine baştan sona kadar en büyük kahramanlıkları yapmıştır. Sizi mareşal yapalım dedik, kabul etmedi, bir maaş ikramiye verelim dedik, kabul etmedi. En büyük fedakârlıkları yapmıştır ve başarıyla yönetmiştir."

BARIŞ HAREKÂTI'NIN MİMARI

İngiliz arşivlerinde yer alan bilgilere göre, Kıbrıs Barış Harekâtı'nı dönemin başbakanı Bülent Ecevit'in değil, Başbakan Yardımcısı Erbakan'ın yaptırdığı net bir şekilde ifade ediliyor. İngiliz arşivlerinde yer alan dönemin belgelerini tarayan Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, yaptığı araştırma sonucunda gerçekleri belgeleriyle gün yüzüne çıkardı. Bilgin, doktora çalışması için İngiliz Ulusal Arşivleri'nde yaptığı araştırmasında "Büyük Güçler, Türkiye ve Kıbrıs Meselesi (1967-1975)" başlıklı TÜBİTAK projesi ile Erbakan Hoca'nın Kıbrıs Barış Harekâtı'nı planlayan ve başlatan kişi olduğunu tespit etti.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN