Sultan Reşad'ın Balkanlar gezisi... Sürgündeki Abdülhamid Han'a ziyaretin hikayesi
Sultan Mehmed Reşad, 31 Mart Vakası'nda tahttan hâl' edilen Sultan II. Abdülhamid'in ardından tahta çıktı. 93 Harbi'nin etkisi, II. Meşrutiyet'in ilanının yol açtığı sonuçlar, İttihat ve Terakki'nin yönetime dair doğru politikalar kuramaması nedeniyle Balkanlardaki karışıklıklar devam ediyordu. Bu nedenle Sultan Reşad'ın bu coğrafyada bir geziye çıkması uygun görüldü. Seyahat sırasında Selanik'te sürgünde bulunan II. Abdülhamid de ziyaret edildi. Abdülhamid, daha sonra yakınlarına bu seyahat ile ilgili şöyle diyecekti: "Allah biradere acısın. Adamcağızı çocuk gibi oynatıyorlar. Bu türlü adamlar onu oradan oraya sürükleyip duruyorlar... Bu seyahatin maalesef hiçbir faydası olmayacaktır." Nitekim, zaman Abdülhamid'i haklı çıkaracak ve Balkan topraklarında Osmanlı himayesi 2 yıl sonra son bulacaktı...
Önceki Resimler için Tıklayınız
Balkanlarda karışıklıkların tekrar başlaması üzerine İttihatçılar, bölge halkını sakinleştirmek ve yeniden devlete kazandırmak ümidiyle padişahı Rumeli gezisine çıkardılar.
💠
🔸 İstanbul-Selanik arasında deniz yolculuğu Barbaros ve Mesudiye zırhlısı ile Gülcemal vapuruyla yapıldı.
🔸 Harp ve yolcu gemileri de bu gemilere refakat etti; araba, hayvan ve eşyaların taşınması için vapurlar tahsis edildi.
🔸 Sultan Reşad, 5 Haziran 1911 günü Dolmabahçe rıhtımından hareketle Rumeli gezisine başladı.
🔸 Kafileye Osmanlı gazetelerinden birer muhabir katıldı; Le Temps gibi yabancı gazetelerin İstanbul muhabirlerinin de gözlemci olarak katılmalarına izin verildi.
🔸 Barbaros zırhlısının ilk durağı Çanakkale olmuş; oradan Selanik'e ulaşılmıştı.
🔸 Sultan Reşad bu vesileyle halkla yüz yüze gelmiş; onların temsilcileriyle temas kurmuş ve bağışlarda bulunmuştu.
5-26 Haziran 1911 tarihleri arasında Sultan Reşad, sadrazam ve bazı hükümet üyeleri ile birlikte Çanakkale, Selânik, Üsküp, Priştine, Kosova ve Manastır şehirlerini dolaştı.
💠
🔸 Bu seyahat sırasında Sultan Reşad, Osmanlı tebaasında bulunan Sırp, Bulgar, Rum, Arnavut topluluklarıyla yüz yüze temasta bulundu.
🔸 Hem bu şehirlerde hem de yol boyunca geçtiği yerlerde Sultan Mehmed Reşad, coşkun tezahüratlarla karşılandı.
🔸 Din ve milliyet farkı gözetmeden halkın tüm kesimleriyle görüştü, hayır kurumlarına bağışlarda bulundu ve yine bu gezi anısına basılan paralardan hediyeler dağıttı.
🔸 Sultan Reşad, üç hafta boyunca Cuma selamlığının ilkini Selanik'te Ayastefanos Camii'nde, ikincisini Kosova sahrasında, üçüncüsünü ise Manastır'da İshakiye Camii'nde gerçekleştirmişti.
🔸 Gazi padişah I. Murad'ın türbesinin bulunduğu Kosova'da sayıları yüz bini bulan kalabalık bir cemaatle birlikte Cuma namazı kılmıştı.
🔍 Avrupa'yı ziyaret eden ilk padişah: Sultan Abdülaziz
Sultan Mehmed Reşad'ın gerçekleştirdiği Balkanlar gezisi, çeşitli unsurlar ve özellikle Arnavutlar üzerinde olumlu bir etki oluşturdu.
💠
🔸 Sultan Reşad'ın üç hafta süren bu seyahati, kendi döneminde basında ve hatırat kitaplarında genişçe yer aldı.
🔸 Halid Ziya Uşaklıgil, Saray ve Ötesi kitabında Sultan Reşad'ın ömrünün kısıtlamalarla geçmesine rağmen, seyahat boyunca herkesi şaşırtacak derecede dinç ve çevik gözüktüğünü, gayet neşeli bulunduğunu ve bu halinin diyaloglarına yansıdığını söylemişti.
🔸 Sultan, gerçekleştirdiği resmi görüşmelerde ve halkla olan buluşmasında konuşmalarını büyük bir özgüvenle yapmış; saltanat vakarına uygun davranmıştı.
🔸 Maddi güçlükler nedeniyle boşanma vakalarının görüldüğü yerlerde ailelere yardımlarda bulunmuş; borcunu ödeyemediği için hapse atılan erkeklere bağışlarda bulunarak hapisten çıkmalarını sağlamıştı.
🔸 Kosova'da kendisini görmek için gelen binlerce kişinin çiğnedikleri arpa tarlalarında oluşan zararı karşılama inceliğini göstermişti.
🔸 İleri yaşta olmasına rağmen padişahın böyle yorucu bir yolculuğa çıkması, tutum ve davranışlarının olumlu tepkilerle karşılanması, beklenen etkiyi oluşturmuştu.
🔸 Bu seyahatle, hem Balkan ulusları arasındaki çatışmaların önlenmesi hem de bu ulusları bağımsızlık için tahrik eden emperyalist devletlere siyasi mesaj verilmesi hedeflenmişti.
Balkanlar seyahatinin dikkat çeken detaylarından biri de gezinin Selanik bölümünde, Sultan II. Abdülhamid'e yapılan ziyaretti.
💠
🔸 Sultan Reşad ağabeyi Sultan II. Abdülhamid'in sürgün yaşamına devam ettiği Selanik'te Alâtini Köşkü'ndeki ziyaretine kendisi gitmemişti.
🔸 Bunun yerine Başkâtibi Halid Ziya Bey ile II. Ordu Müfettişi Hadi Paşa'yı göndermişti.
🔸 Halid Ziya Uşaklıgil, Saray ve Ötesi kitabında bu ziyareti kaleme almış ve Sultan Reşad bu seyahati, II. Abdülhamid'in farklı yorumlamaması, ona karşı bir teşebbüs olarak düşünmemesi için bu ziyareti istediğini yazmıştır.
Uşaklıgil'in eserine göre Sultan Reşad şöyle demiştir:
"Bize yakışan kendisine bu seyahatin esbâbını anlatarak adeta müsaadesini, tasvibini almaktır."
Ziyaretçiler Abdülhamid'in kendilerini bir odada kabul edeceğini beklerken, o misafirlerini köşkün dışında ve ayakta karşılamıştı.
💠
🔸 Halid Ziya'ya göre Abdülhamid, saray ve hanedan kurallarını bozmamış, tahttaki padişaha duyduğu saygıdan ötürü böyle davranmıştı.
🔸 Osmanlı Ajansı'ndan nakledilen habere göre ise Sultan Reşad, ağabeyini üzmekten çekindiği için Selanik'i ziyaret edip etmemek konusunda tereddüt etmişti.
🔸 Bu tereddüdün sonucunda, milletin yararı ve devletin çıkarı baskın geldiği için ziyarete karar vermişti. Bu ziyaret sırasında Sultan Reşad, Abdülhamid'e şu sözlerinin iletilmesini istemişti:
"Biradere gideceksiniz, fakat benden bahsederken 'zât-ı şâhâne' demeyeceksiniz; 'biraderiniz' diyeceksiniz. Ellerini öperim. Selanik'e gelmekliğim mahzâ memleketin selameti nokta-i nazarından seyahatime gösterilen lüzum üzerinedir. Muğber olmamalarını rica ederim!"