Osmanlı'daki kıble pusulaları: Kıblenüma
Modern teknolojinin olmadığı dönemlerde Müslümanlar, namazlarını doğru kılabilmek adına kıble yönünü tayin eden bir alet geliştirdiler: Kıblenüma… Bu buluş zamanını beş vakit namaza göre ayarlayan Müslümanlar için büyük bir ihtiyaçtı. Peki, aynı zamanda bir sanat eseri niteliği taşıyan kıblenümalar nasıl dizayn edildi? Kıblenin yönü nasıl bulunurdu? İşte Yahya Bey'in şiirlerine kadar konu olan kıblenüma hakkında detaylar…
Önceki Resimler için Tıklayınız
⏳Bu aletlerle kıblenın rotasını bulmak zor değildi. Kabe'nin yönü belirleneceği zaman önce pusula ile kuzeyin neresi olduğu bulunur, sonra ibrenin bir ucu içerisinde veya civarında bulunulan şehre getirilirdi.
⏳İbrenin diğer ucunun güneydoğuya düşen Kabe ile yaptığı açı göz önüne alınır, kıblenüma elde sabit tutularak yüz bu açı doğrultusunda güneydoğuya çevrilir ve Kıble bulunmuş olurdu.
⏳Osmanlı döneminde çok yaygın olan kıblenümalar, 19. asrın son senelerine kadar rağbet gördü.
⏳Özellikle sosyal statüsü ve maddi durumu iyi olanlar için yapılmış olanları işçilik bakımından birer sanat şaheseriydi ve şimdi bazı müzelerin saat bölümlerindeki vitrinleri süslüyorlar.
⏳Kimi zaman da müzayedelerde boy gösteriyor. Artık kıbleyi bulma ihtiyacımız telefonlarla karşılansa da onlardan geriye geçmiş zamanın estetiğini yansıtan bu sanat eserleri kaldı…
⏳Kıblenümalar ayrıca çevrelerinde bir kültür dairesi de oluşturdu.
⏳Nitekim hayatın ta kendisi olan edebiyat, Osmanlı'nın gündelik yaşantısında önemli bir yer tutan kıblenümaları konu edindi. Kıblenümaların motif olarak kullanıldığı şiirler ortaya çıktı
⏳Kıbleyi gösteren alet olan Kıble-nümâ edebiyatta âşığın kalbi veya gönlü olarak ifade edilir. Kıble-nümâ aşığın gönül gözüdür.