Arama

"Batı pis işlerini PKK'ya yaptırıyor"

Batı'nın Türkiye’ye DEAŞ'ı tek düşman olarak görmeyi dayattığını, Türkiye'ninse daha geniş terör gruplarının hedefinde olduğunu söyleyen Fransız tarihçi ve radikal akımlar uzmanı Caillet, "Türkiye’nin PKK ile mücadelesinin çok sayıda çevreyi rahatsız etmesinin nedeni 'pis işlerini' bu örgüte yaptırmayı sevmelerinden kaynaklanıyor" dedi.

Batı pis işlerini PKK’ya yaptırıyor
Yayınlanma Tarihi: 27.8.2017 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 27.08.2017 16:11

Fransız tarihçi ve radikal akımlar uzmanı Romain Caillet, Batılıların Türkiye'den sadece DEAŞ ile mücadele etmesini istediklerini, terör listelerine aldıkları PKK ile mücadelesinden ise "pis işlerini" bu örgüte yaptırmayı sevdikleri için rahatsızlık duyduklarını belirtti.

Caillet, Fransa'da yabancı savaşçılar, radikalleşme, Türkiye'nin DEAŞ ile mücadeledeki yeri ve Batılı ülkelerin PKK terör örgütüne karşı takındıkları tavır hakkında görüşlerini paylaştı.

Son yıllarda tüm dünyada artan terör saldırılarına değinen Caillet, Türkiye dahil birçok ülke için terörle mücadelenin hayati mesele haline geldiğine dikkati çekti.

Caillet, bu mücadelenin Batı'nın tutumu nedeniyle etkisiz kaldığı eleştirisini getirerek "Batı, Türkiye'ye DEAŞ'ı tek düşman olarak görmeyi dayatıyor ancak Türkiye daha geniş terör gruplarının hedefinde." ifadelerini kullandı.

Terörün artık uluslararası arenada karmaşık ve etkileşimli bir şekilde kolayca yayıldığına işaret eden Caillet, "Batı'da gençlerin radikalleşme nedenleri, Arap dünyasındaki siyasi krizlerden bağımsız düşünülüyor. Oysaki en önemli etkenlerden biri bu krizler, özellikle de Irak ve Suriye'de Sünni grupların dışlanması." diye konuştu.

Böyle bir ortamda aşırıcı Şii grupları ve PKK'nın Suriye kolu PYD'yi destekleyen ABD Başkanı Donald Trump'ın tavrının kabul edilemez olduğunu belirten Caillet, bu desteği büyük bir hata olarak değerlendirerek "Ne olursa olsun Sünniler, ne Şiilerin ne de PKK'nın egemenliği altında yaşamayı kabul edecekler." yorumunda bulundu.

"DEAŞ DA, PKK DA TÜRKİYE'NİN MÜCADELE ETTİĞİ İKİ TERÖR ÖRGÜTÜDÜR"

Caillet, Batılı ülkelerde Türkiye'nin silah ve petrol alımı gibi dolaylı yollardan DEAŞ'ı desteklediği türünde bir algının dillendirildiğini hatırlatarak "Tabii ki bunlar asılsız suçlamalar. Türk yetkililer bu suçlamaları haklı olarak reddetti. DEAŞ'ı terör örgütü olarak tanımlayan ilk ülkeler arasında Türkiye'nin yer alması da bu iddiaların asılsız olduğunu ispatlıyor." dedi.

Caillet şöyle devam etti:

"Suçlamaların kaynağı PKK taraftarları. Onlar 'Türkiye'nin tek derdi PKK olduğu için DEAŞ'ı rahat bıraktığı' söylemini yayarak algı operasyonu yapıyorlar. DEAŞ Türkiye'de saldırılar düzenleyerek yüzlerce kişinin ölümüne sebep olsa da Batılı müttefikleri, Türkiye'ye DEAŞ'ı tek düşman olarak dayatmamalı. PKK ile savaşın çok daha eskiye dayandığı ve çok daha büyük katliamlara sebep olduğu bir yerde bu asla kabul edilemez bir durum. DEAŞ da, PKK da Türkiye'nin haklı olarak mücadele ettiği iki terör örgütüdür."

Yıllardır terörün oluşturduğu mağduriyeti yaşayan halkın Batılıların terör örgütü ayrımı yapan tavrına tepkili olduğunu kaydeden Caillet, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve halkın çoğunluğu için terörle mücadele sadece DEAŞ ile sınırlandırılamaz. Ankara ile arası iyi olan Kuzey Irak'ın aksine bugün Suriye'nin kuzeyi, basit Kürt milislerin değil, PKK'nın kolu olan PYD'nin elindedir. Halbuki PKK, birçok uluslararası kuruluş ve Batılı demokratik ülkelerin terör listesindedir. Türkiye'nin bunu kabul etmesi asla düşünülemez." ifadesini kullandı.

"Türkiye'nin, PKK ile mücadelesinin çok sayıda çevreyi rahatsız etmesinin nedeni 'pis işlerini' bu örgüte yaptırmayı sevmelerinden kaynaklanıyor" diyen Caillet, Batı medyasının da bilerek terör örgütü yönünü unutup PKK/PYD'yi sadece DEAŞ'a karşı savaşan özgürlükçü bir grup olarak tanıtmasının şaşırılacak bir durum olmadığını söyledi.

Caillet'e göre, 2015'te Uluslararası Af Örgütü tarafından hazırlanan bir raporda bu terör grubunun etnik temizlik yaptığının belgelenmesine rağmen, bugün destek görmesi soru işaretlerini çoğaltıyor.

Türkiye'nin sürekli olarak DEAŞ tarafından tehdit edildiğini gözlemlediğini belirten Caillet, bunun sebeplerini de şöyle açıkladı:

"Türkiye'de şeriat uygulanmıyor. Üstelik laik bir ülke. Bu bile kafir ilan etmeye yetiyor. Tabii bir de Türkiye'nin doğrudan savaşa müdahil olması çok önemli. Tüm bu nedenlerden dolayı, Türkiye, DEAŞ'ın sözcüsü Ebulhasan El Muhacir'in Aralık 2016'da açıkladığı gibi, öncelikli hedef haline geldi. Bunun sonuçlarını da açıklamadan hemen sonra İstanbul'daki Reina saldırısında gördük."

Tüm bu şartlar altında Türkiye'nin çok yönlü şekilde terörle mücadele etmesini "gayet stratejik" olarak değerlendiren Caillet, "Hiçbir tehdidin göz ardı edilmemesi" gerektiğini sözlerine ekledi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN