Arama
Sağlıklı gıda hazırlayabilmek için altın değerinde 20 kural
Beslenme, bir canlının hayatını devam ettirebilmesi için en önemli unsurlardan bir tanesidir. İlkel zamanlarda avcılık ve toplayıcılıkla başlayan beslenme hayatımız sanayileşme ile pratik ve az zamanda yemek olarak dünyamızda yerini koruyor. Ancak bu sanayileşme ve paketlenmiş gıdaların tehlikesi ise çok daha fazla ve ağır. Hazır ve paketli gıdalar ile sağlıklı beslenmek, besinlerin hormonsuz ve güvenilir olması artık çok da mümkün değil. Bu konuyla alakalı olarak Dünya Sağlık Örgütü, çalışmalar yaparak sağlıklı gıda tüketimini yaygınlaştırmak için uyarılarda bulundu. İşte, sağlıklı gıda hazırlayabilmenin altın değerindeki kuralları…
Birçoğumuz işlenmemiş yiyeceklerin daha sağlıklı olduğu kanısındayız. Sebze ve meyvelerin işlenmemiş olanı sağlıklıdır ancak bazı gıdalar işlenmeyince daha tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Çiğ süt de bunlardan bir tanesi. Çiğ süt yerine daima pastörize süt tercih edilmeli. Çünkü gıdaların raf ömürlerinin uzatılması için işlem yapılırken bunun yanında güvenliklerinin artırılması için de bazı işlemlerden geçiyorlar.
Et, yumurta ve süt gibi besinlere bazı hastalıklara sebep olan organizmalar bulaşabiliyor. Bu zararlı organizmaları öldürmek içinse çiğ gıdaları iyi pişirmek gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre: Pişirilen gıdaların her tarafının sıcaklığı eğer 70 dereceye ulaşmazsa, organizmalar yaşamaya devam ediyor, bu yüzden mutlaka tamamen pişmesini sağlamalısınız.
Pişirilmiş gıdalar, oda sıcaklığı ısısına geldiği andan itibaren besinlerin üzerindeki mikropların sayısı artmaya başlıyor. Bu yüzden gıdaları bekletmek mikropların çoğalması demek. Dünya Sağlık Örgütü, sağlıklı olması açısından pişirilmiş gıdaları sıcakken tüketmek gerektiğini söylüyor.
Pişirilmiş gıdaları saklarken, yeterince sıcak(60 derece üstü) ya da yeterince soğuk(10 derece ve altı) tutabileceğinizden emin olmanız gerekiyor. Hele ki bu gıdaları 4-5 saatten fazla saklayacaksanız, bu kural hayati derecede önemli.
