İstanbul'da mutlaka görülmesi gereken yerler

Mısır Çarşısı, İstanbul'un eski semtlerinden Eminönü'deki Yeni Cami'nin yanında yer alır. Bu yapı aynı zamanda Yeni Cami Külliyesi'nin bir bölümüdür. 1660 yılında Hatice Turhan Sultan tarafından Yahudilerin Venedik Çarşısı'nın yerine yaptırıldı. Temelde bir baharat çarşısı olan bu mekânda satılan baharatlar Hindistan, Güneydoğu Asya ve Mısır'dan geldiği için yapı Mısır Çarşısı adını aldı. Baharatlar, İpek Yolu'nun en önemli noktası olan İstanbul'dan Avrupa'ya buradan dağıtılmaktaydı. 1940-1943 yılları arasında restore edilen yapı 'L' şeklindedir ve 6 kapısı vardır. Binanın ana kapısı, Yeni Cami'nin yan tarafındaki meydana bakar. Günümüzde Mısır Çarşısı'nda doğal bitki özlü ilaçlardan her çeşit baharata, çiçek tohumlarından nadir bitkilere, kuruyemiş çeşitlerinden lokumlara, şarküteri ürünlerinden kuyumculara, elişi ve dokuma ürünlerine kadar farklı mallar saran dükkânlar bulunuyor. Mısır Çarşısı, İstanbul'un en önemli turist ve ticari merkezlerinden biri sayılır. Mısır Çarşısı'nın üzerinde yer alan Haliç manzaralı eski Pandeli Restoran, yüzlerce yıllık taş ve turkuaz çinilerine sahip duvarlarıyla geleneksel bir Osmanlı restoranıdır. Mısır Çarşısı; saat 08:00 ve 19:30 arasında ziyaretçilerini ağırlıyor. Haftanın her günü de ziyaret ve alışveriş için açık. Çarşı sadece yıl boyunca 29 Ekim ve dini bayramlarda kapalı. Mısır Çarşısı'nın en yoğun ziyareti ise hafta sonlarında 12:00-18:00 saatleri arasındadır. Mısır Çarşısı, Eminönü'ndeki Çiçek Pazarı'nın hemen yan tarafında Yeni Camii'nin hemen arkasında kalır. Mısır Çarşı'nın açık adresi; Eminönü Meydanı, Yeni Cami arkası, Tahmis Sokak Eminönü-Fatih MISIR ÇARŞISI'NA NASIL GİDİLİR? Eminönü'ne gelen otobüsleri kullanabilirsiniz. Boğaziçi Köprüsü üzerinden kendi şahsi aracınızla gelecekseniz Beşiktaş tabelalarını takip edip Beşiktaş'a vardıktan sonra Karaköy-Eminönü yönünde ilerleyip birkaç dakika içerisinde Eminönü'nde olabilirsiniz. Taksim-Şişhane'den füniküler kullanarak Karaköy'e kadar inebilir ve buradan 300-400 metre daha yürüyerek Çarşı'ya ulaşabilirsiniz. Mısır Çarşısı adresine otobüs, metro, tramvay veya tren ile de ulaşabilirsiniz. Tramvay: Tramvay - T1 Metro: Metro - M2, Marmaray Otobüs: 66, 74A, EM2 Vapur: Üsküdar, Kadıköy ya da Bostancı gibi Eminönü'ne deniz yolu ile gelinebilecek herhangi bir yerden vapura yada deniz otobüsüne binebilirsiniz. Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilenme döneminin ilk sahil sarayı olan bu yapı, Boğaziçi'nin Rumeli yakasında, Kabataş ve Beşiktaş semtleri arasında yer alır. Osmanlı döneminde donanma gemilerinin demirlendiği bir koy olarak kullanılan bu bölge sonraları dolduruldu. Evliya Çelebi, Dolmabahçe Sarayı'nın bugünkü yerinde Yavuz Sultan Selim'in bir köşk yaptırdığını yazar. I. Ahmet zamanında, mekân taşla doldurularak köşk büyütüldü. Sarayın ve yerleşimin adı da buradan gelir. Dolmabahçe Sarayı, 1846-1856 yılları arasında Sultan Abdülmecid tarafından 110.000 metrekarelik bir alan üzerine 45.000 metrekare büyüklüğünde tek bina şeklinde inşa edildi. Ana yapıya ek olarak ahırlar, değirmen, eczane, mutfak, camhane ve dökümhane binaları yapıldı. Sultan II. Abdülhamid zamanında Topkapı Sarayı terk edilmiş, padişah Dolmabahçe'ye yerleşmiş, saat kulesi ile veliaht dairesi yapıya bu dönemde eklendi. Üç katlı olan bu saray 285 oda, 46 salon, 6 hamam ve 68 tuvaletten oluşur. Dolmabahçe Sarayı'nın iç dekorasyonu, perdeleri, ipek halıları, mobilyaları, kristal avize ve şamdanları ile şömineleri orijinal haliyle günümüze ulaştı. Eserin tavanlarında altın süslemeler, duvarlarında altın süslemeler, duvarlarında ise Avrupa'dan getirilen sanatçıların resimleri bulunur. Dünyanın en büyük balo salonu ile en büyük kristal avizesi Dolmabahçe Sarayı'ndadır. Dolmabahçe Sarayı, Cumhuriyet döneminde Atatürk'ün İstanbul'da yaşadığı ve vefat ettiği mekândır. Günümüzde TBMM'ye bağlı olan bu eser, restore edilerek halka açıldı. Dolmabahçe Sarayı Selamlık bölümünü ziyaret etmek isteyenler için tam ücret 40 TL, indirimli ücret 20 TL'dir. Harem-Camlı Köşk-Saat Müzesi için tam ücret 30 TL, indirimli ücret 15 TL'dir. Hem Selamlık hem Harem-Camlı Köşk-Saat Müzesi'ni ziyaret etmek istereniz ödemeniz gereken tam ücret 60 TL, indirimli ücret 30 TL'dir. Fakat, Dolmabahçe Sarayı Milli Saraylara bağlı olduğu için müze kartı geçmiyor. Dolmabahçe Sarayı ziyarat saatleri Diğer köşk ve kasırlarda olduğu gibi Dolmabahçe Sarayı da Pazartesi ve Perşembe günleri kapalıdır.Bu günler dışında 09:00-17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Dolmabahçe Sarayı, Beşiktaş ve Kabataş arasında ve İstanbul Boğazı kıyısında yer alır. Beşiktaş ve Kabataş iskelelerinde 10 dakika yürüyüş mesafesindedir .Taksim Meydanı'na da 20 dakika yürüme mesafesindedir. Otobüs: 25T Sarıyer -Taksim, 559C Rumelihisarüstü – Taksim,110 Kadıköy-Taksim, 112 Bostancı-Taksim, DT2 Ortaköy-Taksim otobüslere binip, İnönü Stadı otobüs durağında inilerek Dolmabahçe Sarayı'na ulaşılabilir. Anadolu Yakasından Dolmabahçe Sarayı'na ulaşmak isteyenler motor veya vapurla Beşiktaş ya da Kabataş'a gidip oradan yürüyebilirler. Topkapı Sarayı'nın inşasına 1459 yılında İstanbul'un fatihi Sultan II. Mehmed'in emriyle başlandı. Dört büyük avlu etrafında köşklerle çevrili olan sultanların evi olarak kullanılan saray, 400 yıl Osmanlı İmparatorluğu'nun idari merkezi oldu. Zamanında 4.000 kişinin yaşadığı Topkapı Sarayı'nda sultanın evi sayılan hareme ait yüzlerce oda, içinde vezirlerin toplandığı Divanı Hümayun 'un bulunduğu idari bölümler, cami, hastane, kütüphane, mutfak, fırın bulunuyordu. Günümüze müzede porselenler, giysiler, silahlar, mücevherler, saatler, Osmanlı minyatür ve kaligrafi sanatı örnekleri ile armalar sergilenir. Osmanlı kıyafetleri, resim ve el işleri bölümleri de oldukça zengindir. Topkapı Sarayı'nın Hazine Dairesi, imparatorluğun bütün ihtişamını sergileyen çok zengin mücevher ve eşyalarla doludur. Müzedeki sergi salonlarının en önemlilerinden biri Hırka-i Saadet Dairesi'dir. İslam dini açısından çok önemli bir merkez olan bu bölümün temelini Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi'nden getirdiği kutsal emanetler oluşturur. 1509 yılındaki depremin ardından 1665'te yangından zarar gören saray, 17. Yüzyıl sonunda eski önemini kaybetmiş, sultanlar Boğaz'daki yeni saraylarına geçmişti. 1921'de Osmanlı'dan sonra 3 Nisan 1924'te Topkapı Sarayı, Osmanlı mimarisinin en iyi örneklerinin görüldüğü bir müze olarak varlığını sürdürdü. Çeşitli sultanların değişik dönemlerinde yapıya ekledikleri köşk ve kasırlar ise sivil mimarinin şaheserleridir. Topkapı Sarayı müzesi salı günleri hariç her gün açıktır. 30 Ekim -15 Nisan arasını kapsayan kış sezonunda 09:00-16:45 arası ziyaret edilebilir. Son giriş saati ise 16:00'dır. 15 Nisan -30 Ekim arasını kapsayan yaz sezonunda 09:00-18:45 arası ziyaret edilebilir. Son giriş saati ise 18:00'dir. Topkapı Sarayı iletişim bilgileri T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü Adres: Sultanahmet, Fatih / İSTANBUL Telefon: (0212) 512 04 8 E-posta: topkapisarayimuzesi@kultur.gov.tr Topkapı Sarayı Müzesi, İstanbul'un Fatih ilçesinde, Boğazla ve Haliç arasında kalan tarihsel İstanbul yarımadasının ucundaki Sarayburnu'nda yer alır. Topkapı Sarayı'na gitmenin en hızlı yolu Kabataş- Bağcılar tramvay hattını kullanmaktır. Tramvaydan Sultanahmet durağında indikten sonra Aya Sofya Müzesi ve Hürrem Sultan Hamamı önünden geçerek Topkapı Sarayı Müzesi'ne ulaşılır. Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırları içindeki bütün medeniyetlerden örneklerin yer aldığı müze, antik çağ, arkaik çağ ve Roma devrine ait heykellere de ev sahipliği yapmaktadır. Müzenin ana binasındaki 20 galeri, klasik dönemin en önemli eski eser koleksiyonlarını barındırmaktadır. Likya Lahdi, Satrap Lahdi, İskender Lahdi, Ağlayan Kadınlar Lahdi, İskender başı ve MÖ 1258 yılında Mısır Kralı II. Ramses ile Hitit İmparatoru III. Hattuşaş arasında imzalanan 'Kadeş Barış Antlaşması' metninin orijinali müzede görülmesi gereken değerli parçalardan bazılarıdır. 13 Haziran 1891'de Müze-i Hümayun adıyla anılan müzenin kurucusu, ressam ve arkeolog Osman Hamdi Bey'dir. 1991'de 100. Kuruluş yılı nedeniyle esere modern yapıda büyük bir bölüm eklendi. İstanbul Çevre Kültürleri, Thrakia-Bithynia ve Bizans, Çocuk Müzesi, çağlar Boyu Anadolu ve Troya, Anadolu'nun Çevre Kültürleri Bölümleri ise İstanbul Arkeoloji Müzeleri Kompleksi içinde yer alan Arkeoloji Müzesi'nin ek binasında bulunan koleksiyondur. Müzeye giriş bileti: 30 TL Bilet satış saatleri: 09:00 – 16:00 Arkeoloji Müzesi, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bağlı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü Sultanahmet Semti'ndeki Gülhane Parkı girişinin sağından Topkapı Sarayı Müzesi'ne çıkan Osman Hamdi Bey Yokuşu üzerindedir. İstanbul Arkeoloji Müzeleri'ne Kabataş-Zeytinburnu Tramvay hattının Gülhane durağını kullanarak ulaşabilirsiniz. UNESCO kültür mirası listesinin başlarında yer alan, dünya harikalarından biri olarak bilinen Ayasofya, İstanbul'da görülmesi gereken ilk yerlerden biridir. Konstantinopolis, Bizans İmparatorluğu'nun başkenti olarak tarihteki yerini aldı. Ayasofya da bu imparatorluğunun en ünlü yapısıdır. 320 yılında Konstantinopolis tarafından yapılan ilk bina, zaman içinde tahrip oldu. Daha sonra 532-537 yılları arasında Bizans İmparatorluğu I. Instinianos tarafından katedral olarak inşa ettirildi. Eski Yunancada 'İlahi Bilgelik' anlamına gelen Ayasofya'nın melek figürlü kubbesi hayret verici bir büyüklüğe sahipti. Mozaikleriyle de ün kazanan bu yapıda Hz. İsa'nın Hz. Meryem'in ve meleklerin tasvir edildiği mozaikleri günümüzde de görmek mümkündür. Ayasofya,1453'te Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'un fethetmesinin ardından camiye dönüştürüldü. Eser, 1930-1935 yılları arasında Mustafa Kemal Atatürk tarafından restore ettirilerek müzeye çevrildi. Altın gümüş, renkli cam, pişmiş toprak ve renkli mermer kullanılarak yapılan mozaikler görülmeye değer güzelliktedir. Yapının avludaki şadırvan, I. Mahmud döneminde eklenmişti. Ayasofya'nın bahçesinde ayrıca Osmanlı sultanlarına ait üç türbe bulunur. Bunlar III. Murad, II. Selim ve III. Mehmed'in türbeleridir. 15 Nisan- 1 Kasım tarihleri arasındaki yaz döneminde; 09:00 – 19:00 Gişe kapanış saati : 18:00 1 Kasım- 15 Nisan tarihleri arasındaki kış döneminde 09:00 – 17:00 Gişe kapanış saati : 16:00 Ayasofya Müzesi Giriş Ücreti: 30 TL Ayasofya pazartesi günleri hariç her gün ziyarete açıktır. Giriş için kullanılabilen müzekart, müze girişlerinde temin edilebiliyor. 18 yaş altındaki Türkiye Cumhuriyeti çocuklar ve gençler için ücretsizdir. Adres: Ayasofya Meydanı Sultanahmet-Fatih/ İstanbul Ayasofya'ya nasıl gidilir? Tramvay: Ayasofya Müzesine bağlı Bağcılar Kabataş Tramvay hattı ile Gülhane ve Sultanahmet duraklarını kullanarak ulaşabilirsiniz. Tren: Halkalı-Sirkeci Banliyö Tren hattı ile Sirkeci'ye; buradan da tramvay hattıyla Ayasofya Müzesi'ne ulaşabilirsiniz. Vapur: Anadolu yakasından gelecekseniz Kadıköy-Eminönü ve Üsküdar-Eminönü vapurlarını kullanarak tramvay hattına ulaşabilirsiniz. Otobüs: İstanbul'un her yerinden Belediye ve Halk Otobüsleri ile Eminönü'e; buradan da tramvay ile Ayasofya Müzesi'ne ulaşabilirsiniz. Eminönü'ne gelen otobüs hatları: 28-28T-30D-EM1-EM2-44B-99-54E-66-74A-36CE-47Ç-77Ç-336E-70FE-47-47E-33Y-92G-97A-94-33-33B-32-35-90-91O-36KE-325YK1 Dünyada artık çok nadir rastlanan antik, büyük bir kapalı çarşıdır. Ortadoğu ülkelerinin bazılarında küçük ölçekte benzerleri görülse de İstanbul'un Kapalıçarşı'sı kadar ne eskisi ne de büyüğü vardır. İstanbul'un tarihsel çekirdeği olarak bilinen bu yapı, Nuruosmaniye ile Beyazıt arasında yer alır. Yapımına 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet'in emriyle başlandı. Çarşının nüvesi Bizans zamanında ahır olarak kullanıldı. Kapalıçarşı, dünyanın ilk büyük alışveriş merkezi olma özelliğine sahiptir. Çarşıda beş cami, bir şadırvan, bir sebil, on kuyu, yedi çeşme ve bir okul bulunur. Kapalıçarşı'da değerli kumaş, mücevherat, silah, antika eşya gibi ürünler konusunda uzmanlaşmış kişi ve aileler tarafından satılmıştır, bu durum günümüzde de devam eder. Kapalıçarşı'nın önemli bölümlerinden biri olan Sandal Bedesteni, bir yolu pamuk, bir yolu ipekten dokunan ve sandal adı verilen kumaşın satılmasından dolayı bu adı aldı. Mücevher, kıymetli maden, kürk ve murassa silah gibi değerli eşyaların yanı sıra devlet hazinesinin büyük kısmını da buralardaki kasalarda muhafaza edilirdi. Evliya Çelebi, Kapalıçarşı'yı oldukça güçlü bir kale şeklinde tanımlar. Kapalıçarşı'da yaklaşık 3.600 dükkân bulunur. Osmanlı Dönemi'nde ekonominin kalbinin attığı yer olan Kapalı Çarşı, günümüzde İstanbul'a gelen ve alışveriş yapmak isteyenlerin ilk uğrak noktasıdır. Kapalıçarşı, belki de Osmanlı İmparatorluğu'nun geliştirdiği en önemli ve karmaşık projelerden birisidir. Tarihte geçirdiği çeşitli yangınların dışında 1894'e kadar 20'den fazla deprem gören çarşı, 1894 depreminden sonra onarım görerek çeşitli eklemelerle günümüzdeki halini aldı. 64 cadde, 2 bedesten, 16 han, 22 kapı, 3.600 dükkân ve 45.000 metrekarelik kapalı alanıyla 20.000 kişinin çalıştığı Kapalıçarşı'yı günde ortalama 500.000turist ziyaret eder. Ünlü İstanbul şairi Orhan Veli, Kapalıçarşı'yı mısralarında 'Kapalıçarşı, kapalı kutu' şeklinde tanımlayarak, mekânın büyüklüğüne ve bilinmezliğine vurgu yapar. İstanbul'un en ünlü turistik yerlerinden birisi olan Kapalıçarşı; haftanın her günü sabah saat 08:30 itibariyle açılıp akşamları da saat 19:00'da kapanır. Kapalıçarşı, İstanbul ili, Beyazıt mahallesi ve Fatih ilçesinde yer alır. Kapalı Çarşı'nın bir ucu Beyazıt'a, bir ucu Cağaloğlu'na, bir ucu Mercan Yokuşu'na, bir ucu ise Çemberlitaş'a kadar uzanır ve oldukça büyük bir alanı içerisine alır. Anadolu yakasından gidecekler için; Kadıköy'den Eminönü yönüne giden vapurlarla karşıya geçtikten sonra iskelenin karşısında bulunan Bağcılar yönüne giden Kabataş-Bağcılar tramvay hattıyla Beyazıt durağında inerek Kapalıçarşı'ya ulaşabilrsiniz. Ümraniye'den Üsküdar-Ümraniye metrosuna binerek Üsküdar son durakta ininiz. Buradan Marmaraya aktarma yaparark Sirkeci durağında indikten sonra tren istasyonunun karşısında bulunan Bağcılar yönüne giden Kabataş-Bağcılar tramvay hattıyla Beyazıt durağında inerek Kapalıçarşı'ya ulaşabilirsiniz. Üsküdar'dan Marmarayı kullanarak Sirkeci durağından indikten sonra tren istasyonunun karşısında bulunan Bağcılar yönüne giden Kabataş-Bağcılar tramvay hattıyla Beyazıt durağında inerek Kapalıçarşı'ya ulaşabilrsiniz. Kartal, Pendik, Maltepe taraflarından geliyorsanız Kadıköy-Kartal metrosuyla Ayrılıkçeşme istasyonunda indikten sonra Marmaraya aktarma yapıp Marmaray ile Sirkeci durağından indikten sonra tren istasyonunun karşısında bulunan Bağcılar yönüne giden Kabataş-Bağcılar tramvay hattıyla Beyazıt durağında inerek Kapalıçarşı'ya ulaşabilrsiniz. Avrupa Yakasından gelecekler için Büyükçekmece, Esenyurt, Avcılar ,Başakşehir, Bahçelievler taraflarından geliyorsanız Metrobüs ile Cevizlibağdurağında indikten sonra Kabataş yönüne giden Kabataş-Bağcılar tramvay hattıyla Beyazıt durağında inerek Kapalıçarşı'ya ulaşabilirsiniz. Güngören, Esenler, Bayrampaşa, Bağcılar taraflarından geliyorsanız Kabataş-Bağcılar tramvay hattıyla Beyazıt durağında inerek Kapalıçarşı'ya ulaşabilirsiniz. Taksim'den İstiklal Caddesinin sonundaki Tünel ile Karaköy'e indikten sonra hemen karşınızda bulunan bulunan Bağcılar yönüne giden Kabataş-Bağcılar tramvay hattıyla Beyazıt durağında inerek Kapalıçarşı'ya ulaşabilrsiniz yada Taksim'den geçen 46H yi kullanarak Beyazıt durağında inerek Kapalıçarşı'ya ulaşabilirsiniz. İBB- İstanbul'un 100 Görülecek Yaşanacak Yeri

İstanbul'da mutlaka görülmesi gereken yerler

"Zaman belirleyici" olarak bilinen muvakkithanelerin bir örneği de Selimiye'de

"Gerçek Zamanlı Oyun Motorları ve Dijital Sanat: Sinemadan Oyunlara Uzanan Yolculuk" paneli düzenlendi

Dahinin izinde: Leonardo da Vinci'nin evrensel mirası

Türk lehçelerinde Mayıs ayı

İslam biliminin Batı dünyasına etkileri

Kuşeyri Risalesi'nden Sözler ve Alıntılar

İslam’dan edebiyata kadar en özgün konuların podcastleri

PODCAST I Fergana Vadisi niçin önemli?

Gönül frekansında buluşanlar

Ankara'da terör örgütü ASALA tarafından şehit edilen diplomatlar için anıt yapılacak

Somali’nin hürriyet kahramanı: Muhammed b. Abdullah Hasan

Yahudi asrı ve iki aldatıcı ideoloji

Sahabenin ümmete örnekliği

İslam sanatında zirve: Selçuklu çinileri

Kosova'nın 735 yıllık en eski camisi: Mlike

İnzivanın iktizası

Gönül frekansında buluşanlar

Türk lehçelerinde Mayıs ayı

Geçmişten günümüze üzerlik otu

İrfan ordusunun marifet muharebesi

Orta Doğu'nun Paris'inde iç savaş

"Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu" film analizi

Arama

İstanbul'da mutlaka görülmesi gereken yerler