Yalnız yaşamın yükselişi: Türkiye’de tek kişilik hanehalklarının profili
Yaşadığımız dönemin en çarpıcı istatistik verileri açıklandı. Türkiye'de son 10 yılda hanehalklarının sayısı iki kat artmış durumda... Tek kişilik hanehalklarının oranı, 2014 yılında yüzde 13,9 iken, 2023'te yüzde 19,7'ye yükseldi. Peki, yalnızlığın; bireysel yaşamın, ekonomik, toplumsal gibi normların üzerinde ne gibi etkisi var? Enstitü Sosyal tarafından hazırlanan, TÜİK verilerinden elde edilen analizler ile Türkiye'deki tek kişilik hanehalklarının demografik yapısını, coğrafi dağılımını, gelir durumlarını ve sosyal ilişkilerini kapsamlı bir çerçevede değerlendiren raporun detaylarını aktardık.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Türkiye genelinde her 5 haneden 1'i artık tek kişi
◼ Enstitü Sosyal'in hazırladığı "Yalnız Yaşamın Yükselişi: Türkiye'de tek kişilik Hanehalklarının Profili" raporu, dikkate değer bulgularıyla öne çıkıyor.
◼ Özelikle tek kişilik hanehalklarının oranı, 2014 yılında %13,9 iken, 2023'te %19,7'ye yükseldi. Yani Türkiye genelinde her 5 haneden biri artık tek kişiden oluşuyor.
Veda Hutbesi'nden günümüze mesajlar
◼ Peki, 2015-2023 yılları arasında Türkiye'de hanehalkı yapısında görülen demografik dönüşüm nasıl oldu?
➡ Yapılan analizler, gelir eşitsizliklerinden bölgesel adaletsizliklere, sosyal refah düzeylerinden demografik eğilimlere kadar ülkelerin refahı için önemli veriler sunar.
➡ Hanehalkı tipleri, demografik eğilimleri, ekonomik koşulları ve kültürel normları yansıtarak farklı toplumsal grupların ihtiyaçlarının belirlenmesine olanak tanır. Örneğin, tek kişilik hanehalklarının artışı, bireyselleşme eğilimlerini ve kentleşmenin etkilerini ortaya çıkarırken; bu durum konut politikaları, sosyal hizmetler ve sağlık sistemleri gibi alanlarda yeni stratejik yaklaşımları zorunlu kılar.
➡ Raporun yazarları, Enstitü Sosyal Toplum Araştırmaları Koordinatörü Dr. Selçuk Aydın ve Enstitü Sosyal Toplum Araştırmacısı Nursen Tekgöz ile TÜİK Demografi İstatistikleri Daire Başkanı Metin Aytaç'ın konuşmalarını gerçekleştirdiği panelde tek kişilik haneleri incelemenin aile ve demografi çalışmaları için önemli bir mihenk taşı olduğunu dile getirdi:
"Biz enstitü sosyal olarak kamu politikalarını geliştirmek üzere çeşitli öneriler sunan bir kuruluşuz. Fakat bunu yaparken özellikle veri odaklı saha çalışmaları yaparak bunu yapma çalışıyoruz. Ve bu kapsamda tek kişilik hanehalkları ilişkin maalesef araştırma gündeminin olmaması Türkiye'de böylesine çok önemli olgunun gözden kaçırılmasına yol açıyor biz bunu fark ettik. Çünkü biz raporu sık sık değinmeye çalıştık Türkiye'de gittikçe daha fazla insan tek başına yaşıyor. Coğrafi bölgelerin dağılımlarını verdik. Hangi konutlarda yaşadıklarını, evde bakım hizmetinin ne durumda olduğu gibi demografik dinamiklerin neler olduğuna dair genç kapsamlı profil raporu sunmaya çalıştık. Amacımız araştırmaları derinlemesine çalışmalar yaparak meseleyi çok boyutlu ele alabilecek bir şekilde çalışmalar yapmaya teşvik etmek."
➡ 2015-2023 yılları arasında Türkiye'de hanehalkı yapısında görülen demografik dönüşüm, özellikle tek kişilik hanehalklarındaki dikkat çekici artışla belirginleşmektedir. TKH'lerin oranının %19,7'ye ulaşması, yalnız yaşama eğiliminin Türkiye'de hızla yayıldığını ortaya çıkarmaktadır.
➡ TKH'ler nezdinde hanehalkı tiplerindeki bu değişim, sosyoekonomik dinamikler ve bireysel tercihlerle şekillenen demografik eğilimlerin ve özellikle aile yapısındaki değişimlerin önemli bir göstergesi olarak değerlendirilmelidir. Bu bağlamda, bireyselleşme eğilimlerine duyarlı, demografik çeşitliliği gözeten sosyal destek programlarının oluşturulması, Türkiye'deki sosyal politikaların verimliliğini artırabilme potansiyeli taşır.
➡ Enstitü Sosyal Toplum Araştırmacısı Nursen Tekgöz; ülkemizde 2014-2023 yılları arasında tek kişilik hanehalklar verilerinde iki kata varan bir artış gözlemlediklerini ifade etti.
➡ Aynı zamanda Tekgöz; tek kişilik hanelere dair verileri incelerken geç evlilik, geç ebeveynlik, doğurganlığın düşüşü, yüksek boşanma, aile yapısındaki ve algısındaki değişimler, bireysel özerklik arayışı gibi etkenleri de göz önünde bulundurduklarını, bu etkenlerin bir sonucu olarak yorumlanabilecek yalnız yaşama olgusunun, sosyoekonomik ve kültürel açıdan yeni ihtiyaçları da beraberinde getireceğini dile getirdi.
https://www.instagram.com/p/DFzlts9uuQN/